İsra 11. İnsan, hayra davet eder gibi şerri çağırıyor/insan, hayra duasıyla şerri davet ediyor. İnsan çok acelecidir.
İsra 14. "Oku kitabını! Bugün sana hesap sorucu olarak öz benliğin yeter."
O ayetin 7 anlamından ikincisi BEDDUA (Destek ayetler, Felak, Nas vb.). Nefsimiz "MUHASEBE" yapar. Kitap'ın 7 anlamından biri de HESAP defteri. Kitap (KeTeBe) yazmak. Kiramen KâTiBiyn de YAZAR'lar (sekreterler). Yazdıkları >>> HESAP defteri, yani muhasebe. Defteri Kebir ÖLÜNCE dürülür ve maliyeci tarafından götürülür. Vicdan muhasebesi, iç hesaplaşmalarla ilgili (7 anlamdan biri bu). Nefsimizin muhasebesi çok önemli. Eğer hesaplaşmaz isek o ÖTEKI ben ile... AYNA olmadan giyinip-taranmaya benzer bu... Öteki ben yani NEFSİM TÜCCAR, satıcı ya da ARZ edicidir ki, ihtirasları sonsuzdur.
Onun karşısındaki ben ise MATLUB'dur, müşteridir. Nefs asla dürüst tüccar değildir, AYRIK kişiliği vardır. Şöyle ki: Allah'ın DÜRÜST olun sözüne TERS düşmek ilk akla gelendir (Şeytan'da bu durum ekstrem ve had haldedir).
İnsanların bir kısmı da şeytanlaşmış olduğundan ve de olacağından, nefsimiz KENDİMİZİ kazıklamaktadır. Yani satan ben, alan ben ve bunu ETİK dahilinde yapmıyorum. Kendi kendimi kazıklıyorum (Buna ayetlerde NEFSİNİZE EZİYET ETMEYİN" türünden yer verilmektedir.
Kefenin cebi yok. Tüm kazançlarımız burada mirasçılara vb. kalacak. Ama aynı zamanda kefenin cebi de var: Mesela, şu an yediğim simidin susamlarını dostlarıma verdim (Hava güzel cam açık), onlar arada bir gelip atıştırırlar. Güvercinler... Böylece simidin parasını AHİRET PARASINA (Hasenat) çevirmiş oldum. O öte alemdeki kredim olacaktır. Soyut bir para... +7 kg. reel bir insan ile -70i virtüel bir insan gibi... Paranın da SOYUT'u var ve adı HASENAT (Hasen >>> Güzellik veren). Yani bir susam tanesiyle, bir hardal tohumuyla DÖVİZ hesabı kurabilirsiniz. Öteki Dünya-BANK da var. Bu dünyada bir susam tanesi dahi olsa ALLAH'a borç vermeliyiz ki bir VADE sonunda onu katmerli alalım. Allah'ımızın ihtiyacı olmasa da (Samed) bu böyle kurgulanmış...
Beddua ve nazar birbiriyle ilintilidir. Mekanizma aynıdır, beynin uyku-düş merkezinden çıkar ve HEDEFİ aynı merkezden vurur (Nazar alan esnemeye, uykuya hazırlanır ve bu bir tür ÖN-HİPNOZDUR). Nazarda psişik gücümüz vardır. Beddua da ise CİNNİ katkılar oluşur. Bir beddua belli bir frekansta (Psişik güç birimlerinden biri de HASİDİN HASED'dir), dolayısıyla, vuracağı hedefi arayan bir torpido gibidir ve çarpmadan da asla durmaz. Ama işin içinde frekans olduğundan, kaba insanların kaba ve hoyrat frekansı vardır. İnce naif kimselerin ise tersi... Dolayısıyla gidip MAZLUM'u vuramaz beddua (nazar ise vurur).
Elektromagnetik dalgalar birbirinin AYNI frekansta değilse tedirgin etmez. İçiçe geçer giderler. Beddua mazlumu vurmaz, tam tersine çok girgin ve tiz dalgaboyuna sahip mazlumun AHI zalimi bir süre sonra (aheste) vurur. Çünkü boomerang bir TUR atmak zorundadır. Bu da bir intikal süreci ya da AHESTE dediğimiz gecikmeli "rövanş"a yol açar. Ve işin kötüsü, beddua, bedduayı hak edecek kişiye yapılmalıdır.
Allah Müntekim'dir (kulunun intikamını alan). El-Müntekim intikamcı demektir ve Allah'ın adıdır ama Allah asla kendi İNTİKAMINI almaz. Bunun yerine adı El-KAHHAR'dır, yani Allah'ı biz nankörlükle üzdükçe (tenzih ederim) bize kahreder. Kahır, örneğin hayırsız evlat için vb. yapılır.
Yoksa "Kahrolsun karşı taraf" diye slogan atmak için değil. Orada kahrolsun değil; Tel'in/Lanetleme kullanmalıdir. Kahhar Allah'ın adıdır... Ayrıntı ama bilinmesi gerekli...
Nazarda bir çok öğe var. Beddua karşısında vuracak kimseyi bulamazsa gelip kaynağını, sahibini, yani beddua edeni vurur. İşte bu çok kötü... Beddua bunun için edilmemeli... Çünkü kimse masum değil... Esrar satıcısı, satıştan parayı alamadığı için, kendine parayı vermeyene BEDDUA eder.
Hatta Cehennem'lik kul, Zebani'lere de beddua eder. "Niye böyle zalimsiniz?" diye! Ne var ki Zebani'ler "Süper Statik" (Donuk, duygusuz) adeta TAŞ gibidirler... Yani frekanssızlardır. Dolayısıyla beddua eden bedduasını, yanardağ patlamasi gibi beyninde anında hisseder. Rabb'imiz bize acısın da o bölgelerden uzak tutsun. Nazarda asla bir rövanş, haksızlık vb. yoktur. Canı çekmiştir ve kıskanmıştır. Kıskançlık 7 derecedir:
1. Özenmek,
2. İmrenmek,
3. Gıpta etmek,
4. Kıskanmak (Eşini kıskanmak gibi özel bir duygu),
5. Hasud olmak (Hasetçilik),
6. Hasidin Hased (Hasetçinin hasedi, en kötüsü bu),
7. Daha beteri de şeytanin adı ve kendinden menkul ÖZEL hasetçiliği olan HANNAS hali.Bu sonuncusu sürekli her an ve artan bir kin ile haset ettikçe etmektir. Bu uğurda, Cehennem'i EBEDİ göze almaktır... "Adem'e SECDE" etmemek halidir bu. Özetle: Basit bir özenç-imrenti-gıptadan başlayarak, şeytanlaşacak kadar HASUD olmak ile sıraladığımiz bu düzende bedduanın tersine NAZAR negatiftir. Anne bile çocuğunu kıskanabilir. Kıskanmasa bile nazarı değebilir. Nazar kesinlikle HASED işidir. Bedduadan farkı: Biri "Hasetçinin HASEDİ", diğeri ise Hasedin kendisi...
Hipnoz ve uyku akrabadır. Relax, rahatlama ve sonra öteki aleme ölme hali... Ayakta ölmeye hipnoz deniyor. Nazar da bir tür hipnoz etme halidir. İkisi de uyku merkezini ayaklandırır. Oksijen hızla tüketilir (Uykuya dalmak, denize dalmak gibidir: Bol bir nefes alırız ya, onun gibi). Oksijen böylesine yakılınca, başlar esneme olayı...
Nazar değmemesi için TÜRKÇE ALLAH'ımıza dua etmeliyiz. Bunun yanında Maşaallah gereklidir. Felak ve Nas ise elbette bu kılıcın kınıdır. Ama öncelikle Allah'tan istemeliyiz. Çünkü Allah bize kılıç verir. Eğer iki sureyi muska gibi okur-yazarsak, bu KIN'dır, yani kın kılıç değildir, keskin değildir. Allah'tan isteyiniz, sadece Allah'tan... Allah'tan başka HER ŞEY (Külli Şey'in) ŞİRKTİR.
Bütün bunlardan daha fenası da var: Büyü (sihir), Bakara 102'deki "ALLAH DİLEMEDİKÇE..." bölümünü çok tekrar ederek, büyüyü önleyebilirsiniz.
Harut-Marut, yani bu iki ismin ALLAH adıyla Hennan ve Mennan, ikisi de sihir keser. "Allah'ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezlerdi". Büyü-Nazar-Beddua ve cinlenme ayı dağın (mount) dört yamacıdır, fakat aynı şey değillerdir (İsrailoğulları-İsmailoğulları gibi)..
Yazar:
Hans von AibergKaynak:
http://hanifislam.free.fr/sohbet
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araştırma ve Makaleler 1
Phi Hư CấuLütfen Dikkat! Araştırma ve Makeleleri okumadan önce iyice düşünün. Sizi önceden uyarıyor ve dünya görüşünüzün temelli değişeceğini söylüyorum. Aynı konuda okuyacağınız diğer eserler size yavan gelecek ve sadece onun tiryakisi olacaksınız. Çünkü bu...