29. bölüm

716 31 2
                                    

Seren kimseyle konuşmuyordu. İçine kapanmıştı. Hem ihanetin hemde yaşadığı olay unutulacak gibi değildi zaten. Ayça ile seren bara gitmişler. Ayça serene içkinin dozunu kaçırtırıyor ki ayarladığı çocukla ilişkiye girsin. Eren de bunları bassın, ayrılsınlar.

Ayberk ayçanın evine gittiğinde ayçayı bulamamış. Her zaman gittiği taksi durağı eve yakın olan asya durakmış. Ayberk, asya duraktan taksiciyi bulmuş. Taksici kızları nereye bıraktıysa ayberki oraya götürmüş.

Bara giden ayberk başta sadece ayçayı bulmuş. Ayçaya kardeşini sorduğunda bilmediğini söylemiş. Tesadüf eseri okuldan arkadaşı 'daha demin yanındaydı ya seren. Eren olmayan bir çocukla sarmaş dolaş yukarı katta gittiler' demiş. Ayberk hızla kardeşini pislik herifin elinden kurtarmış. Seren odaya çıkınca kendine gelmiş adamdan kurtulmaya çalışmış zaten ardından ayberk odaya girmiş. Çocuğu biraz dövdükten sonra 'hepsi ayçanın oyunuydu. Bana para verdi. Ses kayıtları es-es ler var elimde'  deyince çocuğa kanıtlaması için zaman vermiş. Kanıtları alıp çocuğu bayılana kadar dövmüş. Sereni de alıp eve gelmiş.

Ayça kayıplara karıştı hiçbir yerde yok. Zaten bu sinirle bulsalar, ayberk veya erenin elinden kaza çıkabilir. Ayberk, sinirinin serene zarar verdiğini farkedince, sinirini atmaya dışarı çıktı.

Eren zaten eve gelse de sereni göremediği için gidiyordu. Bir hafta geçmişti olayın üzerinden ama kimse kendine gelememişti. Banular olayı bilmiyorlardı. Eve gelirken ayberke kimseye söyleme demiş seren. O da erenden başka kimseye anlatmamış.

Bu bir haftada Kaan babam biraz olsun sakinleşmişti. Karısının savunması 'bana hiç zaman ayırmıyorsun varsa yoksa iş' olmuştu.
Kaan babam 'beni aldatmak yerine ayrılmayı deneyebilirdin' demişti.

200.000 TL alarak olayı uzatmadan boşanmaya ikna oldu burcu. Daha doğrusu abim ikna etti. Tek celsede boşandılar. Burcunun üzerine olan 3+1 ev dışındaki tüm evleri aldı gökhan abi. Mücevherlerin hiçbirini vermediler. Kıyafet ve ayakkabıların hepsini verdiler. Sadece kıyafetleri internette satsa dünyanın parasını alırdı.

-Ayberk yok mu?

Serenin sesiyle doğruldum. Gözleri kan çanağı gibi olmuştu. Gözaltları mosmordu. Bir haftada bir şey yemediği için zayıflamışdı. Kız resmen çökmüştü.

-Yeni çıktı bir iki saate anca gelir. Ben arayıp çağırayım istersen?

-Kendimi onunla konuşmaya hazır hissetmiyorum. Ama biriyle konuşmazsam delirecekmişim gibi geliyor.

-Benimle konuşmak ister misin?

-Ben sana hep kötü davrandım. Niye bana yardım edesin ki? O kadar acınacak bir durumdayım galiba.

-Başlar da sana hak veriyordum. Hiç tanımadığım kız ayberkle baş başa evde kalsa delirirdim. Beni en çok sevgilimden uzak dur dediğin zaman sinirlendirdin. Bunun için özür dilemiştin gerçi. Sonra kader yüzünden tekrar kötü oldun benimle. Seren ben galiba hiç seni tanıyamadım. Hep birilerinin yansıması veya doldurması olarak karşıma çıktın. İstersen ben serenle sende kardelenle tanış bugün. Ben seni sadece sevdiğim adamın kardeşi olduğun için veya kardeşimin sevgilisi olarak değil de seren olarak dinliyeyim, ne dersin?

-Galiba buna çok ihtiyacım var.

Sandalyeme uzanıp kendime çektim. Seren bana yardım etti. Daha doğrusu ondan ben yardım istedim. Sandalyeye oturduğumda kolluklarından tutarak kendimi yukarı çektim bacaklarımı düzelttim.

-Balkona çıkalım mı?

-Olur.

İkimiz de balkona çıktık. Hizmetliler çay getirdi. Sessiz sessiz çaylarımızı içtik. Seren özür dileyerek konuşmaya başladı.

Kardelen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin