Bölüm 32- Gülnihal Yurdu

1.1K 73 2
                                    

"Bir ayda uc cinayet nedir ya? Bu isi yapan her kimse dokturuyor valla." Banu gozlerini devirerek Yavuza baktiginda sirittim. Yavuz da bir yerde hakliydi sonucta. Once kurye, sonra basbakanin korumasi, simdi de Atilla amca. Neyse ki artik Yesimin kim oldugunu biliyorduk.

"Yesim Sönmez. Ilhan Sonmezin ikinci esi." Kaslarimi cattim.

"Su buyuk şirket Sonmezin patronu olan Ilhan Sonmezden bahsetmiyorsundur umarim Seckincigim."

"Tam olarak ondan bahsediyorum Yosuncugum." Beyaz tahtaya yansiyan resme baktim. Bok gibi parasi var bu herifin ve en az Adnan amca kadar zengin.

"Bu adamin karisi neden bizimkilerle ugrasiyor olsun ki?" Kendi kendime mirildandigimda Seckin bogazini temizledi ve bir sonraki resme tikladi.

"Adnan Akyol, Yeşim Sönmez, Ekrem Çolak ve Kemal Bağlı." Eski bir fotograf. Hatta o kadar eski ki az daha babami taniyamiyordum. Daha biyigi terlememis la. "Gulnihal cocuk esirgeme kurumundan arkadaslar." Yavasca nefesimi verdim. O yurdu biliyordum. Ne zaman annemin mezarina gitsek o yurdun onunden gecerdik. Artik kapatilmis bir yurttu, bir yangin mi cikmis nolmus. Kapatmislar yurdu. Zaten babam da buyumustum demisti. Yangindan sonra baska bir yurda gecmemis, ayrilmis yurttan. Adnan amcayla is kurduklarini soylemisti yurttan ayrildiktan sonra, malum isi. Seckini dinlemeye devam ettim.

"Yurtta cikan bir yangin sonucu yurdu kapatmislar. Bu dort arkadas da yurttan kayitlarini sildirip sehir merkezinde kucuk bir ev tutmuslar." Dordu birden mi? "Ev sozlesmesinde Adnan Akyolun adi geciyor." Iki kisi olduklarini saniyordum, dort kisiler miymis? "Sonrasindaysa yavas yavas hepsi kendi yolunu cizmis."

Derin bir nefes aldim.

"Ben simdiye kadar su ikisini hic gormedim." Seckin basini salladi.

"Ekrem Çolak on iki yil once olmus zaten." Ekrem Çolak... Tanerin babasiydi degil mi? Goz ucuyla Hazala baktim. Kalemiyle oynarken fazlasiyla duygusuz gorunuyordu. Ama biliyorum, gercek bu degil. O taniyordu Ekrem Çolakı. Hem gördüm Tanere nasil sarildigini. Illa ki hissediyordur birseyler.

"Nasil ölmüş?" Banu bunu sordugunda elimdeki kalemi kafasina fırlatmak istedim. Bu konuyu konusmasak olmaz miydi ki?

"On iki yil once evinde bir yangin cikmis. Yangin sonrasinda esi ve kendisi yatak odalarinda olu bulunmuş. Kucuk ogullari cocuk esirgeme kurumuna gonderilirken buyuk ogullarinin cesedini dahi bulamamislar." Kanimin dondugunu hissettim. Bu Tanerin bahsettigi sey miydi? O yangin... annesinin cigliklari... Ama sanki o baska birinden daha bahsetmisti. Tanerin onu izledigini bilen fakat donup bakmayan... elinde bicak olan birinden.

Bir seyler soylemeliydim sanirim, bu ayrintiyi grup arkadaslarimla paylasmaliydim. Demeliydim, Ekrem Colak ve esinin olumu yangin olmayabilir diye. Ama dilim bir turlu varmadi iste. Sanki mühürlendi...

...devam edecek...

Beyaz ve Siyah~Eve DönüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin