Kısmetin anlatımından
Cenaze de herkes ağlayan ağıt yakan benim yanımdaydı. Hiç kimse metini benim öldürdüğümden şüphelenmiyordu.
O salakla hiç bir zaman evlenmek istemedim. Babam o salağın salak babasıyla ortak olmayı her şeyden çok istiyordu. Ben de çok uğraştım evlenmek için ama metin salağıyla değil. Mithat ile evlenmeyi her şeyden çok istiyordum. Ama mithat hiçbir zaman sevmedi beni. Hep Şerife orospusunu sevdi. Onları ayırmak için yaptığım onca şey hep sonuçsuz kaldı.
Babam beni vasıfsız metin ile evlendirdi. Sırf o pislikten çocuğum olmasın diye kendimi bağlatdım. Yıllarca kendime kısır dedirttim. Halbuki gerçek çok farklıydı.
Tabiki bende anneliği hissetmiştim. Ne kadar mithat'a onun çocuğu diye yedirmeye çalışsamda yemedi. Kader hiçbir zaman bilmedi benim kızım olduğunu. Hep teyzesi sandı beni.
Kader her şeyiyle bendi. O benim kopyamdı. Eğer mithatımdan olsaydı onu çok severdim ama o savaşın kızıydı.
Savaşın aklıma gelmesiyle 21 yıl önceye gittim.
Savaş hanedan ailesinin en küçüğüydü. Şizofreni hastasıydı. Şerifeye aşıktı. Buda benim için bir ganimetdi. Önce ilaçlarının dozunu artırmak ile başladım. Kimse hiçbir şey anlamadı. Hastanede ki adamım kan testi sonuçlarını her daim değiştirdiği için anlaşılmadı. Durumu kötüleşmeye başladığında kliniğe yatırdılar. Benim işimi kolaylaştırdılar da diyebilirim. İlaçların dozunu öyle bir yükselttim ki üç kez az kalsın ölüyordu. Beyni tamamen ben tarafından yıkanmıştı.
Onu hastaneden kaçırdığım da ilaçları tamamıyla değiştirdim. Aklını kullanamayacak durumdaydı. Her gün Şerife kılığına girip onunla sevişmek başta zor gelse de sonradan eğlenceli bir hal aldı. Resmen savaş benim kontrolümde bir kuklaydı.
İşin en zevkli tarafı ise şerife ile savaşı mithatın basmasıydı. Az kalsın savaşı öldürecekti. Şerife uzun bir süre kendine gelememişti. Hiçbir zaman bunu benim yaptığımı anlamadılar. Eğer anlasalardı belki de şuan yaşıyor olurlardı.
Planda olmayan şeyler de gerçekleşti. Şerifenin kardelene hamile kalması gibi. Her şeye rağmen mithatın şerifenin yanında olması gibi. Savaşın kızını kendi kızım diye kabullenmesi gibi. Kardelenin o arabadan canlı kurtulması gibi. Şu kızın bir türlü ölmemesi gibi. Kardelenin sürünmesi bana çok zevk veriyordu. Hiç ölsün istemiyordum ama o yılan bana bu aralar çok sorun çıkartmıştı. Maalesef ölme vakti gelmişti.
-Teyze kardelenin işini ne zaman bitireceğiz?
-Onun sırası şimdi geldi kızım. İlk olarak şu ölümden biraz zaman geçsin. İkisi peş peşe ölürse şüphe çekeriz.
-Buradalar.
Bir anda odaya polisler girdi. Neler oluyordu? Yoksa her şeyi öğrenmişler miydi? Olamaz olamaz! Benim mithatımın kurduğu şirketin başına geçmem lazım. Kardeleni öldürmem lazım. Şerifenin tohumu kazanmış olamaz. Ben kazanmalıyım!
-Ne oluyor polis bey! Biz bir şey yapmadık.
-Adam öldürme suçundan tutuklusunuz.
-Biz kimseyi öldürmedik. Bırakın bizi!
Kim yaptı bunu? Kim tutuklattı bizi? Her şey çok iyi planlanladım. Kimse anlayamaz bunu! Kimse öğrenemez. Susma hakkımı kullandım. Suçlamaları reddettim. Mahkeme hemen olmuştu.
İlk Manolya geldi kürsüye. Seni kaşar o kadar para yedirdim sana. Kardeleni yüzüne baka baka zehirledin. Şimdi de gelmiş konuşuyor. Her şeyi redettiğim için bir şey diyemiyorum. Kahretsin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kardelen
ChickLitBir kazayla her şeyini kaybeden kardelenin yeni hayat hikayesi. Kardelen tüm zorluklara rağmen hayatta kalan bir çiçek. Bizim Kardelenimizde öyle hem zarif hem güçlü. Tüm zorluklara rağmen hayatta. Entirakası, kini , hırsı bol sularda dahi kendisini...