42

492 25 0
                                    

-Annem hiçbir zaman sevmedi beni.  Daha doğrusu beni doğuran kadından doğduğum gün koparıldım. Yani Annem beni hiç tanımadı. Anne dedirttikleri insan ise annelik yapmayı bırak düşmanlık yapıyordu.  Annem, babamın metresiymiş. Ben olduğumda kıyamet kopmuş. Annem beni doğurur doğurmaz Kaan abimlerin annesinin kucağına vermişler beni. Bundan sonra bu çocuğun annesi sensin demişler. Bana hiçbir zaman anne olmaması değil canımı acıtan. Hor görmesi, insan yerine dahi koymaması. Orospu çocuğu derdi bana hep. O kadar zoruma giderdi ki. Her dediğinde şurama bir ağrı otururdu. Ayrıca demekle kalmaz. Oğullarına da dedirtirdi. Babam bile bir gün yanımda olup sevmedi beni. Benim suçum ne diye düşünmediğim gece olmazdı. Babam oğullarını alır gezmeye gider ben evde kalırdım. Yaz olmasını çok beklerdim. Hem yazın buraya gelirdim. Hemde okuldan kurtulurdum. Derslerim kötü değildi. Aksine çok çalışkan bir öğrenciydim ama okulun içindeki insanlardan nefret ederdim. İlla ki dalga geçecek beni rezil edecek bir şey bulurlardı. İlkokulda başımdan aşağı yoğurt dökmüşlerdi. Zengindik güya ama ben fakirlik içinde yüzerdim. Benimle sıska diye dalga geçerlerdi. Sadece akşam öğünü ile beslenen biriydim. Su içerek açlığı unutmaya çalışırdım. Her gün benimle dalga geçmeyi adet edinenler vardı. Abimlerle aynı okuldaydım güya ama benimle dalga geçenlere bir şey demek şöyle dursun, onlarda gülerdi. İsmail abim biraz daha insaflıydı ama Kaan abimin yörüngesinde olduğu için bana yardım etmiyordu. Yanımda da yer almıyordu. Bir tek büyük ablam yanımda oldu . Annesi erkek çocuk delisi olduğu için onlara da değer vermezdi ama benim kadar düşmanlığı yoktu. Evden ilkokula giderken kaçtım. Orası benim için bir cehennemdi. Annemi hiç tanımıyordum ama bulacaktım. O yaşıma rağmen buldum da. Onun kucağında hayaller kurarken ben mezarını buldum. Mezarına ağladım. Babam beni annemin mezarında buldu. Eve gelince bir daha kaçmamam için dövdü. Babamın karısı da dövmeden geri kalmadı. Baskılar kat kat artmaya devam etti. Delirmek üzereydim. Okulda herkes dalga geçer. Eve gelirsin babanın karısı sana demediği laf bırakmaz. 14 yaşımda iken ilaçlar kullanmaya başladım.sanrı nöbetleri başladığında çok korktum. Kliniğe de o dönem yattım. Sen ölmelisin. Sen bu dünyada fazlalıksın gibi sesler. Beni boğmaya çalışan gölgeler ile ya boğulur ya intihar girişiminde bulunurdum. 4 senede biraz olsun dinmişti bu sanrılar ama bir anda artmaya şekil değiştirmeye başladı. O zamanlar ilaçların dozuyla oynandığını bilmiyordum. Öyle ki kardelen, sanrı görmeye gücüm kalmadığı haller oluyordu. Her şey elektirikden sonra daha da kötüleşmeye başladı.

-Elektirik çarptı?

-Verdiler, beynime. Her şeyi her şeyi unuttum. Kimse yok, kavram yok ,hiçbir şey yok. His yok, acı yok.
Hastaneden kaçırıldığımda ki herkes ben kaçtı sandı. Böyle kaçırıldım dediğime bakma. O zaman, ne zaman farkındalığı vardı ne de yer farkındalığı. Sadece hastanede yemek , su, daha temiz oda vardı. O zaman ben bunu anlayamıyordum. Düşündükçe farkına varıyorum. Hayatımda beni etkileyecek her şey o odadaydı. Yüzünü kapatan kadın. Bana işkence ediyor. Hiç bir zaman yüzünü açmıyordu. İlaçlar veriliyor. Elektrik veriliyor ama ben artık alışmış hissizleşmiştim. Görüntüler ise hep buğuluydu. Şuan iyileşmiş olmama rağmen hatırlamıyorum pek. Hep kesik kesik. Belkide hatırlamak istemiyorum. Bir sonraki aşamaya geçtiler. Her gün biri ile beraberlik yaşıyordum. Kim niye nasıl asla bilmiyordum. Ne yaptığım konusunda hiçbir fikrim yok. Düşün ki kolların, beynin , kalbin hiç bir organın yok. Nasıl hareket edersin? Beni en iyi sen anlarsın kardelen yıllarca bilmediğin kişiler yüzünden yürüyemedin sen. İlaçlarla seni yatalak yaptılar. Bana da aynı şeyi yaptılar işte. Nasıl bir duyguydu biliyor musun? Hiçlik. Sen varsın ama yoksun gibi hissediyorsun. Düşünme yok, gülme yok,hiçbir şey yok. Bir de uyuşuk acı var. En kötüsü o. İlaçlardan hiçbir şeyi hissetmiyorum diye elektirik mi başka bir şey mi bilmiyorum ama acısı çok bariz. İnsan acı çekiyorum diye hiç sevinir mi? Ben hissettiğim için seviniyordum. Kalbim dayanmıyordu bazenleri. Bir kere kalbimin durduğunu hissediyorum. Hala o günlerden kalma izler var vücudumda. En bariz olanı elektiriği hissetmemem. Zamanında canımı o kadar acıttılar ki. Şuan canım acımıyor.

Kardelen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin