38. bölüm

576 26 9
                                    

caramellikek bu bölümü sana ithaf ediyorum...

Yürümek. Ne kadar kolay bir eylem değil mi? Bundan bir ay önce kendi başıma ayağa bile kalkamayan ben şimdi tek başıma koşabiliyorum. Yürürken mutlu oluyorum. Sanki çok sevdiğim bir kitabı okurcasına heyecanlanıyorum.

İki hafta alıştırmaların ardından tek başıma yürüyebiliyordum. Dün eve, gece geldiğimiz için herkes uyuyordu.
Kimse ile görüşememiştim. İlk göreceğim kişi seren olacaktı. Son gördüğümde çok kötü haldeydi. Nasıl olduğunu , erenle neden ayrıldıklarını çok merak ediyorum.

Yavaşça odasına girdim. Beni görünce şaşkınlık ile bana sarıldı. Birden ağlamaya başladı. Ne oldu demeden. Niye ağlıyorsun demeden sadece sarıldım. Geri çekidiğinde gözlerine baktım. Yorgun bakıyordu. Anlatana kadar anlat demedim. Sadece bekledim. Ona baskı uygulamak istemiyordum.

-Kardelen ben çok kötüyüm.

-Bana güvenebilirsin canım, anlatabilirsin. Seni yargılamadan dinleyeceğimi biliyorsun.

Kapıyı kapatarak yatağa oturduk. Kardelen başlığa yaslandı kolları ile karnını sardı. Bakışlarını odada gezdirdi. Nereden başlaması gerektiğini düşünüyordu. Yavaşca karnını okşadı. Bana bakmıyordu. Bana bakmaktan utanır gibi bir hali vardı. Kısık bir sesle konuştu.

-Ben çok sarhoştum o gün. Eğleniyordum güya. Sabah erenle uyandım. Gece birlikte olmuştuk. Ben onu seviyordum. Evleneceğim adamdı belki o ama hatırlamak isterdim. Kendimde değilken yapmak istemezdim. Eren doğum kontrol hapı kullanmamı söyledi. Ben bir daha yapmayı düşünmediğim için içmedim. Mahfediyordu o ilaç hormanları. İçmek istemiyordum. Sonra ben sarhoşken iradem yokken yine birlikte olduk. Diyeceksin ki niye hep sarhoşken? Kendimdeyken izin vermiyordum çünkü. Bir şekilde savuşturuyordum ereni. Kendimi çok kötü hissediyordum!

-Bunun için mi ayrıldınız? Yoksa daha kötü şeyler mi oldu?

-Hayır. Lütfen sonuna kadar dinle. Hastalığım gecikti. Umursamadım. Mide bulantılarım başladı umursamadım. Yada kabullenmek istemedim bilmiyorum. Bir buçuk ay önce test yaptırdım. O kadar heyecanlıydım ki. Bir yanım korkuyor bir yanım çok cesurdu. Test pozitif çıktı. Eren istemedi. Aldıralım dedi. Ben kabul etmedim başta eren ya sen aldırırsın ya ben onu yok ederim deyince kabul ettim.

-Hayır. Lütfen masum bir cana kıydık deme.

Eren nasıl bir cana kıyardı? Uçkuruna sahip olamayıp bunun bedelini nasıl masum küçük bir bebeğe ödetirdi? Her şeyi serene bırakması kolaydı. Kendi korunsaydı. Olur mu hiç paşamızın keyfi bozulur. Eren seni elime bir geçirirsem var ya bu sinirle boğabilirim. Gerizaklı varlık! Eren her zaman salaktı ama bu salaklık değil şerefsizlikti. Bir de resmen tehdit etmiş sereni. Psikolojik şiddet uygulamış.

-Lütfen bölme kardelen anlatması benim için çok zor zaten. Bana zarar vermek istemiyormuş. Bebeğimi benden koparınca zarar vermiş olmayacakmış gibi. Erenin bebeğime zarar vermesini kaldıramazdım. Korkuyordu bunu biraz da olsa anlayabiliyordum ama bebeğimi öldürürse buna dayanamazdım. Hastaneye gittim bebeğimi aldırdığımı söyledim ona. Hala evlenince çocuk yaparız şimdi zamanı değil diyordu. O an çok sinirlendim. Sevdiğim adamdan saniyeler içinde soğudum. Aslında bebeğim ve onun arasında bir tercih yapmam gerekiyordu. Ben de bebeğimi seçtim. Ona bir daha çocuğum olmayacak dedim ve terkettim. Şimdi ne yapıcam bilmiyorum. Babama ne diyeceğim? Nasıl anlatacağım ya bebeğime zarar vermek isterse o da? Ben bu sefer nasıl kurtaracağım bebeğimi?

Derin bir nefes aldım. Kafamda bir plan kurdum. Kaan babam sinirlendiğinde o sinirle yanlış kararlar verebilirdi ama eğer başkasından öğrenirse işler daha kötüye giderdi. Kendi kızına zarar verecek bir insan değildi kaan baba. En iyisi ona anlatıp izniyle biraz ortalıktan kaybolmaktı. Eğer o da bebeğe kıyacak olursa ondan da kaçardık. En iyisi her şeyden herkesten uzak olmaktı. Zaten ben gitmek istiyordum. Sereni de yanıma alabilirdim. Yeni hayatımdaki üçüncü insan o olabilirdi.

Kardelen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin