KÇ 41.BÖLÜM

3.1K 241 262
                                    

Multi: Ateş Korkmaz.

ALEV'DEN DEVAM

Sonunda gözümü açabilmiştim. Hala üstümde ki yorgunluk geçmemişti üstüne de ağrılarım eklenmişti. Gözlerim yarı açıkken etrafıma bakmaya başladım. Bizimkilerin hepsi burdayken beni ilk fark eden ateş olmuştu. Koşarak yanıma gelmiş ve elimi tutmuştu, serum bağlı olan. Ona hafifçe gülümsediğim de yüzünde ki yorgunluk ve gözünde ki kırmzılık dikkatimi çekerken konuştu."Nasılsın alevim? İyi misin? Ağrın var mı? Doktor çağırmamı ister misin?" diye soruları sırladığın da yutkunup ağzımı açtım. Abime döndüğüm de beni anlamış gibi hızlıca masanın üstünde ki suyu bardağa doldurup bana vermişti. Ateş beni kaldırmak için hamle yaptığın da elimi kaldırarak onu durdurdum. Suyu kana kana içtikten sonra,"Çok iyiyim hafif bir baş ağrım var sadece." demiştim ateş kalkıp hızlıca dışarı çıktığın da göz devirdim.

Asrın ve ares abi yanıma geldiğin de kendimi düzeltmeye çalıştım. Asrın abim birşey demeden dudaklarını anlıma bastırmıştı, ares abim de belime sarıldığın da derin bi nefes aldım. Kim bilir ne kadar korkmuşlardır. İkisine birden sarılıp iyi olduğuma inandırmak için gülümsedim."Abi yemin ederim iyiyim, sadece azıcık başım ağırıyor." demiştim. Asrın abim kafasını salayıp,"Biliyorum kızım iyisin. Sadece seni orda yerde baygın görünce çok kötü oldum. Alev yalvarırım artık tehlikeye kucak açma." dediğin de ona döndüm. Gözü kırmızlaşmıştı. Kafamı salayıp onu daha fazla üzmemek için birşey demedim. Ayaklanıp odayı bi anda terk ettiğin de ares abimde elimin üstüne bir öpcücük kondurup gitmişti.

Bulut ve uraz yiyecek birşeyler almak için kantine inerlerken yağız da abimlerin yanına gitmişti. İtina ile bana uzak duran yankı ile odada baş başa kaldığımız da kollarımı göğsümde birleştirip ona bakmaya başladım."Yankı hayıdır? Ben içerideyken ayrıldık mı?" elini yanda ki tahtaya vurduğun da sırıtacak gibi olsam da kendimi dizginlendim."Kendimi suçlu hissediyorum." demişti. Elimi anlıma vurup göz devirdim. Cidden tam bi gerizekalıydı. Kollarımı açtığım da hızlıca gelip boşluğu doldurduğun da sıkıca sarıldım ona. Kafasını karnıma gömdüğünde dağılmış saçlarına küçük bir öpücük kondurdum."Yankı lütfen saak saçma düşünceleri nezih ilişkimizden uzak tut." güldüğün de çaktırmadan güldüm.

Kafasını kaldırıp,"Seni çok seviyorum kızıl, inan seni öyle görünce delireceğim sandım. Tam kavuşmuşuz herşey güzel giderken, tekrar seni kaybetmekle yüzleşmek.. " cümlesini tamamlasına izin vermeden eğilip dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Şaşkınca gözleri açılırken karşılık vermesine izin vermeden geri çekildim."Bak, ben burdayım. Yanındayım." mavi gözleri parıl parıl olurken kafasını saladı ağır ağır." Dur bakim gerçekten burda mısın? " bu kez o dudaklarını dudaklarıma yapıştırdığın da güldüm. Dudaklarını çekip tek koluyla beni sarıp kucağıma koydu kafasını."Kirazlı dudağını aman rujunu özlemişim." kafasına vurup onu itteklediğim de yere düşüp kahkaha atmıştı.

Abimler tekrar içeriye geldiğin de daha sakinlerdi. Odayı tamamen doldurduklarında yanımda ki ateşin kollarının arasından çıkıp,"Abi, ben eve gitmek istiyorum. Burası geriyor beni." dediğimde asrın ve ares abim ağzı açık bana bakıyordu. Asrın abim cebinde ki telefonu çıkarıp istifini hiç bozmadan bakışlarunu üzerime kilitledi,"Eve gitmiyoruz küçük hanım. Yarına kadar burdayız." cevap bile vermeme izin vermemişti ateş. Birşey demeden kollarımı göğsümde birleştirdim.
"Hem eve gittiğimiz de dışarıya çıkacağını sanıyorsan yanılıyorsun canım kardeşim. " diye ekleme yapan ares abimle ateşe döndüm birşey söylemesi için eliyle ağzına zincir çekiyormuş gibi yapıp sustu. Yankıya baktığım da göz kırpıp asrın abime döndü.

Kızıl ve Çetesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin