Bölüm 24- Cinayet

1.3K 96 8
                                    

Vuhuu! Sonunda haftasonu. ;)))

Gulumseyerek karsimda oturan Hazal ve Tanere baktım.

"Demek siz eski arkadaslarsiniz ha? Demek onceden komsuydunuz?" Taner alt dudagini disleyerek Hazala baktiginda Hazal bana dogru dondu ve basini salladı.

"Evet oyleydik. Evlerimiz yan yanaydi." Sesli bir sekilde guldugumde Hazal ve Tanerin hemen ardinda kapiya yaslanmis Özgür tek kasini kaldirdi. Onu bosverip yeniden Hazala baktim.

"Pardon, adin ne demistin canim?"

"Hazal."

"Hazal."

"Hazal!" Taner Hazal ve Mert ayni anda cevap verdigimde dişlerimi sıktım. Hayır bu Mert dangalagina ne oluyorsa?

Sinirlerime hakim olmaya calisip yeniden karsimdaki ikiliye dondugumde kendi aralarinda sohbete daldiklarini gördüm.

"Onca zaman ne yaptın?" Hazal omzunu silkti.

"Ailem iyi insanlar. Bir tane de kiz kardesim var. Yasit sayiliriz. Sen? Sen... geri donmeyi hic dusunmedin mi?" Taner basini iki yana salladi.

"Orası beni boguyordu biliyorsun. Disarida en azindan ozgurdum. Zorlandim tabi ama asla pisman olmadım. Sadece senin de benimle gelebilmeni isterdim." Hazal basini hafif yana egdi.

"Zamanlama hatasi. Daha hizli kosmaliydim." Anladiysam arap olayim!

Neden bahsettiklerini anlamiyordum. Ne ailesi, ne zamanlamasi? Bir kez daha Taner hakkinda hicbir sey bilmedigimi anlamistim. Taneri tanimiyordum ama yine de ondan hoslanmaktan soz ediyordum. Yine de Hazalla onu konusurken ya da sarilirken gordugumde kiskaniyordum. Bu dogru degildi belki.

Mert yanimdan kolumu durttugunde ona dondum. Basini yaklaştırıp kulagima fısıldadı.

"Aklindan ne geciyor bilmiyorum kanka ama... Hazal benim haberin olsun." Ben dedim o eve ben girmeyeyim diye. Banu ya da Hazal girmis olsaydi yardirirdik valla.

***

Lavaboda ellerimi yikayip havluya uzandigim sira aynadan arkama gelen Hazali farkettim.

"Gerçekten Tanerle arkadas olduguna inanamiyorum."

"Ben de Tanerle bebaber yasamana." Ardima döndüm.

"Bak Taner benim icin onemli tamam mi? Bu şekilde bir oyunun ortasinda birakmak istemiyorum onu. Birbirimizi tanimiyor gibi davranmamiz-"

"Tek derdin bu mu?"

"Ha?" Susup yüzüne daha dikkatli baktigimda yuzunde bir huzursuzluk gorur gibi oldum. Alt dudagini kemirmekten vazgecip tam gozlerimin icine bakti.

"Seckin hala gorevde oldugunu dusundugunden seni henüz aramamis galiba." Ne olmustu ki? "Dun aksam bir cinayet islendi. Olen kisinin gogsunde cift basli ejderha dovmesi vardi." Kaslarimi kaldirdim. Bir dayanak ajani oldurulmustu demek ki? Ama kim tarafından? Biz adamlara ulasamiyoruz ama adamlari avlayan mi cikti bir de basimiza?

"Ee devam et!" Hazal yavasca nefesini verdiginde sinirden kudurmak uzereydim. Bu benim icin cok onemli bir meseleydi, nasil bu kadar yavas olabilirdi. Her seyi ogrenmek istiyordum, her detayi.

"Yosun silahin nerede?" Sinirden dislerimi sıkıyordum.

"Ne yapacaksin silahimi?" Basini iki yana salladı.

"Cinayet sana ait silahla islenmis Yosun." Benim silahim mi? Benim silahim... Ya biliyordum iste o silahi kaybettigimi! Off!!!

...devam edecek...

Beyaz ve Siyah~Eve DönüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin