Keşke: اگر تنهاKeşke biz yeniden tanışabilseydik... Herşeyi unutabilseydik
کاش می توانستیم دوباره ملاقات کنیم ...
Instagram adresi: blu_mona
Alıntı ve haberler için takip ediniz kuzularım🌹
*
Ezo kocasının yüzünü görebilmek için yana döndü. Onun gözlerinin hala kapalı olmasına şaşırdı. Bir ilk yaşayıp hayatı boyunca ilk defa arzusuna yenilmek istedi. Bedeni dokunulmak için kasılıyordu. Bedeninin isteklerine uyup bu gece gerçek bir kadın gibi davranmak istedi.
"Biraz...".
Birazla sınırlı kalacaklarını düşünüp açlıkla birbirilerinin dudaklarına saldırdılar.
Mustafa kendi dudaklarıyla ezdiği Ezo'nun dudaklarını adeta yemek ister gibi emiyordu. Ne kadar emerse emsin yetmiyordu ama. İçindeki o vahşilik nerden geliyordu hiç bilmiyordu. Fakat yükselen o ateş onu mahvediyordu.
"Ezo...".
Mustafa altında kıvranan karısının adını zikrediyordu. Adını haykırmadan ölecekmiş gibi hissetmişti. Bir kadına bedeninin ihtiyacı olduğunu hiç farketmişti. Ama şu anda anlıyordu ki patlamak üzere olan erkekliği ve kalbinin yerinden çıkacakmış gibi atması ile buna ne denli ihtiyacı olduğunu farketmişti.
Ezo bacak arasına giren ve oraya baskı yapan kocası ile baştan ayağa titredi. Bu baskının tatlı hissini bilmiyordu daha öncesinden. Meğerse sevişmek onun sandığı kadar kötü br şey değildi. İbrahim her ağlayışında ya da yapmak istemiyor diye sinirlendiğinde Ezo bunu istediği için pişman olurdu. Ama şimdi bunun ne kadar büyük bir eksiklik olduğunu anlıyordu. Diğer kadınların ballandıra ballandıra anlattığı ateşli geceleri kendisinin de yaşayacağını bilmek tarifi mümkün olmayan bir hazza sürüklüyordu.
Mustafa Ezonun inlemeleri ile kendinden geçti. Ona sormadan atletinin önce askısını indirdi. Bezden olan sütyenin askısı da atletin askısıyla birlikte omzundan aşağı düştü. Ezonun bu harekete ürperdiğini geriye kaçmaya çalıştığı hissetti.
Düşünmeye fırsat bırakmadan sütyenin ön kısmını indirdi. Yüreği ağzında atıyordu artık. Gecenin karanlığında bile kedini belli eden pembe halkası ve süt gibi beyaz teni sıcak bir akımın bacak arasına toplanmasına neden oldu.
"Mustafa..".
Ezo itiraz ediyordu. Sınırı aşmıştı Mustafa. Bazı şeyler için erkendi. Kendini tutamamış onunla tabiri caizse sevişmeye başlamıştı. Lakin şimdi olmazdı. Bazı gerçeklerin öncelikle açıklanması ve vereceği tepkiye göre yaşanacaklar vardı. Mustafanın bilmesi gerekenler çok fazlaydı. Onu bir kaosun ortasına atamazdı.
"Biraz daha...".
Eliyle göğsünü avuçladı. Göz bebekleri aldığı hazdan ötürü büyümüş burun kanatları hızlı nefes alıp vermekten genişlemişti. Ezo onu daha önce bu kadar kendi kaybetmiş görmemişti. Göğüs ucunun iki parmağı arasına alınıp ezilmesinden sonra Ezo da film koptu. Ani bir elektirik akımı vücudunu kol geziyor Mustafa göğüs tomurcuğunu sıktıkça aynı şiddetle bedeni o akıma kapılıyordu.
Mustafa'nın kocaman elinde kaybolmuştu kendi göğsü. Bu tarifi mümkün olmayan bir zevkti. Kim bilir bacaklarının arasındaki erkeklik içine girdiğinde nasıl bir zevk alacaktı. Aklı bulanıyor yapmak istediği çılgınlıklar aldığı kararları gölgeliyordu.
"Yapamayız".
Neden yapamadıklarını kendi unutmuş olsa dahi bunun böyle olması gerektiğini hatırlıyordu neyseki. Ama kocasının ağzının sıcaklığını göğsünde hissedince aldığı kararları tamamiyen unuttu. Sanki yapamayız diyen kendi değilmiş gibi Mustafa'nın ateş gibi yanan kafasını göğsüne biraz daha bastırdı. Bacak arasındaki baskı artarken her saniye aklı biraz daha yitip gidiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ŞÛRÎDE~
General Fiction"Dokunma bana! Dokunma!". "Dokunacağım! Kocam değil misin!". "Değilim! Hiç bir şeyin değilim senin. Anlamadın mı bunu hala?". Ezo duyduklarına aldırmayıp İbrahim'in dudaklarına açlıkla saldırdı. Isırıyor, yalıyor, çekiştiriyordu. İbrahim'in onu itme...