28. Bölüm (Ayrılık)

750 32 0
                                    

-GÖK GÜRÜLTÜSÜ-

Korkuyla gözlerimi açtım. Hava karanlıktı. Kimse yoktu yanımda. Sanki gök yarılıyordu. Hava bir kaç saniye ışıldadı. Yavaşça yataktan doğruldum. Telefonumu arıyordum ama yoktu.

-Gök gürültüsü-

Sandalyeme uzanmaya çalıştım. Neredeydi bu lanet? Gözlerimden istemsiz yaşlar dökülüyordu. Elimi daha ileriye uzattım. Ellerim tir tir titriyordu.

Bir anda dengemi kaybettim yere düştüm. Nerede bu sandalye? Sandalyenin evde kaldığı geldi aklıma. Ayberk neredeydi?

-Ayberk.

-Ayberk.

-Berk!

Karanlıktı her taraf. Kapı açıldı hızla.
Karanlıkta kimin geldiğini göremiyordum. Birden fazla kişi girdi. Konuşuyorlar ama sesleri bana gelmiyordu. Çiçek el feneri ile odaya gelince.  Ayberk ve eren dışında herkesin burda olduğunu anladım.

Yüzüme gelen tokatla transtan çıktım. Hem karanlık hem gök gürültüsü beni çok kötü yapmıştı. Serkan beni kucağına alarak salona getirdi. Gök gürlemesiyle geçmişe gittim.

Anne baba yardım edin bana. Ne olur. Eren çıkar beni eren. Allah'ım kurtar beni.

Baba! Anne! Ses verin. İyi misiniz. Anne baba. Baba anne.

'baban annen gibi sende gebereceksin boşuna çırpınıyorsun'

'Seninle mi uğraşıcaz sakat! Kalk.'

'Yok sana yemek'

'Doktor bizim rapor ne zaman çıkar? 18 yaşına az kaldı. O kadar malı mülkü bir deliye yedirmem. Çıkar şu raporu! Senide görücem'

'Yük olursa annemin yanına sepetlerim'

'Buradan tek başına eve bile gidemez özürlü'

'Uzak dur sevgilimden'

'Benim senin gibi yeğenim yok'

-Kartanem ben yanındayım. Çiçek, su getir. Kartanem ne olur güzelim kendine gel. Kartanem. İç şunu.

Suydan bir kaç yudum aldığımda kendimi daha güçlü hissediyordum. Yada ayberkin belime sarılması bana kendimi güçlü hissettiriyordu bilmiyorum.

Eren elimi tuttu. Bir şeyler diyordu ama anlayamıyordum. Ayberkden başka birini anlayamıyordum. Yatağıma yatmamla ayberke baktım. Ben ne ara odaya gelmiştim hatırlamıyorum. Ayberk ışığı açarak yanıma geldi. Bana sarılarak kendine çekti. Komidine uzanarak bir şey aldı. Saçlarımı taramaya başladı. Sürekli bana bir şeyler diyordu. Yanımda olduğunu bilmek beni sakinleştiriyordu. Saçlarımı örerken bana nereye gittiğini söyledi. Ona kızgın değildim ama o kızgın olduğumu sanıyordu.

Elektrikten anlayan eren ve ayberkti. Kesilme olunca kontrol etmeye gitmişler. Zaten yapar yapmaz gelmişlerdi. Eren, serenle kavgalıymış. Bunun konuşmasını yapmışlar. Bu yüzden geç kalmışlar.

-Neden?

-Ne neden?

-Neden kavga etmişler?

-Seren bir kaç aydır başkası gibi davranıyor. Biz ikiz olarak çok benzeriz. O benden daha sakindir sadece. Üvey annemizle arasının aşırı iyi olması, saçma sapan hareketlerde bulunuyordu. Bu seren değil. Seren bir kere asidir. Babam dahi ona bir şey diyemezken şuan kaderin kölesi gibi davranıyor. Sadece kadere de değil. Anneme de karşı öyle. Serenin nesi var bilmiyorum ama benim kardeşim bu değil güzelim. Asi ama utangaçdır benim ikizim. Aşırı kibardır. Sevmediği kişiye buz olur. Alıştığı ortamda deli dolu bir kız. Şuanki Seren bilmiyorum. Şuan ne yapmam gerekli onu da bilemiyorum. Eren çoğu şeyde haklı. Erene hak veriyorum ama Seren ikizim. Çiçek , Banu ile de kavga etti. Şuan burada yanında sadece Ayça var. O kızı da ayrı sevmiyorum. Off sen boşver bunları da iyi misin?

Kardelen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin