Bencil :خود خواهBencil bir yaşam sürdüm. Şimdi ise ne ektiysek onu biçtiğimizin farkına vardım.
من یک زندگی خودخواهانه زندگی کردم. حالا فهمیدم که کاشت را کاشته ایم.
*
Sevgili okurlar. Uzun zaman oldu sizinle sohbet etmeyeli. Nasılsınız? Umuyorum ki iyisinizdir. Bana sorarsanız bende iyiyim. Çok fazla yoruluyor olsam da buraya ayrılabildiğim kadar zaman ayırmaya çalışıyorum. Bazılarınız bundan şikayetçi. Onları da anlıyorum. Sevdiğiniz ve merak ettiğiniz bir işi hemen okumak istemeniz çok doğal. Hatta bazen bu beni gülümsetiyor. Yazdıklarımın sabırsızca beklenmesi gururumu okşuyor.
Lakin her sözünüz ya da her yazdığınız güzel olmuyor. Buyurur gibi bölüm isteyenler var. Canlar. Güzel okurlar. Bu sizinle bu konuda son konuşmamız olsun. Elbette bölüm bekliyoruz diye yazacaksınız buna laf yok ama üslup çok önemli. Karşınızdakinin de bir insan olduğunu sorumlulukları olduğunu unutmamanızı tavsiye ederim. Ben burda kimseyle polemiğe girmem. Bu güzel kurgunun polemikler gölgesi altında kalmasını istemem. Ama engellerim. Beni huzursuz eden kimseyi istemem burda. Ve bundan rahatsızlık duyacak kişilere de söylüyorum. Sevmeyen sabırla beklemeyecek olan lütfen şimdiden bıraksın. Ya da biriktirip öyle okusun. Ne beni ne de kendilerini olmak istemedikleri bir duruma sokmasınlar.
Ve gelelim başka bir konuya. Sizden ufak bir ricam var. Diğer kurguma ilgi gösterir misiniz 😶 gerçekten benim çok sevdiğim ve çok değer verdiğim bir kurgu. Okuyanin da okumayanın da canı sağolsun. Seviyorum sizleri❤
Not: Hâlâ takip etmeyen varsa hemen takip 😎 hikayeyi paylaşabildiginiz kadar paylaşın. Daha güzel yerlere gelelim. Öpüldünüz😘😘😘
Her bölümde yanında olup güzel yorumlarını katan sevgili okurlarım
onunarabasivarozelmi
Sehrialem
Meral_28
Nisa2277
Minayakut6
Baykibirli12
User501817277363663
Trhn25
User47540481
Dilansen123
Aymen30
YENIDUNYA1001
Captiveofyou
Zeynepensar01
Sonleydi
MuruvvetTuran991
Rbiba4
Sedazata7
Durucuk34Ve canım su_perisim❤
Umarım beğenirsiniz 🕊
Medya; Fikret kızılok (Gönül)
*
"Dönme güzel yüzünü bana".
Ezo yatakta biraz daha ileriye kaydı. Mustafa'yla konuşmak istemiyordu.
"Ne de güzel kokuuyor saçların. Babanın okşamadığı her teli okşamak, annenin öpmediği her telini öpmek istiyorum". Mustafa'nın fısıltısı sessizliği bozuyordu.
Ezo'nun gözleri dolmuştu. Gerçekten yapar mıydı bunu?. Bu gece başkasını istemeye giden adam sarar mıydı yaralarını.
"Bana yalan söyledin Mustafa. Dokunma yaralarıma kanatırsın".
Mustafanın da canı yanıyordu. Ezonun sesi titredikçe kalbi sıkışıyordu. Bu duygular henüz yeniydi onun için. Bir anlam yüklemek istemedi. Ama karısını sarmadan da gidemezdi. Tüm itirazlarına rağmen kolları arasına aldı Ezoyu.
Çırpındıkça daha da baskın hissediliyordu ensesindeki dudaklar. Git demek istiyordu. Kanattığın yetmedi mi daha ne kadar yaralayacaksın demek istiyordu. Diyemiyordu. Kollarında olduğu adamdan da uzaklaşmak istemiyordu. Mümkünse biraz daha sığınmak onun tarafından bira daha sarmalanmak istiyordu. Küfretti arsız duygularına. Bu haldeyken bunları istememeliydi.
"Bırak dokunma".
Hatırlıyordu bu sözleri. Daha önce ona söylenen bu sözler gün gelip başkasına nasip olmuştu. Kaskatı kesildi kocasının kollarında. Neyin bedelini ödüyordu Ezo? Yetmemiş miydi çektiği acı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ŞÛRÎDE~
General Fiction"Dokunma bana! Dokunma!". "Dokunacağım! Kocam değil misin!". "Değilim! Hiç bir şeyin değilim senin. Anlamadın mı bunu hala?". Ezo duyduklarına aldırmayıp İbrahim'in dudaklarına açlıkla saldırdı. Isırıyor, yalıyor, çekiştiriyordu. İbrahim'in onu itme...