BÖLÜM 35 (گم)

36K 1.8K 465
                                    

Eksik: گم

Sadece tek bir şey ruhun eksikliğini tamamlayabilir. Bu şey de aşktır.

فقط یک چیز می تواند کمبود روح را کامل کند. این چیز عشق است.

*

"Dur ben sana göstereyim kim olduğumu".

Mustafa bir elini beline diğer elini de kalçasına atarak onu kendine çekti. Dudaklarına kapanmadan önce yüzündeki çapkın gülümsemeyi engelleyememişti.

Ezo bir anda üzerine gelen ve dudaklarına kapanan adamın hareketlerine şaşırdı. Ona kızıp bağırmasını bekliyordu. Hakkı var mıydı yoktu elbette. Lakin Ezo da haklıyken haksız duruma düşmüştü. Sabahın köründe kızını alıp köye gelmek akıl işi değildi. Pekala buna kızardı Mustafa. Neden aynı Mustafa şimdi onu öpücükleriyle cezalandırıyordu.

Mustafa şaşkın karısının ona karşılık vermemesiyle geriye çekildi. Yüzüne baktı. Ezo onu şaşkınlıkla izliyordu. Haksız sayılmazdı. Büyük bir kavga edeceklerini düşünmüş olmalıydı. Aslında Mustafa da yolda gelirken dünyayı yıkacağını düşünmüştü ama sonuç hiçte onun düşündüğü gibi olmamıştı. Turnanın öğretmenden bahsetmesi hele de Ezonun ona diklenmesi içindeki bir şeyleri kaynatmıştı. Sanki Ezonun ona ait olduğunu göstermek istemişti. Kimeydi bu kanıt bilmiyordu. Kendine mi yoksa şaşkın bakan karısına mı?.

Ezonun yüzünü avuçlayıp küçük bir öpücük kondurdu ıslak dudaklarına. Fakat doyamayınca küçük çaplı bir yangın çıkarmaya yetecek kadar ateşli bir öpüşme yaşandı ikisi arasında. Mustafa karşılık vermeyeceğini düşündüğü karısının dudaklarını emmek isterken Ezonun ani bir şekilde karşılık vermesiyle tuttuğu dizginleri salmıştı. Elleri tekrar kaba etini bulmuş bi defa eksikliğini hissettiği yere bastırıyordu.

Ezo içinde durum çok farklı değildi. Mustafa onu öpüp bıraktığında akli karışmıştı. Sultan annesinin söyledikleri aklından hiç çıkmıyordu. Mustafa onun kocasıydı artık. Nereye kadar kaçıp saklanacaktı. Kimse onu istemeyen bir kadınla bir ömür geçirmek istemezdi. Zira kendi de kocası onu istemiyor diye psikolojik olarak zor günler geçirmişti. Şimdi neden aynısını o başkasına yapsındı ki?

Saskinligindan karşılık veremiyordu. Ama Mustafa farklı davranıyordu. Her zaman öfkenin hakim olduğu hareketlerinde bu defa başka bir duygu vardı sanki. Onu incitmiyordu. Gerçekten öpüyordu. Daha önce böyle öpülmemişti hiç. Öpüşünde ihtiyaç hissediyordu. Sanki Mustafa onu öpmeye muhtaçmış gibi. Onu öpmezse nefes alamazmış gibi.

Bir karar vermeliydi Ezo. Kalbinde uçuşan kelebekleri takip edip dudaklarında hüküm süren dudaklara karşılık mı verecekti yoksa ilk defa hissettiği arzuyu içine mi gömcekti. Mustafanın yüzünü avuçlayan parmaklarının tatlı okşayışı bir anda kendini acemice öpüşmenin orta yerinde bulmasına neden oldu.

O da emiyor aynı vahsilikle daha fazlasını talep ediyordu. Hassas noktasının onunkine bastırılmasıyla ağzından kaçan inlemeye engel olamadı. Kendi sesine yabancıydı. İçinde yükselen bu volkana da. Neler oluyordu ona. Daha önce sevişmiş bir kadın için bu hissettikleri normal miydi?.

Mustafa omuzlarına tutunan narin parmaklarla karısını yatağa yatırdı. Bir an önce onu hissetmek istiyordu. Bastırmak yetmiyordu. Karısının sıcaklığına gömülmek orda nefes almak istiyordu. Ezonun gözlerinden ayrılmayan göz bebeklerinde aynı arzuyu görüyordu. Şaşkın ama mutluydu Mustafa. Ezonun arzusuna ilk defa şahit oluyordu. Bu kadın bu bakışlarla bile onu öldürebilirdi.

Mustafa yatağa uzandırdığı karışımına bakmak için geri çekildi. Kızaran dudakları ve allanmış yanaklarıyla muazzam görünüyordu. Uzanıp boynuna sulu bir öpücük kondurdu. Ezonun başını eğmesiyle başı oraya gömüldü. Sorun değildi. Beyaz gerdaniyla yakından ilgilenmek işine gelecekti.

~ŞÛRÎDE~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin