Selam gençlik! Biliyorum bugün hepimiz için yürek yakan bir gün.(hala tatilin bittiğine inanamıyor.) Ama umarım bölümü beğenirsiniz. Sizleri seviyorum. :* ^-^
"Nereden cikiyorsun sen?" Adnan amca agresif bir ses tonuyla bunu sordugunda nereden ciktigima donup bakma ihtiyaci duydum.
"Mert beyin odasindan efendim." Gozlerini uzerimden hic cekmeden dudaginin tek kenari kivrildi.
"O odada ne isin oldugunu sormayacagim." Kaslarim istemsizce catildi. O odada ne yaptigimi dusunuyordu ki? "Mert kucuklugunden beri o odaya Umran haricinde kimseyi sokmaz." Bir kez daha hayret ettim. Ben girdim ciktim ama. Ustelik Özgür de girdi.
Adnan amca bir basamak daha yukariya cikti.
"Valizini topla ve defol. Hemen simdi." Hayretler icerisinde Adnan amcaya baktim.
"Efendim... Yanlis anladiniz. Ben-"
"Ne dedigimi duymadin mi?" Bu sefer sesi cok daha yuksekti. "Bu evde senin gibilere yer yok." Benim gibiler? Zorlukla yutkunarak Adnan amcaya bir kere daha baktim. Evet degismis. Mertin dedigi gibi cok degismis. Benim Adnan amcam bu karsimdaki adam degil.
"Peki efendim." Daha iyiydi. Zaten Mert beni tanimisti. Hemen bu evden defolup gitmem benim icin cok daha hayirliydi.
Merdivenlerden inerken bir kol tarafindan cekildim. Sirtim soguk duvara temas ettiginde dislerimi sıktım.
"Bu isin boyle sonuclanacagini biliyordum." Gozlerimi Ozgure diktigimde kollarini onunde baglayip siritti. "Sevgilin varken Mert beye yamanmaya calisirsan boyle olur iste." Kulaklarim zonklamaya basladiginda tum kuvvetimle Ozguru geriye ittirdim ve bagirdim.
"Sizin derdiniz ne ha? Kimseye yamanmaya calismiyorum ben!" Once Adnan amca simdi de Ozgur. Cidden bunlarin dertleri neydi? "Beni taniyor musun da boyle konusuyorsun? Sevgilimi gordun mu? Sesini duydun mu? Hah? Neymis? Yamanmak? Neyim ben? Zengin koca avindaki surtuk mu?"
Tum konagi ayaga kaldirmis olmayabilirdim ama en azindan Atilla amca kosup gelmisti.
"Yosun?" Atilla amcaya bakip yeniden Ozgure döndüm. Omuzlarini silkip bir adim geri cekildi. Yuzunde farkli bir ifade vardi. Sanki tiksiniyormus gibi...
Avuc icimi alnima bastirdim. Bu kadari cok fazlaydi artik. Merdivenlerden kosar adim inip odama girdim ve valizimi yatagin altindan cekip doldurmaya basladim. Melis saskin gozlerle bana bakiyordu.
"Yosun, ne yapiyorsun? Gecenin bu saatinde delirdin mi?"
"Delirmedim. Kovuldum." Melis yataktan firlayip karsima dikildi.
"Gidip gitmeyecegin kimin kovduguna gore degisir canim. Eger Mert bey kovduysa hic tinlama. Sibel hanimsa yarin ozur dilersin, unutulur gider."
"Melis ben Mert beye asiliyor muyum?" Cevap vermediginde suratina baktim. Bir kac saniye sonra konusmaya basladi.
"Bak birkac saniye cevap vermedim diye sakin alinma. Tabi ki asilmiyorsun. Hatta ona karsi oldukca kabasin. Bence o sana asiliyor." Son tisortu valize firlatip omzumu silktim.
"Dediklerine gore ben Mert beye yamanmaya calisiyormusum."
"Kim dedi onu?"
"Özgür." Melis cevap veremediginde sirittim. "Ayrica Adnan bey de ima etti." Valizin kapagini kapatip fermuari cektim. "O kadar laftan sonra yalvarsalar kalmam zaten. Dengesiz herifler." Sinirle valizi cekistirip hole ciktigimda tanidik bir ses duydum.
"Adnan! Yesime bunu yapmasini sen mi söyledin?" Baba???
...devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz ve Siyah~Eve Dönüş
General Fiction"İşte benim hayatım da böyle." Fısıldamıştı. "Tüm hayatım tepe taklak. Olmadığım biri gibi davranıyorum ya da olmak istediğim kişiyi saklıyorum ama..." Yüzünü yavaşça benden tarafa çevirdiğini göz ucuyla gördüm. "Ama sana baktığımda başım öyle bir d...