Yeis: یاس
Hep aynı yerde dönüp dolaşıp, aynı çıkmaz sokakları geçiyor, gerçekleşmesi güç bir hayale adım atmaya çalışıyoruz. Boşlukta sesimiz yankılanırken, sendeliyor adımlarımız aynı anda ama sen alt caddedeki çıkmaz sokaksın, ben üst caddedeki. Bunlar kavuşamamamız.
ما همیشه در همان مکان می چرخیم ، از همان خیابان های بن بست عبور می کنیم و سعی می کنیم به رویایی برویم که تحقق آن دشوار است. همانطور که صدای ما در جای خالی تکرار می شود ، مراحل تعجب آور ما هم زمان هستند اما شما در خیابان پایینی بن بست هستید ، من در خیابان فوقانی هستم. آنها نمی توانند برگردند.
*
Ezo duyduğu sert sese aheste aheste döndü. Aynı sinirli gözlerle bakmaya başladı Mustafa'ya.
"İşi gücü bıraktın kadın kavgasına mı merak saldın?".
Mutfakta bulunan herkes gibi Ezo da söyledikleriyle şok olmuştu. Bu kadar ileri gitmemeliydim dese de bir yanı söyledikleri için oldukça memnundu. Hakketmişti bu karı koca herşeyi . Çocuğunun olmadığını bile bile yaptıkları çocuk şovunu asla unutmayacaktı. Onun yüreği yanarken onların mutlulukla kendilerinden geçmeleri zoruna gidiyordu. Mutlu olan herkesi parçalara ayırmak onları yok etmek istiyordu.
"Sen kim oluyorsun da-".
Mustafa elini hiddetle sallamış Ezo'nun üstüne yürümüştü. Iraz kocasının en yakın arkadaşına daha doğrusu yengesine abisinin eşine vurmak üzereydi. Atik bir hareketle Ezo'nun önüne siper etti kendini. Biliyordu ki Mustafa Ezo'nun kılına dahi dokunursa İbrahim ona dünyayı dar ederdi.
"Mustafa!". Iraz'ın uyarıcı sesi karşısında geri adım atsa da yine de içindeki hiddeti dindiremiyordu.
"Ne o vuracak mıydın. Ne duruyorsun kimden korkuyorsun?".
"Bana bak. Elimde kalacaksın kadın!".
Bu defa vurmak için değil korkutmak için havaya kalkan elini bağrışları duyup gelen Sultan kadın tarafından durdurulmuştu.
"Kendine gel oğul. Bu ne densizlik!".
O da yerini kadınlardan yana alınca Mustafa burada kalsa elinden gerçekten bir kaza çıkacağını anlayıp kolunu savurarak avludan sert adımlarla çıktı gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ŞÛRÎDE~
Ficción General"Dokunma bana! Dokunma!". "Dokunacağım! Kocam değil misin!". "Değilim! Hiç bir şeyin değilim senin. Anlamadın mı bunu hala?". Ezo duyduklarına aldırmayıp İbrahim'in dudaklarına açlıkla saldırdı. Isırıyor, yalıyor, çekiştiriyordu. İbrahim'in onu itme...