Bölüm 29- Anne

1.1K 82 6
                                    

"Melis iyi misin?" Elimi yavasca omzuna koydugumda sismis ve kizarmis gozleriyle bana bakti.

"Degilim." Yeniden hickirmaya basladiginda omzundaki elimi sıktım.

"Anlatabilirsin." Aniden dogrulup basimi omzuna yasladiginda geri cekilmedim. Kollarimi yavasca omuzlarinin uzerinden sardim.

"Annem kriz gecirmis." Elimi saçına götürdüm ve parmaklarimi sac tellerinin arasından gecirerek oksadim.

"Simdi nasilmis?"

"Babam iyi oldugunu soyledi." Derin bir nefes aldim ve geri cekildim.

"O zaman sorun ne be cocuk?" Kirmizi gozlerini gozlerime dikti ve fısıldadı.

"Benimle beraber hastahaneye gelir misin?"

***

Hastanenin arka bahcesindeki banklardan birine oturmus bulutsuz gokyuzunu izliyordum. Melis annesinin yaninda, hastanedeydi. Bense temiz hava almak istemistim. Görüş alanima kagittan bir bardak girdiginde elimi uzatarak aldim ve sicak kahveyi agzima goturdum. Geceye ragmen kahve sicacikti.

Ozgur yanima oturdugunda goz ucuyla ona bakmaya basladim, o ise gökyüzüne...

"Yildizlari mi izliyorsun?" Basimi salladim. Sesimi duyamadigindan yuzune bana dogru cevirdi ve soran gozlerle bana bakti. Bense umursamadan derin bir ic cektim.

Yıldızlar... Mert annesinin her gece yıldızları izlediginden bahsetmisti. O gunden beri ben de hep bakmistim yildizlara... Annesinin benim gibi kokmasini diledigi gunden beri.

"Anne nasil kokar?" Özgür birkac saniyeligine gozlerime bakti ardından gozlerini kacirdi.

"Bilmiyorum."

"Senin de mi annan yok?" Cevap vermek yerine parmagini gokyuzune dikti.

"Orada goremiyor musun?" Isaret ettigi yildizi gorebilmeye calistim ama cok fazlaydilar. Derin bir nefes aldım.

"Benim annem de orada midir?" Elini indirip yeniden gozlerime bakti.

"Aslinda anne hakkinda konusmayi sevmem. Ama nedense bu gece uzulmedim ya da sinirlenmedim." Anne konusu gectiginde sinirleniyor muydu? "Anneni mi ozledin sen?" Tek kasini kaldirarak bunu sordugunda omzumu silktim.

"Ozlemem icin onu tanimam gerek. Ya da... onu hatirlatacak seyler olmasi gerek... Mert annesinin kahve dukkaninda calistigini soylemisti." Elimdeki kahveye baktim. "Sen ise annenin bir yildiz oldugunu soyledin. Ben bilmiyorum... hicbirsey bilmiyorum."

Basimi Özgürun omzuna biraktigimda kolunu omzuma sardi. Bu hareketiyle basim göğsüne düşmüş ve alnim yanagina yaslanmisti. Onu rahatsiz ettigimi dusunup kalkacagim sirada diger elini yanagima bastirdi ve basimi sabitledi.

"Hareket etme." Sadece icimde tuttugum nefesimi disariya verdim.

***

Bugun Melis ailesinin yaninda kalmak icin izin almisti. Aslinda biraz zorlanmistim saga sola kosturmaya. Halbuki ne kadar cok isi varmis su evin ve Melis ufacik tefecik olmasina ragmen ne maharetliymis. Kendimi yatagima attigimda gozlerim kendiliginden kapanmaya baslamisti. Bugun cok yorucu bir gundu, cok yorucu- Tiz bir ciglik duydugumda ayaga firladim.

Kendimi yatagima atarken isigi acmadigimdan kalkip elektrik dugmesine gittim. Dugmeye bastigimda hicbir degisiklik olmamisti. Elektrikler mi gitmisti? O zaman... sorun yoktu. Biraz onceki ciglik da buyuk ihtimal Busenin cigligidir. Yeniden yataga döneceğim sira buyuk bir patirti koptu. Telefonumun isigini acarak koridora ciktim ve ust katin merdivenlerine dogru yürümeye basladim. Merdiven basina geldigimdeyse siritmadan edemedim.

"Mert?" Mert saglam elini basina goturmus ovalarken kaslarini catip bana bakti.

" Gulme Yosun!" Guluyor muydum? Farkinda bile degildim. Ama soyleyin simdi, bu olaya gulunmez mi? Koskoca Mert Akyol merdivenlerden düşmüş. Ayaga kalkip bana dogru bir adim atti.

"Sen mi ciglik attin? " Basimi iki yana salladim.

" Bence Buseydi. " Mert elimi tutup merdivenlere dogru yoneldi.

"Isigi one tut. " Kucuk bir kahkaha attim.

" Neden? Yoksa korkuyor musun? " Elimi daha sıkı kavradiginda gercekten korktugunu anlamistim. "Tamam."

Merdivenleri tirmanip Busenin odasinin onune geldigimizde kapiyi calmak icin yumruk yaptigi eli havada kaldi ve bir kac saniye kararsizliktan sonra kapiyi calmadan içeriye daldik.

Kucuk telefon isigiyla odayi tararken yataktaki tumsegi farkettim. Merti de o tarafa cekip isigi biraz daha o yone tuttugumda Busenin tum yorgani kafasina cektigini gördüm.

"Buse hanim?" Basindan yorgani indirmemisti.

" Y-yosun sen misin?"

" Evet efendim."

"B-burada kalabilir misin? Mesela bana bir kac anini anlatabilirsin." Odaya girdigimizden beri hic sesini cikarmamis Mert yavasca yatagin kenarina oturdugunda kaslarimi catip ona baktim. Onaylamami anlatan bir isaret yaptigimda kendimi yatagin hemen yanindaki pufa biraktim.

"Tabi efendim." Bir sorun vardi tabi ki. Ne anlatacaktim ben? Dayanagin nasil pesinde kostugumu mu yoksa nasil AST ajani oldugumu mu?

" Anlatmaya baslayabilirsin. " Derin bir nefes aldim.

"Küçükken çok iyi bir arkadasim vardi." Mertin bana baktigini farkettigimde yorganin altindaki Buseye bakmayi surdurdum. "Aslinda o zamanlar en iyi arkadasim oldugunu bilmiyordum. Sadece... her görüştüğümüzde oyunlar oynuyorduk o kadar."

"Benim hic en iyi arkadasim olmadi." Buse sessizce mirildiginda tebessum ettim.

"Aslinda baska da arkadasim yoktu. Bu onu ister istemez en iyi arkadasim yapmaz mi? "

"Sanırım."

"Babam bir daha onu goremeyecegimi soylediginde agladigimi hatirliyorum. Ama sadece o kadar. Birkac hafta oncesine kadar oyle bir kisinin varligi aklimdan tamamen çıkmıştı." Mert yerinde huysuzca kiprdanirken ona bakmamak icin buyuk bir savas veriyordum. " Yeniden karşılaştık."

" Nasil biriymis?"

"Hosuma giden biri. " Busenin hafif kiprdandigini hissettim. " Ben... hep onun yaninda kalabilmeyi dilerdim, hep en iyi arkadasi olabilmeyi. Eğer oyle bir sansim olsaydı... annesi olarak dunyaya gelmeyi dilerdim." Buse yavasca yorgani basindan indirdiginde kaslarini catip karsisinda oturan bana bakti, ardindan yatagindaki Merte. Buyuk ihtimal ayak ucunda oturanin ben oldugumu saniyordu. Her neyse iste!

" Eglenceli bir ani değildi. " Başımı salladım.

" Değil. Sanirim... eğlenceli anılarım yok benim." Buse bana bakarken hafif gulumsuyordu. Sonunda inatlasmayi bırakıp yavasca Merte döndüm. Ona baktigimi farkettiginde otuz iki dis siritti. Bu nedense rahatlamami saglamisti. Bu gulumseme- Bu sefer cok daha kuvvetli bir ciglik duydugumda ayaga firladim. Odadan cikmaya yeltendigimde Mert koluma yapisti.

" Gidersen ikimiz de korkudan ölürüz. Seninle gelirsek de öyle. " Baska zaman olsa korktugunu kabul ettigini söyleyeyip zip zip ziplardim heralde. Ama su an sadece o cigligi kimin attigini ve ne icin attigini merak ediyordum.

" Hemen geleceğim. " Odadan firlayip alt kata indigimde kucuk salonun kapisinda duran karartiyi farkettim.

" Umran teyze? " Umran teyze cevap vermek yerine kapiya yaslanarak yavasca asagiya kaydi. Neden boyle davrandigini anlamaya calisarak gozlerimi salona cevirdigimde gozlerimin onune bir perde cekildi. Özgürun sicak nefesini boynumda hissederken ellerimi kaldirip gozlerimi örten elini indirmeye çalıştım. Elini gozlerimden cekmezken dudaklarini kulagima dayadi ve fisildadi.

" Bakma. Lutfen bakma. " Neye? Son kalan kuvvetimle gozlerime kapanan guclu eli cekebildigimde yerde kanlar icinde boylu boyunca uzanan bir beden farkettim. Hemen yaninda büyük ihtimalle olum sebebi olan kanli kürek duruyordu. Atilla amca...

...devam edecek...

Beyaz ve Siyah~Eve DönüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin