Cennet:آسمان
Başka bir yer varsa orada tekrar görüşürüz belki. Yoksa da seni tanımak benim cennetimdi zaten.
اگر جای دیگری باشد ، ممکن است دوباره در آنجا ملاقات کنیم. در غیر این صورت بهشت من این بود که شما را بشناسم.
Herşeyden önce değerli yorumlarınızı bekliyorum sonra da
Sizden bir şey rica ediyorum. Takip etmeyenler lütfen etsin. Ve de Yer Altından Papatyalar adlı hikayem yeniden yayınlamıyor. Gönül davasını anlamam için onu okumak lazım. Hepinizi oraya bekliyorum. Öpüldünüz❤Sevgili okurlarım geçen bölüm yerine bu bölüm geldi ithafiniz. Umarım sizin beni mutlu ettiğiniz gibi benimde bu ithaftım sizi mutlu etmiştir. Sizleri seviyorum ❤ her birinizin yorumlarını ayrı ayrı mutlu ediyor. Biz bir aileyiz sözünün lafta kalmadığını hissetittiren güzellerim. Iyiki varsınız ❤
Miseyella
Aymen30
guzinalptekin
eblgn2016
Trhn25
ladeyna199
zeynepensar01
MinaYakut6
rbiba4
sehrialem
nzysahin44
Tugbaaknler
zeliha602
Kara_Melek_1995
anfas2191
aazzrraa1095aazzrraaGökhan Türkmen: Aşk
Mutlaka dinleyin...
*
Edepsiz konuşmasına utanan Ezo çıplak kadınlığına dayanan sert uzuvla kelimelerini yuttu. Çelik gibi sert erkeklik onun ıslak kadınlığında ileri geri harekat ediyor girişine baskı yapıyordu. Refleks olarak tırnaklarını Mustafa'nın etine geçirdi.
"Hırçın kedi!".
Ağzını onun göğsüne kapattığında Ezo nasıl bir zevk çukuruna düştüğünü yeni yeni keşfediyordu. Galiba sandığındanda da fazla özlemişti Mustafa'yı. Bir daha ondan bu kadar uzun süre ayrı kalamazdı. Bu tatlı işkenceden mahrum kalmayı istemiyordu.
Bu an her ikisi içinde zamanın durduğu bir andı. Mustafa artık tamamiyen her haliyle kabullendiği kalbine yavaş yavaş almaya başladığı güzel karısı aklını başından alıyordu. Kalbine ihanet ediyor hissi bir bıraksa daha da zevk alacaktı ama kalbinin derinlerinden gelen o hissi galiba bir ömür atamayacaktı.
"Emin misin?". Bir daha sormak istedi nedense. Ezo hayır dede nasıl durduracaktı kendini hiç bir fikri yoktu ama zaten fazlasıyla üzerine gittiği kadının bari bu durumda kendini güvende hissetmesini istedi.
Ezo son anda bile ona bu soruyu soran kocasına gözlerini dikti. Bazen bu adama inanamıyordu. Öyle düşünceli ve güzel davranıyordu ki kendini her şeyiyle bu ona bırakmak istiyordu. Ama korkuyordu da. Mustafa da öyle bir şey vardı ki sanki her an bırakıp gidecekti. Ona verdiği her şeyini elinin tersiyle itecek yeni hayatında ona yer vermeyecekti.
"Korkuyor musun?".
Korkuyor muydu? Evet ilkinde cani yanmıştı ama bundan Mustafayı sorumlu tutamazdı ki. Ona neyin ne olduğunu söyleyemeyen kendisiydi. Ağrısı ve hayal kırıklığı fazlaydı. Ama az önce ona yarattıklarından sonra sanmıyordu olumsuz bir şey yaşanacağını. Bu defaki Mustafa farklı bir Mustafaydı. Kaldı ki kendisi de o geceki Ezo değildi. O da sırf yaşansın diye yaşamıyordu bu birlikteliği. Gerçekten istiyordu kocasını. Bir an önce sıcaklığında hissetmek istiyordu hatta.
Mustafa buğulu bakışlarla ona bakan karısının korktuğunu düşündü. Ne yapacaktı şimdi. Hak veriyordu. İlk deneyimi kötü geçmişti. Gerek kendi hatası gerek Ezonun sakladıkları hatırladıkça buruk hissetmesine neden olacaktı.
Ezo Mustafanin duraksayan hareketinden sessizliğini yanlış anladığını farketti. Mustafanın göğsünde olan ellerini boynuna çıkardı. Başını ona doğru uzatıp boynuna ıslak bir öpücük bıraktı. Mustafanin yutkunma sesini duyunca kıkırdadı. Ama kocasının buna tepkisi kalçasını kadınlığına daha sert yaslamak oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ŞÛRÎDE~
General Fiction"Dokunma bana! Dokunma!". "Dokunacağım! Kocam değil misin!". "Değilim! Hiç bir şeyin değilim senin. Anlamadın mı bunu hala?". Ezo duyduklarına aldırmayıp İbrahim'in dudaklarına açlıkla saldırdı. Isırıyor, yalıyor, çekiştiriyordu. İbrahim'in onu itme...