Sibel hanım bardağını işaret ettiğinde elimdeki sürahiyle o yana ilerledim. Bardağa su doldururken Adnan amcam konuştu.
"Pekala Hazal, baban ne iş yapıyor demiştin?" Hazal elindeki çatalı tabağına bıraktı.
"Bir süredir çalışmıyor efendim. Daha önceden bir şirkette çalışıyordu fakat ne iş yaptığını pek bilmiyorum." Adnan amca boğazını temizledi. Bu durumdan pek hoşnut olmamıştı anlaşılan.
"Babanın adı neydi kızım?" İsim öğrendiğine göre araştıracaktı galiba. Ee haklı adam, Mertin eve arkadaşım diye birini getirdiği nerede görülmüş. Benim haricimde yani. Ben de kendim geldim zaten, sayılmaz.
"Cihat Korkut." Adnan amca bakışlarını yemeğinden Hazala çevirdi.
"Kim dedin?"
"Babamın adı... Cihat Korkut." Adnan amcanın kaşlarının çatılışını izledim. Çatalını da tam anlamıyla tabağına bıraktıktan sonra ellerini masanın üzerinde birleştirdi.
"Sanırım babanı tanıyorum." Hazal şirince gülümsedi.
"Sahiden mi? O zaman sizinle tanıştığımı babama hemen söylemeliyim." Adnan amca sakince başını salladı. Sanırım o heyecanlanmamıştı, hatta belki de rahatsız olmuştu.
Yemeğin bundan sonrası fazlasıyla sakindi. Kimse birbiriyle konuşmadı da denebilir. Yemek masası toplanıp son tepsiyle aşağıya ineceğim sıra biri koluma yapıştı. Döndüm baktım, Buse.
"Buyrun Buse Hanım." Elimdekileri işaret ettiğinde tepsiyi yeniden masaya bıraktım.
"Yosun sen bilirsin. Kim bu kız?" Hımm, mesele şimdi anlaşıldı işte. Buse basbayağı Merti kıskanıyor. Gülümsedim.
"Hazaldan mı bahsediyorsunuz? Aslında Hazal..." Şimdi Hazalın sevgilisi var derim, ardından bir sürü laga luga. "Hazal benim bir arkadaşımın çocukluk arkadaşı. Mertle de öyle tanıştılar. Neden sormuştunuz?" Başını sallayıp işaret parmağıyla üst katı işaret etti.
"Madem yeni tanıştılar, ne işleri var yukarıda baş başa?" Derin bir iç çektim. Yahu ben ajan değil miyim, benim işim mi Busenin ya da Mertin aşk hayatıyla ilgilenmek? Güzin ablaya bağladım iyice...
***
Mertten...
"Bak bu filmi ben de izledim." Hazal hala filmlerimi karıştıradururken ben ise armut koltuğumda gizli hazinemden bir iç çamaşırı kataloğunu inceleyedururken, katoloğum ve gözlerim arasına yerleşen filmle kaşlarımı çattım.
"Bu filmi mi izledin?" Başını salladığında tek kaşımı kaldırdım.
"İçinde ne tür bir sapık var?" Alayla sırıttı.
"Ben izleyince sapık oluyorum ama maaşallah senin film koleksiyonun bu tarz filmlerle dolu."
"Aramızdaki farkı göremiyorum deme."
"Neymiş fark?" Koltuğumda öne doğru eğildim ve yüzlerimizi aynı hizaya getirdim.
"Ben erkeğim, sen kızsın." Sanki saçma birşey söylüyormuşum gibi yüzünü buruşturduğunda gözlerimi kıstım. Ne tuhaf! Hangi kız porno izlediğini böyle rahat söyler? Ben aman birileri duymasın diye götümü yırtarken hem de? Başımı iki yana sallayıp cıkladım ama eski pozisyonuma geri dönmedim.
"Bu tarz filmlere ihtiyaç mı duyuyorsun yoksa?" Elindeki filmi ağzımın ortasına geçirdiğinde dişlerimi sıktım. Acıdı lan!
"Silahımı yeniden çıkarayım mı? İster misin?" Başımı yalancıktan gülümseyerek iki yana salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz ve Siyah~Eve Dönüş
פרוזה"İşte benim hayatım da böyle." Fısıldamıştı. "Tüm hayatım tepe taklak. Olmadığım biri gibi davranıyorum ya da olmak istediğim kişiyi saklıyorum ama..." Yüzünü yavaşça benden tarafa çevirdiğini göz ucuyla gördüm. "Ama sana baktığımda başım öyle bir d...