26. Bölüm (sezon finali)

776 34 5
                                    

Sınava hazırlandığım için mola veriyorum. Sınavdan sonra yazmaya başlayacağım.

-Sütünü iç kardelen.

Kaan babamın dediğiyle ikinci bardak sütümü içmeye çalıştım. Günde iki bardak sivasdan gelen özel bal ile karıştırılmış süt içiyordum. Ayberk bana bakarak güldü. Burada kaldığım 3 günde şunu anladım ki Gökhan abi ve Ayberk çok benziyor. İkiside bazen ultra gıcık olabiliyor. Mesela şuan benim içmek istememe rağmen zorla içtiğim süte gülüyordu. Gökhan abim işteydi eğer burada olsaydı o da gülerdi bıyık altından.

-Kaan baba bir bardak yetmez mi?

-O süt içilecek kardelen.

Otoriter sesine karşılık bir şey demedim. Ayberk tabağıma bir şeyler koyup duruyordu sanki ben yiyemiyordum. Ona attığım ters bakışla sadece benim duyabileceğim sesle hafif bana eğilerek konuştu.

-Kızım eniştemden bana kalmıyor. Senin tabağına dolduruyorum benim tabağım da yer kalmadı.

Her zamanki gibi eniştesine gıcıklık yapıyordu. Bu çocuk bazen 5 yaşında gibi oluyordu. Gerçekten de kendi tabağı bitince benimkinden yemeye başladı.

-Baba bugün, bizim tayfa ile yazlığa gidelim diyoruz.

-Kardelen gelecek mi?

-Tabi ki gelecek baba.

-Tamam gidin ama kardelenle bugün işimiz var gece çıkarsınız yola.

-Ne işi baba?

-Kızımla aramda.

Ayberk, tek kaşını kaldırarak babasına baktı. Bir tek babasından kıskanmıyordu beni. Hatta babasına baba demem, babam gibi görmem hoşuna gidiyordu.

-Hemen çıkalım kızım. 

-Baba, kız çantasını falan hazırlasaydı.

-Çantam hazır zaten aslı abla. Dün biricik ablamla hazırladık.

-O zaman çıkalım. İşimiz erken biterse baba-kız alışveriş de yaparız.

-Baba kendi öz kızlarına babalık yapmazsın elin kızına babalık yaparsın!

-Ayseren! Sen benim babalığımı mı sorguluyorsun?

Tam Seren bir şey diyecekken üvey annesi durdurdu. Serene son bir bakış atan Kaan baba benim sandalyemden itirerek dışarı çıkardı. Bugün ikimiz içinde zordu. Neden daha zor hale geliyordu.

-Kaan baba gitmesek mi?

-Gidiyoruz kardelen.

Arabada ne benden ne Kaan babamdan çıt çıkmadı. İkimizde hem gergin hem sevinçliydik. Yani en azından ben öyleydim. Uçağa bindikten sonra korku da eklenmişti duygularıma. Bir yandan aylardır görmediğim memleketime gidiyordum. Bu yüzden sevinçliydim. Bir yandan uçaktan korkuyordum. Kaan babama arabayla gidelim demiştim ama kabul etmemişti. Uçak ile gidersek daha fazla vaktimiz olur demişti.

Bir saaten kısa sürdü yolculuk. Edirneye indiğimizde çok sevinçliydim. Memleketime gelmiştim.

Yoldan saksı çiçek alıp babamın ve annemin yanına gittik. Çiçekleri dikemesem de can suyunu ben vermiştim.

-Baba, anne ben geldim. Çok özledim sizi.

Boğazım düğüm düğüm olmuştu. Ben babamın yanındaydım. Annemin yanına gelmiştim.

-Kaan Baba toprağa oturmak istiyorum.

-Tabi kızım.

Üzerimin çamur olması umrumda değildi. Ben babamın annemin yattığı yere dokunmak istiyordum. Diğer yerler mermerken benim annem ve babamın kinde sadece çubuk gibi bir tahta vardı.

Kardelen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin