21

790 37 6
                                    

Manolya kaybolduğu için geç geldiğini söyledi. Ben de inanmış numarası yaptım. Ayberk, seren ve serkan hariç herkes gelmişti. Banu ve ayça  mesafeli davransa da çiçek çok samimi davranıyordu. Demir zaten matrak bir tipdi. Biraz sohbet etmiştik ama çok da samimi değildik. Banu furkana yapışmış. Sanki kaçacak gibi tutuyordu. Benimle bir şey konuştuğu zaman cimcikliyordu. Göz devirdim. Banunun hareketleri yavaş yavaş beni sinirlendiriyordu. Eyvallah kıskanırsın da habire küçümseyen bakışlar. Ortam gerçekten çok gergindi. Zaten ben gergindim onların bana olan davranışları iyice germişti.

Bu ayberk de nerede kaldı ya. En son geliyoruz diye mesaj atmıştı. Evi çok uzak olduğu için geç kalmış olabilirdi.
Telefon da bir şey söylemek istememiştim. İki saat önce kusmuştum. Aslında bilerek kustum. Manolya bana bir şey verdiyse atayım diye. Kustuktan sonra manolya banyo yaptırdı. Üzerimi giydirdirip  sandalyemi yıkamak istemişti.

O banyodayken 1 litre ayran içmiştim. Zehirlediyse diye.  Sandalyeyi nasıl olduysa kırmıştı. Oturulacak gibi değildi. Ben bu sandalyeden başka sandalyede rahat edemiyordum. Daha doğrusu diğerlerini tek başına kullanamıyordum. Tamir için edirneye gitmesi gerekti. Apar topar gitmesi benim işime gelmişdi. Ne yapacağımı düşünmek için bir günüm vardı.

Tuvaletim de çok geldi. Eren de uzağımda oturuyordu. Utanıyorum beni tuvalete getir demeye. Keşke sandalyem burada olsaydı.

Hadi be ayberk altıma edeceğim yoksun. Erene baktım göz ucuyla, ayberk beş dakika daha gelmesin tuvalette götürmesini isteyecektim.

Başta odaya getir derim. Odada yalnızken tuvalette getirmesini isterim. Ya ne olacak direk söylesem?
Ortama göz gezdirdim. En iyisi ayberki beklemek.

Beş dakika geçmişti. Ayberk gelmemişti. Tamam erenden rica edeceğim. Nasıl desem ki?

Eren odama gidelim mi? Yok yok böyle olmadı. Eren beni odama götür! Kafasını da kır istersen. Eren odama gitmem de yardım eder misin?

Evet bu oldu şimdi sıra söylemekte cümlesini bitirsin söyleyeceğim.

-Maç başladı kızlar bir sesiz olun!

Al işte iki saatir söylemezsen böyle olur. Çocuğun sese tehamülü yok. Beni tuvalette getirecek peh! Tek umudumsun ayberk nolur gel artık.

-Kardelen çay içsene canım.

Çiçek ben diyorum altıma kaçıracağım sen diyorsun çay iç. Yoluna kırmızı halı sereyim ayberk gel nolur!

-Yok canım sağol.

-Başladı mı maç.

-Ayberk!

-Aşkım beni bu kadar özlediğini bilmiyordum.

Özlemek ne kelime be. Şuan sevinçten kalkıp göbek atıcağım. O kadar yani.

:Kalkabilsen bu kadar sevinirdin sanki:

Bende diyorum iç sesim nerede? Muhalefet fikir vermeye gelince yoksun anca hazır cevaplık bilmem nelik. Manolyayı ne yapıcaz onu söyle? Susarsın böyle-

Ben kafayı yedim kendi kendimle kavga ediyorum. Ayberk yanıma oturmuş maçı izliyordu. Kimse şaşırmamıştı. Zaten maç olduğu için erkeklerin odağı televizyondu. Seren, banu ve cansunun yanına sandalye çekmişti.

Ayberki dürttüm. Bana bakıp göz kırptı ne oldu manasında. Oda diye ağzımı oynattım. İki gözünü de kapattı tamam anlamında. Serenler muhabbet etse de gözleri bizdeydi.

Ayberk beni kucağına aldı ve odama getirdi. Erkeklerin dikkati televizyondaydı. Kızlar ise bize bakmıştı.

Odaya girer girmez tuvalet dedim. Hiçbir şey demeden tuvalete getirdi ve klozete oturttu. Hemen çıktı tuvaletten. Az kalsın üzerime kaçırıyordum.

Kardelen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin