Amaç: Bu makalenin amacı Nuh Tufanı gerçekliğini, nedenlerini, oluş şekli ve zamanını sorgulayan kişilere dini veya bilimsel kaynaklara dayalı cevaplar aramak olmayıp, Karadeniz Tufanı teorisi ile Gılgamış Destanı ve Nuh Tufanı arasındaki benzerlik ve farklılıkları özetlemek, bugüne dek ileri sürülen delilleri ve karşı görüşleri ortaya koyduktan sonra üzerine mitoloji ve tarihten yeni ya da pek bilinmeyen kaynaklar ışında kendi katkımla değerlendirmeye çalışmaktır.
Özet: Son Buzul çağı sonrasında MÖ 5600’lerde hızlı ısınma neticesinde buzulların erimesinin Akdeniz’in su seviyesini yükselmesi, o dönemde küçük bir tatlı su gölü olan Karadeniz ile arasında yer alan toprak setin yıkılmasıyla bugünkü İstanbul boğazının açıldığı Karadeniz’de birdenbire yükselen su seviyesinin Neolitik kıyı yerleşimlerini su altında bıraktığı iddia edilmektedir.
Yaşam alanlarını terk ederek dünyanın dört bir yanına dağılan insanların yaşadıkları tufan öyküsünü nesiller boyu aktararak Gılgamış Destanı ve Nuh Tufanı gibi öykülere temel oluşmasına yol açtığı düşünülmektedir. Benim katkım bahsi geçen olayları derli toplu özetledikten sonra Gılgamış destanında bahsi geçen tufanın Karadeniz ile ilişkisini sorgulayacak ipuçlarını mitolojik kaynaklardan bulup tartışmaya katkıda bulunmaktan ibarettir.
Karadeniz Tufanı teorisi nedir?
Columbia Üniversite’sinden iki Amerikalı deniz jeologu William Ryan ve Walter Pitman, 1996 yılında Buzul Çağı’nda şimdikinden 100 metre daha alçak seviyede ve bugünkünün üçte ikisi büyüklüğünde bulunan bir tatlı su gölü olan Karadeniz’in, Buzul Çağı’nın sonunda eriyen buzulların yükselttiği Akdeniz’in sel sularıyla kabarıp -aradaki Boğaziçi Vadisi’nde bir gedik açarak - MÖ 5600’lü yıllarda Karadeniz’e hızla boşalması sonucu bir tufanın meydana geldiğini iddia etmiştir.
Karadeniz Tufanı Teorisi adıyla bilinen iddiaya göre Erken Neolitik Dönemde gerçekleşen bu olay sonrasında Karadeniz kıyısında bulunan yaşam alanları hızla su altında kalan avcı toplayıcı ve çiftçi halklar Avrupa kıtasına ve diğer iç bölgelere göç etmek zorunda kalmıştır. Ryan ve Pitman teorilerini kamuoyuna açıkladıkları ilk günden 1996’dan bu yana, daha ileri giderek Akdeniz’in Karadeniz’e taşmasının Nuh Tufanı efsanesinin de kaynağı olduğunu iddia etmiş ve teorilerini 1998 yılında “Nuh Tufanı” adıyla kitap olarak yayımlamıştır.
Karadeniz’den 1993 yılında toplanan karot örneklerinde bulunan deniz kabukları yaklaşık 7500 yıl önce tatlı sudan tuzlu suya geçiş olduğunu gösterdiği bilen (Major, 1994) Ryan ve Pitman derinlik ölçümü, deniz tabanından tortudan alınan karot örnekleri ve deniz kabuklarının yaş hesaplarını kullanarak, Akdeniz’den Karadeniz’e su geçişinin yavaş yavaş değil de, İstanbul Boğazı’ndaki toprak engelin birdenbire kırılması suretiyle çok hızlı gerçekleştiğini iddia ederek, yaklaşık 155.000 km2’lik bir kara parçasının 1 yıldan kısa bir sürede suyun altında kaldığı sonucuna varmıştır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araştırma ve Makaleler 1
No FicciónLütfen Dikkat! Araştırma ve Makeleleri okumadan önce iyice düşünün. Sizi önceden uyarıyor ve dünya görüşünüzün temelli değişeceğini söylüyorum. Aynı konuda okuyacağınız diğer eserler size yavan gelecek ve sadece onun tiryakisi olacaksınız. Çünkü bu...