Bölüm 37- Orman

959 67 0
                                    

Mert elini geriye doğru cektiginde kaslarimi catarak ardima baktim.

"Daha ne kadar yuruyecegiz, cok yoruldum ben?"

"Duramayiz."

"Neden duramiyoruz? Ya da neden su lanet ormana girdik Yosun? Nasil cikacagiz buradan?" Etrafima bakindim. Hakliydi ama o ara ormana girmek cok daha mantikli gozukmustu gozume. Yoldan kacsaydik cok basit olurdu. Yakalanirdik.

"Kacmak zorundayız." Kendi kendime fisildayarak bunu soyledigimde Mertin tek kasi havaya kalkti.

"Kimden?"

"Bilmiyorum." Mert once ellerime bakti sonra da gozlerime.

"Hadi geri donelim. Hava kararir yakinda. Arkaya dogru dümdüz yurursek buluruz bence evi." Umutsuzca nefesimi verdim.

"Beni anlamiyor musun? Eve donemeyiz." Tepki vermeden yuzume bakmayi surdurdugunde yeniden onu cekistirmeye basladim.

"Haklisin. Hava kararacak. Basimizi sokacak bir yer bulmaliyiz."

***

"Bir bu eksikti." Yagmur sakir sakir yagmaya basladiginda başını saklandigimiz kaya girintisinden disari cikaran Merti geri cektim.

"Tamam sakin ol. Simdi bir arkadasimi ariyorum." Tip tip yuzume bakti.

"Bu yagmurda bizi nah bulurlar. Ustelik hava da karardi. Hem-" Telefonumu kendine cevirdi. "Cekmiyor bu gerizekali." Dehset icinde telefona baktim. Valla çekmiyor. Kaldik dag vasinda iyi mi?

"Anlat bakalim."

"Ha?"

"Neden kactik diyorum?" Anlamamazliga vurmak bu durumda pek de ise yaramaz sanirim.

"Ozgure ne kadar guveniyorsun?" Once biraz bekleyip gercek soruyu duymayi bekledi. Ardindan tam da anladigi seyi sordugumu kavrayip agzini iki metre acti. "Dalga gecmiyorum." Magara gibi actigi agzini cenesine dokunup kapattim. O da kaslarini catip bir sure düşündü.

"Iyi cocuk bence."

"Numara yapıyor olabilir."

"Ne demek istiyorsun?" Yutkundum.

"Bence bir işler ceviriyor?"

"Ne gibi?" Buna sormaliyim bence, artik zamani geldi.

"Kazayi hatirliyor musun Mert? Kolunu kirdigin?" Gozlerini kirpistirdi.

"Ben..."

"Sen ne? Hatirliyor musun hatirlamiyor musun?"

"Sen kazayi nereden biliyorsun?" Kaslarimi cattim.

"Soruma soruyla karsilik verme! Hem magazin okuyan bir insanim ben!"

"Hi belli. Telefonuna gelen mesajlara bile on saatte cevap veriyorsun."

"Mert!" Ofladi.

"Tamam ya. Bak polislere de soyledim. Nasil oldugunu hatırlamıyorum. Yani hadi uyudum da tosladim o agaca falan diyelim ama ben arabaya bindigimi bile hatirlamiyorum ki?"

"N-nasil yani?"

"Cok sarhostum tamam mi? Bana yaklasan sari uzun saclari olan guzel kivrimli bir afet hatirliyorum hayal meyal."

"Ciddi bir meselede bile abazasin."

"Sonrasi yok. Sanirim birseyler ictik. Arabaya bindim mi, binmedim mi; yalniz miydim, degil miydim hjcbiri yok bende." Iyice aklim karismisti. Yani kurtarma olayi falan bile olmayabilirdi de. Sadece dikkat cekmek icin ya da Adnan amcanin da soyledigi gibi ona gozdagi vermek icin... Ortada bir oyun dondurulmustu ki o kameralara yakalanan kamyonet olmasa bunun dayanakla hicbir baglantisi olmadigina yemin edebilirdim. Ama vardı iste! Ortada bir kamyonet vardi...

"Tamam. Bunu benimle de paylastigin icin tesekkur ederim."

"Bu olayin Ozgurle baglantisi ne?" Soylememek daha şüpheli olurdu.

"Ozgurun sana bu oyunu oynayanlarla bir baglantisi oldugunu dusunuyorum." Mertin yutkundugunu hissettim.

"Emin misin?" Basimi iki yana salladim.

"Tabi ki degilim. Sadece Ozgur supheli bir sekilde evden ciktiginda korktum. Devami da mutlaka vardir diye." Gulumsedi ve kolundaki sargiya asildi.

"Ne yapiyorsun?" Omzunu silkti.

"Cikaralim artik sunu. Zaten yarim alciydi." Itiraz etmeden sargilarini cikarmasina yardim ettim. Acikcasi suan da iki kollu Mert cok daha ise yarar gozukuyordu.

***

Kac saat gecti bilmiyorduk. Sadece basimi Mertin omzuna yaslamis ve yere cokmus oylece oturuyorduk.

"Yosun?" Fisildamisti

"Hı?" Goz ucuyla Merte baktim. Oysa dümdüz karsiya bakiyor ve bir yere odaklanmis gibi gozukuyordu.

"NEREYE KAYBOLDUNUZ SİZ?" Mertin odaklandigi noktaya ben de baktigimda Özgürle goz göze geldim. Kizgin bakislarla gozlerime bakip vucuduma bir korku dalgasi gonderirken bir kez daha bağırdı.

"KAC SAATTIR SIZI ARIYORUM. NEREYE GITTIGINIZI HANGI AKLA HIZMET SOYLEMEDINIZ?" Cevap vermek yerine yutkundum.

Gök yarilmis gibi yagan yagmurda uzerindeki aldigi naylonumsu sey onu korumaya yetmemis, sirilsiklam islanmisti. Yagmur damlaları cenesinden akiyordu.

Yavasca ayaga kalktigimda Mertte beni takip ediyordu. Ona hic donmeden Özgüre bakmayi surdurdum.

"Yürüyüşe cikmistik." Tek kasini kaldirdi.

"Yürüyüş?" Basimi sallayip elimi ona dogru uzattim. Elimi belki de supheyle tuttugunda onu oyuntunun altina dogru cektim.

...devam edecek...

Beyaz ve Siyah~Eve DönüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin