KÇ 35.BÖLÜM/part1

3.4K 242 239
                                    

Multi: Uraz.

Ares abimin hazırladığı yemekleri yerken sıralamamız tam olarak böyleydi. Asrın abim baş köşede ares abim sağına onun yanına ateş, abimin soluna da biz urazla oturmuştuk. Nefes almadan yemekleri yerken asrın abim oldukça sakin bir şekilde,"Kızım sakince ye, önünden alan yok." demişti. Gözlerimi kısarak ona baktıktan sonra ağzıma attığım 15.lokmayı yuttum."Lokmalarımı saydığınızı bilmiyordum asrın bey," abim yanağımdan makas alıp göz kırptıktan sonra kalkmıştı. Çalışma odasının yolunu tutarken ares abim de ayaklanmıştı."Afiyet olsun gençler, ateş eşeği sofrayı toplamayı unutma. " ateşin kafasına vurup asrın abimi takip etmişti.

Sonunda  ateş ve uraz da doyduğun da el birliği ile sofrayı toplamıştık. Ateş duş almak için odasına çıkarken biz de uraz ile benim odama çıkmıştık. Uraz önden girerken ben arkadan girip kapıyı kilitlemiştim. Yatağın ucuna oturan uraz,"Arasana ozanı napmışlar öğrenelim." kafamı salayarak cebimde ki telefonu çıkardım. Ozanın numarısını hızılıca tıklayıp sesi hoparlöre aldım. Kısa süre çalmış ve ozan açmıştı.

Nefes nefese bir şekilde,"Efendim patron," demişti. Kaşlarım çattık bir şekilde uraza döndüğüm de uraz konuşmam için kaş göz yapmıştı. "Neden durumdan beni haberdar etmiyorsun ozan? İlla arayıp sormam mı lazım? Ne durumdasınız." sinirli bi şekilde cümlelerimi sıraladığım da derin bi nefes verip,"Sağol patron iyiyiz çok şükür düşünmen yeter." yaptığı şebekliğe sırıttığım da tekrar konuşmuştu."Patron şuan mete şerefsizini takip ediyorum ben salak içtiği için koşup duruyo bende haliyle onun peşinden. Yağız ise ahmetin peşinde yarın sabah erken saatlerde bana gelin. Ahmetin peşine düşeceğiz. " demişti. Görmediği halde kafamı salamıştım. Heycanla kalbim çarparken uraz benim yerime cevaplamıştı ozanı.
"Tamam ozan siz dikkat edin kendinize. Yarın görüşürüz. " diyip kapatmıştı.

Uraza dönüp 32 diş sırıttığım da kollarıyla sarmıştı beni. Yankıya yaklaşıyordum yarın annesini bulacaktım sonra da sevgilimi. Saçlarımdan öpüp,"Ben gideyim artık güzelim yarın baya yoğun olacak belli." kafamı salayarak kilitlediğim kapıyı açıp urazı geçirmek için aşağıya indik. Aşağıda ares abimi bulmuştuk maç izliyordu. Uraz koltuğun kenarına bıraktığı ceketi giydiğin de abim ayaklanmıştı. Uraza bakıp,"Oğlum nereye? Kalsana burda. " uraz mahçup bir şekilde abimi redettiğin de kahkaha attım. Uraz senelerdir bizleydi ama hala abimlerden çekiniyordu. Beraber büyümüştük ama abimlerden hala çekiniyordu, birşey söyledikleri zaman mahçup oluyordu. Yanaklarını sıkıp kapıyı açttım. Ayakabılarını giydikten sonra çıkmıştı. Soğuk rüzgardan doayo kollarımı kendime sardığım da gülümseyip kafamın üstünden bir kez daha öpüp el salayarak arabasına binmişti. Bahçeden çıkana kadar bekledikten sonra kapıyı kapayarak içeriye girmiştim.

Arkamı döndüğüm de ares abime çarpmıştım. Sırıttarak beni bir çuval gibi omuzuna attığın da çığlık atarak güldüm. Büyük salonun içinde koşturmaya başladığın da baş aşağı durduğum için abimin totosu ile bakışıyorduk. Dönerek beni de dönerdiği için bağırmaktan ve gülmekten sesim içime kaçmıştı. Beni koltuğa fırlattığın da asrın abimin sesi evde yankılanmıştı."Lan ares top mu kız o nasıl fırlatmak. Düzgün davran kıza almiyim ayağımın altına." abimin sözlerinden sonra omuzlarımı dikleştirip abime küstah bir bakış attım. Bi tur etrafına baktıktan sonra yerdeki yastığı alıp suratıma vurmuştu. Savumasız bir şekilde yere düştüğüm de çıkan sesin asrın abime gitmemesi için abim kahkaha atıyormuş gibi bağırdı.

Kızıl ve Çetesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin