BÖLÜM 43

19K 1.3K 566
                                    



Öncelikle Sırça adlı hikayemi hala almadım. Bu konuda yardımcı olabilecek biri varsa çok mutlu olurum. Ve bölümü çok beklediniz biliyorum. Düzenlemeden atacağım maalesef çünkü hastayım ve başımı kaldıracak halim yok. Gözlerim kan çanağı adeta. Bir kaç gün izin aldım. İyi olacağım inşallah. Bu halini atıyorum ama iyi olur olmaz düzenleyeceğim. Sevgiyle kalın ❤️

İthaflara gelince de aylar öncesinden bir kuzuya söz vermiştim hamilelik bölümünü ona ithaf edeceğim diye Missadicenere umarım beğenirsin❤️

Öte yandan bölüm bekleyen sevgili kuzularım
Ayaz1990 , Black7blue , somserii , emrensii
Pinaristan12 , Nuryaae , BelisNaz , maviay199 , Katreimatem93 , Anfas2191
Gurtaytt , pembepptya , esramm47 GrkemDegirmenciAkut , ahsentanem
NilferDemirBege prhn_90k , julbak
Aymen 30 , onunarabasivarozelmi ,6 gozdee
23aynrakcn23 , miseyella , gemiyolcusu
MelisDemir778 , Trhn25 , durucuk34

Sizlere çok teşekkür ederim ❤️ her anlamda.
Sizleri çok seviyorum 😘

Umut.

"Sana gebeyken diyorum. Bende pek severdim tavuk etini. Artık Mustafa oğlumda eksik etmez evden"

Hamiyet hanım keyifle kahkaha atarken Ezo bunun imkansızlığıyla yutmakta olduğu lokma büyüdükçe büyüdü boğazında. Eni sonunda lokmayı tutabildi ama aynı anda yürek burkan bir hıçkırık duyuldu kuruyan boğazından.

Hamiyet hanım hemen kızına koştu. Anlıyordu onu , ağlamasını. Çok beklemişti kuzusu. Belki çöpü zaman hayal etmekten de bıkmıştı ya da hayal etmeyi bile bırakmıştı. Zordu Ezo gibi bir kadının hayatını yaşamak kendisi için cehennemi yaşadım dediği hayat kızınınki yanında cennetten bir parçaydı adeta. Ne yapabilirdi bilemiyordu. Sarılıp ağlama dese duracak mıydı sanki kuzusu. Durmayacaktı ağlamaya devam edecekti. Ama belki mutluluğuna ortak olduğunu hissederse kızı içinde ki o vicdan yükünü bir nebze olsun atardı.

Yanına yaklaşırken kolunu doladı yavaşça . Minik bir bebekken yaptığı gibi göğsüne bastırdı. Dudaklarını yumuşacık saçlarına bastırarak kolunu sivazladı.

"Ey misin kuzum?"

Ezo konuşsa yollarca içine attığı her şeyi kusacakmış gibi hissetti. Başını sallamakla yetindi sadece. Mutluydu ama değildi. Üzgündü ama bi o kadar rahatlamış hissediyordu. Öyle büyük bir karmaşanın içindende ki. Annesinin ufak bir varsayımı bile yerle bir etmeye yetmişti onu. Hamile miydi sahiden. Aylardır stresten ve üzüntüden görmediği adet dönemi şimdi şimdi aklına geliyordu. Öyle düzenli bir takvimi olmadığından şüphe dahi duymamıştı.

Sızlayan kasıkları bundan mıydı? Ya da ani bulantı hissinin. Bir kadın hamile kalınca neler hissederdi nasıl hissetmeliydi? Çok yabancıydı bu duyguya? Anne olabilir miydi .Turnaya anne olmaya çalışmıştı hep ama bu çok farklıydı. Turna kadar sevebilir miydi ya da Turnayı incitmeden ne kadar sevebilirdi.

Başı çatlatacak gibi oldu. Nefes almaya ihtiyacı vardı. Hala akmakta olan yaşlarını nafile bir çabayla elinin tersiyle sildi ve annesine onu anlamasını umduğu bir bakış atarak dışarıya çıkmaya hazırlandı. Açtığı dış kapıyla birlikte yolunu gözlediği adamı görmeyi hiç beklemiyordu. Dumura uğradı. Kurumayan yaşlar tekrar yer edindi yüzünde. Kimseyi hiç bir şeyi umursamak istemedi. Neden gelmedin demek hamile miyim ben demek ve yahut geçmişte yaşadığı onca haksızlık bir anda uçup gitti. İstediği tek bir şey vardı. Bildiği olmayı dilediği güvenli kollar.

Annesinin ya da komşuların ne diyeceğini umursamadan kocasına sarıldı. Ne sıkıca sarılıyordu ne de geri çekiliyordu. Hissetmek istiyordu sadece. Yalnız olmadığını bunlarla tek başa çıkmayacağını.

~ŞÛRÎDE~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin