Bölüm 45- Çok tanıdık.

895 67 1
                                    

Mertten...

Gozlerimi dayanilmaz bir agriyla araladigimda aciyla inledim.

"Hareket etme." Hazal homurdandiginda gozlerimi iyice acip etrafa baktim. Hala dun geceki sedirdeydik. Omuzlarimda dun gece aldigim ince battaniyeyle Hazala simsiki sarilmamis olsaydim sabaha cikamazdik herhalde.

"Hazal uyan, sabah olmus." Omzunu durttugumde basini gogsume biraz daha gömdu.

"Sana hareket etme demedim mi? Cok soguk." Omuzlarimdaki battaniyeyi Hazalin omzuna dogru cektim ve yeniden sansimi denedim.

"Biliyorum sicacigim ve ultra yakisikliyim ama merak ediyorum, birazdan sevgilin tarafindan basildigimizda da boyle rahat olabilecek misin?" Basini yavasca gogsumden ayirdi ve tek gozunu acip etrafa bakindi.

"Uyandilar mi?" Omzumu silkmek icin bir hareket yaptigimda boynumdaki aciyla inledim.

"Ahh!" Hazal iki gozunu de actiktan sonra tek elini omzuma guturdu ve sıkmaya başladı.

"Bilmiyorum ki, ben de yeni uyandım." Hazal masaj yaptikca rahatliyordum. Tam gevsemeye baslayacagim sira elini cekti.

"Yeter bu kadar. Hadi iceri girelim, dondum." Basimi salladim. Zaten her bir yanimin tutulmasi bu soguk yuzundeydi, ustelik bogazimin da yutkundugunda acidigini hissediyordum.

.

.

Ocakligin bulundugu fakat oturma odasi olarak kullanilan yere girdigimizde Makbule nene ve Gülsu teyzenin ocakligin basinda birseyler hazirladiklarini gördük.

"Kolay gelsin." Gülsu teyze bana bakip gulumsedi.

"Tesekkur ederiz. Usumussunuzdur gelin oturun." Hemen yanina iki kere vurdugunda hemen gidip dibine çöktüm. Gulumsemesi disariya ragmen, hatta dun geceki konusmaya ragmen sicacikti. Hazal da gelip yanima coktugunde Makbule nene bize döndü.

"Bu havada disarida uyunur mu? Ah bu gencler." Eyvahh! Basilmisiz ya la biz. Dudaklarimi birbirine bastirarak Makbule neneye baktim, oysa coktan ocaktaki isine geri dönmüştü. Goz ucuyla Hazala baktigimdaysa Hazalin yeni pisen borekimsi seylerden otlandigini gördüm. Vay çakal, hic etkilenmedi yav. Sanki sevgilisi olan benim.

"Disarida mi uyudunuz? " Gülsu teyzeye donup gülümsedim.

"Uyku tutmamisti da, dışarı çıktık. Sonradan uyuyakalmisiz." Gulumseyerek basini salladi.

"Biliriz biz o uyku tutmamalari." Makbule neneye bakip gozlerimi devirdim.

" Bu kocakari ne fesat ya!" Elindeki atesteki seyleri ters cevirmek icin kullandigi sopayi, artik adi her neyse, elime gecirdiginde cigligi bastim tabi.

"Ahhg!"

"Bagirma kiz gibi."

"Yandim." Gülsu teyze elimi avuclarinin arasinda alip uflemeye basladiginda hala sizlaniyordum. O avuclarinin arasinda ellerimi ovalayip, ufkedikce acisi yavas yavas azaldi.

"Gecti mi?" Basimi salladim.

"Gecti Gülsu teyzem." Bu kadin nasil birsey ya? Yanaklarini yanaklarini isirasim opesim var...

***

Yosundan...

"Bir gece daha kalin iste. Bu gece de kalir, yarin donersiniz?" Makbule nenenin bu teklifiyle babama döndüm.

"Aslinda biz yurdu ziyaret edecektik ama-"

"Gülsuyla gidip gelin iste." Aslinda hepimiz babamin agzindan çıkacak bir tek soze bakiyorduk. Babam basini salladiginda sevincle ellerimi birbirice vurdum.

.

.

"Burasi benim yatagimdi." Babisin yatagina baktim. Artik kuflenmis olan bu ranza bir zamanlar babamin yatagiydi demek. "Surasi Adnanin, surasi Ekremin. Yesimin yatagi da ust kattaki yatakhanedeydi."

"Babam buraya sigabiliyor muydu ki?" Mert bunu sordugunda basimu salladim. Dogru, Adnan amca boylu poslu adamdi sonucta. Babam da basini salladi.

"Ayaklari disarida kaliyordu zaten." Babamdan ve Mertten gozlerimi ayirip kapıya sirtini yaslamis olan Özgürün yanina gittim. Biraz durgunlasmis gibiydi.

"Sorun ne?" Birsey yok dercesine basini salladi. Ama birseyler vardi, bu bariz ortadaydi. Yurda geldigimizden beri Özgürün yüzü allak bullakti. Acaba yarasindan mi diye düşünüp omzumu silktim ve gülümsedim.

***

Tanerden...

Bu gece burada son gecemizdi. Herkes odasina cekildikten sonra evden çıkıp temiz havayi cigerlerime cektim. Iyi ki gelmisiz diye düşündüm, babamin yasadigi yeri gormek cok iyi gelmisti. Derin bir nefes aldim.

"Özür dilerim." Ses cok yakindan geliyordu. Hemen dibimden. Bir adim geri gidip o iki kisinin görüntü alanindan ciktim. Hic gormemis, duymamis gibi yapacaktim ama birsey bana engel oldu. Merak ediyordum, Özgürü o halde buldugumuzdan beri... "Ozur dilerim Gülsu. O an ne yapacagimi bilemedim. O mesaj geldiginde cikip gitmeliydim o evden... Ama yapamadim. Benden suphelendigini bilmeye katlanamadim. Geri donmemeliydim ama döndüm. Döndüğümde orada degillerdi, kacmislardi. Ama yine de icime bir kurt düştü iste, ya yaklanirlarsa diye."

Sessizlikle basimi disariya cikardim. Özgür Gülsu teyzenin dizlerine yatmıştı. Gülsu teyzeyse onun saçlarını oksuyordu. "Hata biliyorum. Boyle hissetmem buyuk hata. Ama ben... kendimi durduramiyorum. Sana karsi cok mahcubum." Gülsu teyze basini iki yana salladi.

"Bense minnettarim Özgür, babana da sana da. Baban benim icin en yakin arkadasini karsisina almıştı. Sense...Seni bu islere hic bulastirmamaliydim, ozur dilerim bebeğim." Hicbir sey duymamis gibi evin icine girdim ve yorganimin altina girip yan tarafta uyuyan Seckine ve Kemal babaya baktim.

Hala Özgürün ne karistirdigini bilmiyorum. Ama duyduklarim nedense suphelendigim seyin gercek olduguna inancimin daha da artmasina sebep oluyordu. Bugün o yutta da oyle olmustu, Ozgur fazla durgundu...

Ben hissediyorum... Özgür cok tanıdık... çok çok tanıdık.


...devam edecek...


Beyaz ve Siyah~Eve DönüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin