KÇ 54.BÖLÜM

2K 165 246
                                    

Multi: ASRIN KORKMAZ.

Yağızın çalıştığı şirkettin önünde durmuştuk. Abim arabayı sağa doğru çekip park ettiğin de kafamı yankının omuzundan kaldırdım. Saçımı başımı düzelttirken abim ozanı sarsamaya başladı. Yol boyunca horlayarak uyumuştu resmen. Abim uyandıramayınca arkasını dönüp bize baktı."Öpücük mü istiyor bu?" kahkaha attarak abime baktım. Yankı kafasını heycanla salarken abim kafasına vurdu. Kafasını o kadar eğmişti ki ozan kopabilirdi her an kafası. Abim dayanamayıp inerken yankı ozanın yanağına büyük bir tokat atmıştı. Ozan yerinden sıçrarken kahkaha attım tekrar. Uyku mahurluğu ile ne olduğunu anlamaya çalışırken yankı arabanın kapısını açtı. Ozana bakarak,"Kalk lan! Sen bizi nil mi sandın? Öpücükle uyandırılmayı mı bekliyorsun anlamadık ki." demişti. Ozan tip tip yankıya bakarken yankı elimden tutmuş ve inmemizi sağlamıştı.

Asrın abim kulağında ki telefonu hafifçe uzaklaştırıp 1 dakika işareti yapmıştı. Kafamı saladım. Bu arada şirketi süzmeye başladım. Burası abimin yankın arkadaşı Özay abinin şirketiydi. Abim kadar ünlü bi adamdı adını ve şirketinin adını sıkça duyururdu. Şirketi teknoloji üzerineydi yeniliklere açık bir adamdı ve bunu işine yansıtmıştı. Yağız da başarılıydı ve bunca zaman esir tutulmasına rağmen ticari zekası hor görülemezdi.

Abim telefonunu kapattığın da derin bi nefes aldım. Kolunu omuzuma attığın da tripli bir ses ile,"Abi yoksa sürekli telefon da rus kızlarla mı konuşuyorsun? " dedim. Abim ciddi miyim diye kafasını eğdi. Yürümeye başlamıştık abim sırıttarak kafasını saladı. Gözlerimi ondan çekerek diğer tarafa bakmaya başladım. Abimin gülüşü kullaklarıma dolduğun da kafamı çevirme gereği duydum."Alev güzelim saçmalamaz mısın? Rus kızlarla konuşmuyorum yeni iş ile ilgili bizim danışman ile konuşuyorum." diye kendini açıkladığın da gülerek kafamı saladım. Bunu biliyordum çünkü abim bazen hızını alamayarak küfür ediyordu. Rus kızlarına küfür etmezdi çünkü abim kibar bir erkekti.

Şirketten içeriye girdiğimiz de çalışanların bakışları abimden dolayı üzerimize toplanmıştı. Ozan etrafa tehlike var mı dercesine incelerken yankı arkamda yürüyor ve bacaklarımı kapatmaya çalışıyordu. Önümüze çıkan özay abi ile abim sırtmıştı. Kolunu omuzumdan kaldırdı. Özay abi kollarını iki yana açıp, "Kardeşim benim hoş geldin," demişti. İkisi sıkıca sarılırken yankı fırsattan istifade gelmiş ve elimi tutmuştu. Özay abinin gözleri bana değdiğin de abimden ayrıldı."Alev sen de hoş geldin güzellik. Abinin ve senin yüzünü gören cenettlik. " dediğin de gülerek kolumu ona doladım. Özay abi evliydi ve 1 tane küçük kızı vardı dünyalar güzeli. Abimle çocukluk arkadaşı oldukları için kendisi benimde abim sayılırdı. Yankıya değmişti bu kez gözleri."Sen bizim yağızın kardeşisin değil mi? Sen de hoş geldin kardeşim. " diyip erkekçe selamlaşmışlardı.

Gözlerim ile etrafa bakmaya başladım Ozan sağımdaydı. Kulağıma eğilerek,"Patron burda da o kubat yalağı çıkmasın?" kafamo ona cevirip göz devirdim gülerek. Özay abi son olarak ozana dönüp,"Hoş geldin ozanım. " ozan kafasını salayarak uzattığı elini tutup saladı. Özay abi etrafa kısa bir bakış attıp herkesin işine dönmesini sağladı. Daha fazla burda kalmamamız için asansöre yöneldik. Özay abi ile asrın abim iki işkolik olarak konuşmaya başlarken yankı muzhip bir ifadeyle suratıma bakıyordu. Kaşlarımı çattarak ona baktığım da belimden tutarak sıkış tepiş olduğumuz asansörde biraz daha çekti kendine."Yağızın odasına ozanı almayalım daha rahat sev- " cümlesini tamamlamasına izin vermeden dirseğimi karnına geçirdim. Abimin dibindeydik ve bizi duyabilirdi her ne kadar kısık söylemiş olsa bile. Gözlerimi kısarak ona baktığım da öpücük atarak daha fazla konuşmadı.

Kızıl ve Çetesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin