20. BÖLÜM

856 32 3
                                    

-Oy benim kuzum, nasıl da özlemişim. Kilo mu aldın sen? Aferin sana yanaklarına kan gitmiş. Birtanem benim ya.

Halam her yerimi mıncırıyordu konuşurken. Manolya sabah erkenden gelmişti. Ayberkle tanışmak istemişti hemen. Ben ayberki çağıramadan halam gelmişti. Dün ev yüzünden gelememişdi büyük ihtimal.

-Halacım bende seni çok özledim. Taşınmışsınız hayırlı olsun.

-Sağol güzelim. Güzelim aslında hemen seni bana alacaktım ama iş yerinden aradılar. Bir iş var benim başladığım bir iş illa benim yapmamı istiyorlar. Onun için hemen gideceğim. Seni görmeden de gitmek istemedim. Papatya benimle gelicek ama leyla istersen burada kalabilirler.

-Hala bu evde tek kalmıyorum. Eren de var. İki kişi fazla olur. Onun için teşekkür ederim. Zaten leylak ile  yakın değiliz sıkılır benimle.

Halam beni başıyla onayladı. İki saat daha muhabbet ettikten sonra gitti.  Manolya iki kere telefonla konuşmuştu. Kadın ne yapsa batıyordu bana. Yemek yedikten sonra başım dönmeye başladı. Midem de kasılma oldu. Halbuki normal şeyler yemiştim. Manolyanın gözü hep üzerimde gibi geliyordu.

-Sen ayberki niye bana söylemedin?

-Bin kere dedim ya manolya.  Saklamak istedik, kimseye söylemedik.

Eren yanıma gelip dizime başını koyarak yattı. Manolya konuşmak istiyordu ama erenin yanında susuyordu. Ben erene ne yapıyon oğlum bakışı attım.

-Manolya hanım, evin alışverişe ihtiyacı var. Buyrun liste. Marketi kime sorsanız gösterir.

Ben gitmez diye düşünürken manolya hiç itiraz etmeden gitti. Ben arkasından şaşkın şaşkın baktım. 

-Biraz konuşalım mı?

-Olur.

-Beni afet desem affeder misin? Ben gerçekten o yaşta farkedemedim. Ben sadece şaka yapmak istedim. Birazcık korkmanı istedim. 5 dakka sonra çıkartacaktım seni uyuya kalmışım.

-Eren ben sana bu konuda hiçbir zaman kızmadım. Sinirlenmedim veya kırılmadım. Sen her zaman böyleydin. Ben sana boşuna gerizekalı demiyorum. Hiçbir şeyi umursamazsın. Evet ben sana çok kırıldım ama o gün için değil ilk geldiğim gün için.

-Biliyorum ama beni de biliyorsun. Kendime sinirliydim. Ayça'nın dolduruşuna geldim. Senden önce furkanın kuzeni gelmişti. Furkan ile banunun arasına girmişti. Senin gibi değildi, kız aşıktı resmen furkana. Yani önyargı oldu biraz da. Off ne desem suçluyum özür dilesem de affetmezsin biliyorum.

Ama ben ağlayan insanlara dayanamam ki. Erene bakmamaya çalıştım. Gözünde ki pişmanlığı görmüştüm. Eski günlerin adına bir şans verilebilirdi bence.

-Eren evet eskiden senin yüzünden başıma çok şey geldi. Ama iyi anılarımız da var. Senin benim kahramanım olduğun gün de çok. Hatırlıyor musun? Ben bir kere boğuluyordum. Sen yüzmeyi biliyordun. Suya atlayıp kurtarmıştın beni. Hani annem kardeşimi kaybettiği gün. Kim yanımdaydı? Sabaha kadar birlikte ağlamıştık. Eray abi sana kızgın olmam gerektiğini düşünüyor ama değilim. Yani o konuda değilim. Çocuktuk ve anlamıyorduk. He bazen sövüyor muyum sana. Evet korktuğum geceler baya saydırıyorum. Ama genel olarak bir kızgınlığım yok.

-Ama bana kırgınsın. Seni evde yanlız bırkatığım için ama bilmiyordum. Yani sorun olmaz diye düşündüm.

-Ben düştüm o gün. Bölme lütfen.Hem de çok kötü düştüm. Tamam kendi işimi yapabiliyorum. Ama tutunduğum bir şey olması gerekiyor zaten kendimi sandalyeye atıyorum hemen. Yani ayaklarımdan güç alamıyorum. Kollarımla yapabiliyorum. Ama o gün yapamadım. Kollarımın gücü kalmamıştı. Sana seslendim. Boğazım kuruyana kadar seslendim hem de. Uyuyorsun sandım. Banyodan yatak odasına kadar sürünerek gittim. Yatağa da çıkamıyordum. Seni aradım uyan da gel diye. O kız açtı sonra biliyorsun. Kendimi o kadar kötü hissettim ki anlatamam. Sonra sen aradın beni. Bir sürü şey saydın. Telefonu kapatmadın. Arkadaşlarına söylediklerini duydum.

Kardelen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin