Annemin mezarinin basinda biraz durduktan sonra yeniden arabalara bindik. Simdi gidecegimiz yer babamin esk yurdunun ascisinin eviydi. Önceden babamlari kendi cocuklari gibi severmis. Biz de ne zaman annemin mezarina gelsek onda bir gece mutlaka kalirdik. Bu gece de oyle yapacaktik, yarin da kullanilmayan yurdu ziyerete gidecekti. Makbule nene kimsesi olmayan bir kadindi, cogu zamansa Gülsu teyze onunla kalirdi. Gülsu teyze cok ama cok tatli bir kadindi. Kendinden pek bahsetmezdi, kimi kimsesi var mi yok mu bilmem ama ne zaman o evde kalsak beni dizlerine yatirir saclarimi oksardi. Onu cok ama cok seviyordum iste.
Arabadan indigimizde babam ellerini beline dayayip karsiya bakti. Makbule nenelerin evinin onunden kucuk bir kanal geçiyordu. Bildigim kadariyla bu kanalin uzerinde bir kopru vardi fakat şimdi yerinde yeller ediyordu.
"Nolmus buraya?" Babam omzunun uzerinden ardina bakti.
"Yagmur kanali tasirmis galiba. Kopru gitmis." Kanalin karsisina baktigimda bize dogru cicekli salvari ve yemenisiyle kosturarak gelen Gülsu teyzeyi gördüm.
"Gülsu teyze!" Ona seslendigimde durdu ve kolunu havaya kaldirip el salladi. Bize iyice yaklastiginda babam sordu.
"Buraya ne oldu Gülsu?"
"Kanal tasmis bu sabah. Aksama dogru bakmaya gelecekler." Gülsu teyze bir yandan anlatirken bir yandan da etrafa bakiniyordu. En sonunda kanalin bizden tarafinda duran kirik tahta kapiyi isaret etti. "Sunun uzerinden gecsenize." Hay aklinla bin yasa Gülsu teyzem. Seckin ve Taner kapiyi kaldirip kanalin uzerine dogru ittirdiler. Gulsu teyze de kapiyi kanalin uzerinden dengelemeye yardim ediyordu. Is bittiginde Seckun kapinin uzerine cikti ve karsiya dogru ilerledi.
"Oldu, bayaga saglam." Elini uzattiginda önce Hazal sonra da ben karsiya gectik. Babam da karsiya gectiginde eve dogru yurumeye basladi. Bir kolunu Hazalin diger kolunu da Seckinin boynuna atmisti. Vay be babama bak, bizim cakma cifti cok sevmiş.
Ozgur karsiya gecerken biraz zorlansa da Taner ona arkadan yardim ediyordu. En sonunda Gülsu teyzenin eline tutunarak kapinin uzerinden indiler. Karsi tarafta sadece Mert kalmıştı ve nedense henuz karsiya gecmek gibi bir gayreti olmamisti.
"Mert hadi gel artık." Mert omzunu silktiginde Taner tisladi.
"Gecmem ben onun uzerinden."
"Olmezsin, ölmez." Susmasi icin kolunu asiliyordum ama pek bir etkisi olmadi. Ikisinin arasında ciddi bir sorun vardi, basta aileleri arasindaki yanlış anlasilma. "Geçti iste herkes, sen nasil erkeksin?" Mert omzunu bir kez daha silkti.
"Sana ne be?" Sonra bir de baktim ki Gülsu teyze kapinin uzerine cikmis karsiya gecmis ve Merte elini uzatiyor.
"Gel hadi, beraber gecelim." Mertin tereddut ettigini gorebiliyordum. Daha once hiç boyle seyler yapmamisti ve dogal olarak tirsabilirdi. Birkac saniye kararsizliktan sonra Gülsu teyzenin elini tuttu, hatta direk koluna yapisti.
Karsiya geçtiklerinde Gülsu teyze Mertin elini birakti ama once ona sarildi.
"Hosgeldin." Ardından Tanere ve Özgüre sarıldı. Sira bana geldiginde ben kollarimi actim ama o once durup beni bastan ayaga bir suzdu.
"Elbise yakismis, yine hanim kiz numarasi mi yapiyorsun?"
"Gülsu teyze!" Doğru sirf annemi ziyaret edeceğim diye elbise giymistim ama yine de Gulsu teyze bunu yuzume vurmamaliydi. Hanim hanimcigim bir kere ben.
Bana simsiki sarildiginda ben de kollarimi ona doladim. Dudaklarini saclarima bastirdiginda ben de drin bir nefes aldim.
"Hosgeldin bebeğim."
"Hosbulduk Gülsu'm."
***
Makbule nene Seckin ve Hazali karsisina oturmus iliskileriyle ilgili soru sorarken ben de etegimi cekistirerek Ozgurun hemen yanina dizlerimin uzerine oturdum ve Ozgure bakip sırıttım. O da bana gulumseyerek karsilik verdi.
"Iyi misin?" Fisildadiginda ben de fisildadim.
"Annemi gordugum icin cok mutluyum." Elini uzatip dizimin uzerinde duran elimin uzerine koydugunda ben de elimi ters cevirip elini tuttum.
"Ozg-"
"Tadina bakin bakalim." Gülsu teyze hemen karsimiza elinde bir tepsiyle oturdugunda nedensiz bir telasa kapildim ve Özgürün elini ittiriverdim. Özgür yalanciktan surat asarken Gülsu teyze gozlerini kisarak bana bakiyordu.
"Suna bak! Benden mi utaniyorsun kiz? Merak etme babana soylemem."
"Gülsu teyze ya!" Gulsu teyze dizlerini uzerinde dogrulup yanagima sulu bir opucuk kondurdu ve Özgürün yuzune de elini yasladi.
"Tamam tamam gidiyorum, hadi bakin bu nisasta helvası. Yiyiverin sicak sicak." Yanimizdan ayrildiginda tepsinin kenarinda duran kasiklardan birini Ozgure uzattim. Gulumseyerek kasigi aldi ve jolemsi tatliya daldirdi.
"Dugun ne zaman?" Makbule nenenin sorusuyla Seckinin yuzu duserken Hazal gozlerini devirdi. Yazik ya bunlara. Birbirlerinden hic hoslanmiyorlar fakat benim yuzumden sevgili numarasi yapiyorlar. Cidden yazik! Bana ne kadar kizsalar yeridir.
O sirada babam onde Mert ve Taner arkada odaya teşrif ettiler. Babam yere cokmeden once ikisine de kucuk ama ürkütücü bir bakis atti. Himm, sanirim ciddi bir konusma yapilmis.
Mert yanima gelip coktugunde kasigima biraz helva alip agzina dayadim.
"Of kanka ya, Kemal amca cok ürkütücü. Tanerle anlasamiyoruz diye birseyler söyledi ama nasil korktum, nasil korktum?" Ozgur kikirdadiginda Mert dudaklarini sarkitarak isaret parmagini ona dogru salladi.
"Hic gulme Özgür. Ne ara arkadas oldunuz lan? Pis satıcı." Ozgur bir kere daha kikirdadiginda Mertte hafif tebessüm etti ama hala kizgin numarasi yapiyordu.
"Gulme lan, gulme diyorum."....
...devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz ve Siyah~Eve Dönüş
General Fiction"İşte benim hayatım da böyle." Fısıldamıştı. "Tüm hayatım tepe taklak. Olmadığım biri gibi davranıyorum ya da olmak istediğim kişiyi saklıyorum ama..." Yüzünü yavaşça benden tarafa çevirdiğini göz ucuyla gördüm. "Ama sana baktığımda başım öyle bir d...