Rüzgar: بادBirini tanımak onu elde edebilirsin anlamına gelmez. İnsanlar değişir.
شناختن کسی به این معنی نیست که می توانید او را بدست آورید. مردم تغییر می کنند.
Bölüm şarkısı: pusulam rüzgar
Profilimde yeni kurguma bakarsanız sevinirim ❤️
Mustafa sinir olan suratına bakarak güldü. O kadar tatlı oluyordu ki sinirlenince. Aradaki bakışmayı çalan kapı bozdu. Celal efendi geldi sandı herkes ama kapıdaki Mustafa'ya yoldaş olmak için gelen Turnaydı. Babasının annesinin kapısındaki direnişini duymuş o da katılmak istemişti. Mustafa onu kapıda görünce her ne kadar şaşırsa da öte yandan güçlü bir müttefik kazandığı için mutluydu.
"Turna?".
Ezo şaşkınlıkla kapıdaki kişilere baktı. Kızıyla kayın babası el ele tutuşmuş ona gülümseyerek bakıyorlardı. Haşmet ağanın eğlenmekten olsa da turnanın gülümsemesi mahcubiyettendi. Annesi onu istemez de kovarsa diye azıcık da korkusu vardı. Onu tekmelediğini unutmamıştı. Neden o kadar hırçınlaştığını o da bilmiyordu. Fakat son zamanlarda babasının ona olan düşkünlüğü evde geçen ikinci çocuk lafları nedense germişti onu. Babasının tek prensesi olmak istiyordu. Ne annesinin ne de babasının sevgisini kimseyle paylaşmak istememişti. Biraz şımarıkça biraz da yanlış göstermişti bunu ama pişmandı. Annesi eve dönmezse pişmanlıktan ölecek kadar pişman hemde.
"Annem".
Öyle bir annem deyip bacaklarına sarılmıştı ki Ezo da dahil olmak üzere kapıya gelenlerin hepsi şaşkınlığa uğradı. Turna ile annesinin bir birlerine olan düşkünlüklerini herkes bilirdi ama sanki daha önce hiç bu kadar içten annem dememişti.
"Yavrum.."
Ezo kızına olan tüm kızgınlığını kırgınlığını unuttu o an. Kızı annesini özlemişti. Nasıl çekebilirdi kendini yavrusundan.
Turna gözyaşları içinde annesine sarılırken Ezo da daha rahat sarılabilmesi için dizleri üzerine çöktü. Mustafa'nın dahi gözleri yaşarmıştı bu görüntüye. Kendine olan kızgınlığı hiç geçmeyecekti. Onun aptalca korkuları yüzünden anne kız bu duruma düşmüştü. Ezo bir daha nefret etse haklıydı.
"Durmayın yavrum kapıda içeri geçin".
Cemile hanım ağlaşma bitsin diye lafa girdi. Ne nedenle olursa olsun kızının ağlamasını istemiyordu.
"Ben emanetini bırakıp gidecem Ezo kızım. Sultan anan beni bekler. Seni özlemiş. Canını sıkmasın diyordu".
Cemile hanım Haşmet beyin insancıl konuşmasına en az diğerleri kadar şaşkındı. Bu duruma en az şaşıran ise Ezoydu. Aralarında yeşermeye başlayan baba kız ilişkisi her geçen gün biraz daha kuvvetleniyordu.
"Ellerinden öpüyorum anamın. Bende onu çok özledim. Bunları düşünüp o güzel canını sıkmasın. Kendini düşünsün artık".
Haşmet ağa minnetle tebessüm ederek tüm ısrarlara rağmen eve gitmek üzere yola koyuldu. Artık evde ona muhtaç biri vardı. Bunca yıldır çektirdiği karısına son günlerinde de olsa layıkıyla davranmak istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ŞÛRÎDE~
Ficción General"Dokunma bana! Dokunma!". "Dokunacağım! Kocam değil misin!". "Değilim! Hiç bir şeyin değilim senin. Anlamadın mı bunu hala?". Ezo duyduklarına aldırmayıp İbrahim'in dudaklarına açlıkla saldırdı. Isırıyor, yalıyor, çekiştiriyordu. İbrahim'in onu itme...