-Seren ile beni yatakta bastı. Yani , masum bir basma değil. Kötü bir durumda yani şöyle-
-Tamam anladım. Detaya inme. Teyzemi biliyorsun böyle şeylere karşıdır. Eray abi ile iki sene konuşmadı hatırlatırım. Beni ilgilendirmez tabi ama teyzemin üzülmesini istemem. Şuanda sinirli akşama da dubai ye gidiyorlar. Yani iki saat sonra git konuş, savunma yap. Ne biliyim işte gönlünü al. Seren nerede?
-Odada, utandı aşağı inmeye.
Bir şey demek istemedim. Bana düşmezdi yorum yapmak. Ben diyeceğimi demiştim. Sandalyeyi odama sürdüm. Eren de yukarı çıkıyordu. Papatyayı aradım.
-Alo papatya ?
-Efendim tatlım.
-Ne yapıyorsun müsait misin?
-Sana her zaman bebeğim. Taksi bekliyorum. Malum arabam yok. Sana geliyorum bu arada sabah teyzenden konum aldım. Sana anlatacağım çok şey var. Gelince hepisini anlatacam.
-Tamam bekliyorum o zaman.
Bu kızın deli olduğunu hatırladım. Manyak bir kızdı. Annem halamla arası olmadığı için pek istemezdi konuşmamızı ama bir şeye demezdi. Annem aklıma gelince gözlerim doldu.
Başlarda yaşamak istememiştim. Onlarsız bilmiyorum yapamam diye düşünüyordum. Ama insan her acıya alışıyor. Asla unutmuyor ama, sadece alışıyor.
Salondan gelen sesler ile içeri geçtim. Gökhan abi ile ayberk gelmişti. Eren açmıştı kapıyı.
-Eren seninle konuşmamız gereken bir konu var.
-Tabi oğlum geçin konuşalım. Ne hakkında.
Ayberk koltuğa oturdu elinde ki poşetleri kucağıma bıraktı. Eren tuhaf baksa da bir şey demedi. Eren gökhan abiyle birlikte tam ayberkin karşısına oturdu. U koltuğun bir tarafında eren ve gökhan bir tarafında biz. Ben tekerlekli sandalye de oturuyorum. Ortam aşırı gergin gibiydi.
-Konuşsana oğlum iki saattir seni bekliyorum.
-Benim sevgilim var.
-Ooo yengemiz kim? Bizimkiler biliyor mu?
-Serkan biliyor. Diğerleriniz bilmiyorsunuz. Dün davette evlenme teklifi ettim ama seren ve sen yok-
-Ne! Evlenme teklifi mi ettin? Bu kadar ilerlemişti niye bizle tanıştırmadın. Yoksa biz tanıyor muyuz? Tuana mı yoksa?
-Ne tuanası oğlum! Yok öyle bir şey. Siz tanıyorsunuz. Özellikle de sen. Çok yakından tanıyorsun.
-Kim lan!
Eren merakla ayberke bakıyordu. Erenin tepkisini aşırı merak ediyordum. Bir yandan da korkuyordum. Tamam ailelerle fazla kalmıyoruz ama gençler öyle değildi. Anlayabilirlerdi. Özellikle seren asla anlamamalıydı davette kaderle ne kadar yakın olduğunu görmüştüm. Aralarında ki muhabbet ile de her zaman konuştukları belliydi. Aynı zamanda seren ile ayberk ikizdi onu en iyi o tanıyordu.
-Eren , ben ve kardelen sevgiliyiz. Dünden sonra da kısmen sözlüm oldu.
Eren hızla kalkıp ayberkin üzerine çullanmıştı. Ben ayberki döven ereni ayırmaya çalışırken gökhan abi keyifle izliyordu. Manyak bu adam ya.
Ben ona ayırmasını söylerken o 'bırak yenge ya' diye gülüyordu. Seren gelip ayırmasa erenin duracağı da yoktu.
-Ne oluyor ya size? Eren bir kendine gel ya !
Eren hala ayberke vurmaya çalışıyordu. Benim anlamadığım ise ayberkin bir şey yapmaması idi. Ayberk kaslı ve güçlüydü. Ereni de istese çok güzel döverdi. Ama yapmıyordu. Gökhan abi sonunda müdahale edebilmişti. Ayberki gökhan abi tutuyor ki ayberk hiçbir şey yapmıyor. Ereni seren tutmaya çalışıyor ki tutamıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kardelen
Chick-LitBir kazayla her şeyini kaybeden kardelenin yeni hayat hikayesi. Kardelen tüm zorluklara rağmen hayatta kalan bir çiçek. Bizim Kardelenimizde öyle hem zarif hem güçlü. Tüm zorluklara rağmen hayatta. Entirakası, kini , hırsı bol sularda dahi kendisini...