Bir kazayla her şeyini kaybeden kardelenin yeni hayat hikayesi. Kardelen tüm zorluklara rağmen hayatta kalan bir çiçek. Bizim Kardelenimizde öyle hem zarif hem güçlü. Tüm zorluklara rağmen hayatta. Entirakası, kini , hırsı bol sularda dahi kendisini...
Bir haftadır eren ile konuşmuyorduk. Eve gelmiyordu. Gelse bile benim yanıma uğramıyordu. Çiçek benim yanıma bir kere gelmişti.
Bir daha gelmedi. Hissediyordum banu izin vermiyordu. Buraya geldiği gün bin kere aramış yanına çağırmıştı.
Grup ile bir daha görüşmedik zaten. Ayberk hariç. O günden sonra her gün buluşmuştuk. Bu evin adresini de ondan istemiştim. Tamam alışveriş yaptık ama çocuğun yanında ağda alamazdım herhalde.
Tabiki ayberke hediye almayı unutmamıştım. Ne alsam diye kafamı patlatmıştım. Bir şey bulamamıştım.
Papatya ile konuşmalarımız artmıştı. Her gün daha fazla konuşuyorduk. Hediye mevzusun da yardımcı olmasa hiçbir şey alamazdım herhalde. Parfüm almamı önerdi. Kokuyu kendim seçmek için katalog sipariş ettim.
Parfüm dışında bir ton bakım ürünü ve makyaj malzemesi de sipariş etmiştim.
Gri ambalajlı kokusuna bayıldığım bir parfüm sipariş ettim. Odunsu bir kokuya sahipti. Elime sürüp kokuya baktığımda tekrar tekrar sürüp koklamıştım bu kokuyu çok sevmiştim. İnşallah o da beğenirdi. Daha verememiştim. Anca gelmişti.
Birinci hediyem tamamken ikinci hediyem bir kolye olacaktı. İnternetten biraz araştırmış ve güzel bir kolye seçmiştim.
Sinemadan geldiğimiz gün beğendiğim kolyeyi almış ve bana hediye etmişti.
O kadar sevinmiştim ki. Beline sarılmıştım. O da eğilmiş doğru bir sarılma gerçekleştirmiştik.
Sipariş ettiğim hediye kutusuna parfümü ve kolyeyi koydum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Başta gümüş zincir kolye alacaktım ama bunu görünce dayanamamış bunu almıştım. Karanlıkta parlayan kum saatli kolye.
Sevinçle kutuya bakarken. Doktora gitme zamanının yaklaştığını farkettim.
Doktor demişken Eray abi ile konuşmuştuk. Eray abi de bir şey vardı ama anlamadım. Sordum söylemedi. Çıkar yakında kokusu.
Kısa şortumu giydim. Normal de pek giymem ama bugün doktor bacaklarımı muayene edecek diye giymiştim. Çantama hediye kutusunu telefonumu ilaç takip çizelgesini ve bir kaç şey daha koyunca hazırdım.
O sırada Ayberk odaya girdi. Yüzündeki gülümseme bir anda silindi. Sert bir şekilde bacaklarıma bakıyordu. Niye sinirlendi ki?
-Kartanesi bu biraz açık değil mi?
Şaşırarak ona baktım. Bunun için mi sinirlenmişti? Benim kıyafetim onu niye kızdırıyordu ki?
-Yani hastaneye gideceğiz ya biraz uygun gelmedi.
Bazen Ayberki hiç anlamıyordum. Bir haftadır her gün görüşüyor gezmeye gidiyorduk. Gece ise mesajlaşıyorduk. Tabi her zaman ilk o atıyor. Bende cevap veriyorum derken. Papatya arayana kadar mesajlaşıyoruz. Bazen o kadar tuhaf tepkiler veriyordu ki beni şaşırtıyordu.
