Beyaz ve Siyah~Eve Dönüş

Bölüm 25- Yaşasın Kötülük

Seckin dosyayi arkadan kafama gecirdiginde kafam öne dogru gidip geldi, gidip geldi.

"Ya sen nasil silahini caldirirsin ya? Mal misin kizim?" Yuzumu burusturarak ardima döndüm.

"Ben caldirmadim ya? Eve hirsiz girdi dedim ya?" En son hatirladigim Ingiltereden gelip valizimi bisaltirken silahimi elime aldigimdi. O silah evde olmaliydi ama nasil olduysa bir cinayet aletiydi. Eve hırsız girmisti ama oyle değil mi? Babam bir seyin calinmadigini soylemisti fakat calinmisti iste; benim silahim. Yesim tarafindan. Artik her kimse?

Seckin kollarini onunde baglayip masanin basina gecti.

"Bu Yesimin kim oldugunu bulmaliyiz."

"Hadi ya!" Hazala dondugumde alayla Seckini izledigini gördüm. Ben yokken buralar... hic degismemis.

Seckin onu gormezden gelerek Banuya döndü.

"Banu sen su adi lazim degil ve Yavuzla cinayette yogunlas. Ben de Yosunla Yesimi arastirayim."

"Olur."

"Yok ya!" Yavuz hevesle basini sallarken Hazal itiraz ettiginde Yavuz dudaklarini buzerek Hazala dondu. "Ben Yosunlayim. Siz gidin neyi arastiriyorsaniz arastirin." Seckin kollarini beline dayadi.

"Emredersiniz kucuk hanim." Hazal sahte bir tebessumle yerinden kalkip odayi terkettiginde Seckine döndüm.

"Ya iyi anlas su kizla. Dedim ya, Tanerin arkadasiymis." Seckin omzunu silkip mutfaga gectiginde karsimda oturan Banu ve Yavuza döndüm.

Banu sinirden dudaklarini kemirirken Yavuz hicbirseyden habersiz kalemiyle oynayip bir cocuk şarkısı mirildaniyordu. Masanin altindan ayagina bir tane gecirdigimde kaslarini catarak bana bakti.

"Noldu kanka?" Ebeninki oldu. Tovbe ya! Masanin uzerinden ona dogru egildigimde o da bana dogru egildi.

"Ne yaptin buna?" Basimla Banuyu gosterdim. Fisildamistim ama Banunun bizi dinledigini tabiki biliyordum. Yavuz da bunun farkindaydi.

"Bilmem. Bilirsin beni pek sevmez." Yavuz yuzunu burusturdugunda goz ucuyla Banuya baktim. Kaslarini catmis Yavuza bakarken ona baktigimi farkettiginde hisimla ayaga kalkip Seckinin yanina gecti.

"Bilmez miyim?" Ahh, bu erkekler neden bu kadar kor ki? Yavuz nasil anlamaz Banunun kendinden hoslandigini ve tum atarin Hazala yavsadigi icin oldugunu. "Peki sen?" Bu sefer gercekten fisildamistim. Yavuz birkac kere gozlerini kirpistirdi ardindan hizla geriye cekildi.

"Sen derken?" Sesi biraz yuksek ciktiginda ben de ardima yaslandim ve kollarimi onumde bagladim.

"Oncelikle bagirma. Duymasini falan mi istiyorsun?" Basini hizla iki yana salladi. Hislerimde hakliydim iste.

"B-burda konusmayalim!" Gozlerini kacirdiginda ayaga kalktim.

"Kalk o zaman, birseyler yemeye gidelim."

***

"Ee anlat bakalim."

"Neyi?" Yavuz catalina makarnasini doladiginda sirittim.

"Simdi de saf cocuk ayaklarina mi yatiyorsun?" Yavuz catalini tabagina birakip gozlerine baktiginda ellerimi cenemin altinda birlestirdim.

"Kadinlari kiskirtma, ters teper." Yuzu bir anda gevsedi.

"Nasil yani?"

"Kiskandirmaya calisma demek istiyorum. Erkek kiskanir, gaza gelir, ortaligi dagitir ve itiraf eder. Banuysa... buyuk ihtimal mala baglayip sabaha kadar ağlar." Sertce yutkundu.

"Boyle birsey mumkun degil."

"Nasil degil? Yavuz kör falan mısın? Banunun hareketlerinden anlayamiyor musun nasil bir ruh hali icinde oldugunu?" Omzunu silkti.

"Seckin gibi sen de ayni seyi tekrarlayip durma. Kiskandirmaya falan da calismadim ben. Neden yapayim ki boyle birsey? Ise yaramaz nasil olsa? Daha once denedim tamam mi? Defalarca denedim. Sabah aksam ayni ofisteydik zaten. Ne zaman ona yaklasmaya calissam kendini geri cekti. Zorlamayla olmuyor bu isler. Hissetmiyorsa hissetmiyor işte. Sadece... Hazaldan etkilendim kabul ediyorum. Ama yaptigim sadece ona asilmak degil. Banu da Seckin de kiza karsi bir cephe almis durumdalar. Sen yoksun... Seckin bilrsin buz adamin teki, Banu zaten en basindan beri bana ters; ne yapsaydim? Sadece eglenmek istiyorum, nefes almak istiyorum. Uzun zamandir farkli bir ulkedeydik, alismaya calisiyorum. Yaptigim sey Hazala asilma değil, sadece arkadaş olmaya calismak." Masaya dayadigim dirseklerimi kendime cektim ve derin bir nefes aldim.

"Anladim... cok iyi anladim."

"Güzel."

"Bir yer hariç." Tek kasini kaldirdi. Gulumsedim.

"Ne zamandan beri boyle hissediyorsun? Neden hiçbir sey anlatmadin bana?" Yuzunu burusturup basini iki yana salladi.

"Bos ver."

"Nasil bos ver ya? Ben daha yeni anlayabildim." Yeniden catalini eline aldi.

"Bir süredir iste. Ilk basta tuhaf geldi. Beni surekli tersledigi icin sanirim bu bende ters bur etki yaratmis." Gulumsedi. "Sonrasinda yakinlasmayi denedim yani hislerimden emin olduktan sonra. Is cikislarinda birseyler icmeye cagirdim, gelmedi. Ofiste sen ve Seckin disariya ciktiginizda da hep ikimiz yalnizdik ama surekli terslendim. En kötüsü... masasina biraktigim kahveyi uzerindeki notu okumadan çöpe atmasi. Basi agriyormus, hangi gerizekali biraktiysa o kahveyi masasina, gidip bogazina yapisacakmis." Omzunu silkti. "Acik bir kapi hissedebilseydim durmazdim. Azicik da olsa umut... Ama yok iste! Seckin de gecenlerde Banunun bana karsi birseyler hissettigini dusundugunu soyledi... Yanlis hissetmis. Ben hissedemedim."

"Ben de oyle dusunuyorum. Banu seni kiskaniyor bence. Bayagidir. Hazaldan bile once. Ikimiz konusurken bile." Gozlerime bakip yeniden omzunu silkti.

"Onun bana karsi ne hissettigini duymak istemiyorum, gerçekse bile. Sadece hissedebilmek istiyorum." Yemegiyle oynamayi bir sureligine birakti. "Bana karsi birsey hissedip hissetmedigi gercekten zerre kadar umrumda degil. Hissetmese de olur. Sadece... benimle oldugunu hissedeyim yeter."

***

"Sen Taneri oyalarken ben de babanin ofisini arastirayim." Kaslarimi catip Hazala baktim.

"Babamin ofisini falan karistiramazsin!" Gozlerini devirdi.

"İyi o zaman. Ben Taneri oyalarim." Hah iyi bok yedin Yosun. Mecbur tamam dedim.

Tamirhanenin onune geldigimizde Taner ikimizi farketti.

"Kizlar! Hosgeldiniz. Ikiniz, hayirdir?" Gulumsedim. Vakit bu vakit.

"Taner sana bahsetmistim ya bir ofiste calisiyorum diye?" Basini salladi.

"Sonra Mertin evinde calistigin ortaya cikmisti."

"Sana yalan soylemedim tabi ki? Ofiste ise baslamistim, Mertlerin evi gecici bir isti." Taner gulumsediginde ben de gulumsedim.

"Yalan soyledigini dusundugum icin cok kirilmistim." Basimi iki yana sallayarak koluna girdim.

"Guzel bir haberim var."

"Neymis?" Derin bir nefes alip goz ucuyla Hazala baktim. Dikkatle bizi dinliyordu. Konusmanin nereye varacagini merak ettigi ortadaydi.

"Is arkadaslarimdan birisi... Hazalin sevgilisiymis!" Taner agzi acik bir sekilde Hazala dondugunde Hazalin uzerime atlamamak icin kendini zor tuttugunun farkindaydim. Ama ne yapayim, bu yakinliga bir son vermeliydim degil mi?

Nihahahh! Yasasin kötülük!

...devam edecek...