41. bölüm

531 19 5
                                    

-Eşyalarımı dahi almadan çıktım evden. Zaten hayatıma yeniden başlamak istiyordum. Benim için de bir fırsat oldu. Ben hayatım boyunca bu kadar sinirlendiğimi hatırlamıyorum. Halbuki olayın benimle bir alakası dahi yokken bana orospu dedi. Ben ne yaptım ona ya? Ne dedim?

-Mithat. Yani baban, senin öz baban değil mi?

-Biyolojik olarak hayır ama o benim için her şeyden daha çok babam.

-Kaan hanedan konusuna geri dönelim. Evden çıktım dedin. Ayberke haber vermedin mi? Yada papatya seninle aynı evde kalmıyor mu? O kavgaları duymadı mı?

-Yok papatya bir kaç gündür biricik yengemde kalıyor. Ayberke çıkarken mesaj attım. Biraz sakinleşince de aradım. Buraya gelene kadar onunla konuştum. Babasıyla kavga ettiğimizi, bu konu hakkında konuşmak istemediğimi, bir süre ortada olmayacağımı söyledim.

-Başka kimi aradın telefonunu kapatırken? Bir daha açmayacağını söylemiştin. Kimlere haber verdin.

-Enişteme yazdım. Ona sadece tatile çıkıyorum beni merak etmeyin yazdım. Gökhan abime tatile çıkıyorum abi kendine iyi bak yazdım. Zaten bir tatile çıkacağımı biliyordu.

-Yani sadece ayberki sesli arayıp onunla konuştun neden?

-O benim herşeyim çünkü.

-Sevgililik oyunu oynadığını söylemiştin.

-En yakın arkadaşım.

-Papatya da en yakın arkadaşın ama sen sadece ayberki arayıp onunla konuştun?

-O beni bekliyordu ya ondandır.

-Papatya da aynı evdeydi. O da senin geldiğini biliyor. Seni bekliyordu ama sen kimse ile konuşmak istemediğin için konuşmadın. Tabi Ayberk başka çünkü onunla her zaman konuşabilirsin değil mi? O seni anlar. O seni bekler. Yanlış mıyım?

-Savaş abi ben senin yanına kafa dinlemeye biraz olsun her şeyi unutmaya geldim.

-Kaan babanın bulamadığı tek yer benim yanım olduğu için benim yanıma geldin.

-savaş abi doğruyu söyle zihin mi okuyorsun?

-Ben bir psikoloğum fıstık. Seni okumak ile yükümlüyüm.

-Savaş abi sende başka şeyler var gibi.

- Ne gibi?

-Bence senin doğruları duyma gücün var.

-O nasıl bir güçmüş öyle?

-Kısa filmi var. Nefesini tut. Bir sürü ödül almış.

-İzlemiştim.

-He işte, öyle bir güç.

Bana sadece güldü. Dışarı çıkarak nefes aldım. Bir kaç insan selam verdi. Buradaki insanlar çok iyi insanlardı. Bir köye gelmiştik. Öyle tatil köyü falan değil. Bildiğin köy. Birazdan bana inek sağmayı öğretecekti Hayriye nine. Yaşlı ama komik bir kadındı.

Evden kendimi attığımda aklıma ilk gelen savaş abi oldu. Bir süre kimseyi ama kimseyi görmek istemiyordum. Savaş abi bunu sağlayacak bir insandı. Hem onun hayatını aşırı merak eden biriydim. Neler yaşamıştı acaba? Yarın anlatmaya başlayacaktı. Kendini anlatmaya hazır hissetmiyordu. Bugün eğer ineği sağmayı başarırsam. Beni köyde gezdirecekti.

-Böyle ıslatıyoruz önce. Böyle böyle sağıyoruz.

-Canı acımaz mı?

-acımaz kuzum. Çek bakayım.

Kardelen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin