Bölüm 3- Küvet

3.4K 149 17
                                    

Artık nefesimi tutmakta zorlandığım ara saçlarımı tuttuğu gibi başımı küvetten çıkardı. Elinden kurtulmaya çalıştığımdaysa yeniden başımı küvete daldırdı. Son bir hamleyle arkaya doğru tekme savurdum ve en azından saçlarıma dolamış olduğu parmakların biraz olsun gevşemesini sağladım. Basımı ellerinden kurtulup yeniden hava solumaya başladığımda bu sefer tekmemi daha iyi bir yere geçirdim. Elimi yumruk yapıp maskeli yüzünü hedeflediğimdense bileğimi yakaladığı gibi beni ters dondurdu. Bileğim sırtım ve onun göğsü arasında sıkışmışken çoktan nefes nefese kalmıştım. Beni tek hamlede küvete doğru ittirdiğindeyse başımı küvetin kenarına çarptım. Başımın acısıysa katlanılır boyuta geldiğindeyse çoktan banyodan çıkıp gitmişti. Ayağa kalkmakla uğraşmak yetine kendimi küvete bırakıp gevşemeyi tercih ettim. İsterse evi yaksın gitmeden, basa çıkamıyorum ki. Fazla güçlü. Elimi alnıma dayadığımda sıcak sıvıyı hissettim. Hah, bir bu eksikti.

Belki on belki yirmi dakika sonra kapı ziliyle küvetten çıktım. Havluya sarınmak yerine iç çamaşırlarımla odama ilerledim. Dosya yoktu. Başımı iki yana sallayarak dış kapıya yürüdüm. Gözümü dürbüne dayayıp Banu'yu gördüğümdeyse kapıyı hızla açtım.

"Sürpriz!" Sertçe yutkundum. Is arkadaşlarım bugünkü dosya olayını kutlamak için ellerinde yiyecek içecekle geliyorlar, bense ıslak iç çamaşırlarıyla. Üstelik alnımdan çeneme doğru da bir şeyler akıyor.

"Yosun!" Banu o halimi görüp içeriye daldığında geri çekildim ve Yavuz ve Seçkine daha fazla rezil olmamak için odama fırladım. Adamların karsısına yarı çıplak çıktım yav!

***

Banu alnımdaki yarıkla ilgilenirken ben de tüm olanları çocuklara anlatmıştım.

"Yine elimizde hiçbir şey yok yani?"

"Dosyanın Yosunda kalmasını istemeseydin böyle olmazdı." Bu kafayla tartışma isteyeceğim son şey gerçekten.

"Bu durumda olmamız benim sucum mu yani?"

"Evet." Seçkin yerinden kalkıp salonda turlamaya başladığında Yavuz hala dik dik ona bakıyordu.

"Bazen kafanızın hiç bir şeye basmadığını düşünüyorum." Tek kaşımı kaldırıp Banu'ya bakmaya çalıştım fakat alnımdaki yarık buna pek izin vermedi. Banu elindeki pamuğu masanın üzerindeki tepsiye bırakıp gözlerini ayaktaki Seçkinde sabitledi.

"Kovulmak üzereydik. Sonra bir anda, çok büyük bir şans, kuryeye rastladık. Tam kuryeyi ele geçireceğimiz sıra oldu. Dosyayı gördük, araştırdık. Sonuca ulaşacağımızda bir dayanak ajanı dosyayı ele geçirdi. O zaman neden en basta dosyayı almadı ki? Ya da diyelim ki çantadaki dosyadan haberi yoktu, nasıl bizde olduğunu öğrendi?" Yavuz elimi Banu'nun koluna koydu.

"Yani demek istediğin-"

"Dayanağın yapmaya çalıştığı bir şey var. Belki de bizim üzerimizden. O yüzden oyun dışı kalmayacağız; eve dönsek de dönmesek de." Seçkin yavaşça eski yerine otururken ben de bacaklarımı kendime doğru çekmiştim. Banu haklıydı, ortada dönen bir şeyler vardı. Vardı da bizimle alakası neydi?

***

2 ay sonra...(gelecekten)

Elimi kapıya doğru uzattığımda göz ucuyla ona baktım.

"Aç su kapıyı artık." Elim hala kapı üzerindeyken başımı iki yana salladım.

"Korkuyorum." Dudaklarının tek kenarı yavaşça yukarı doğru kıvrıldı. Bana uzattığı eline baktım.

"Nefes almaya ihtiyacın var gibi." Gülümseyerek elini yakaladığımda beni soğuk duvarların arasından çekiştirmeye başladı. Sadece yürüyorduk, hiç bir yöne sapmadan. Uzun bir duvarın önüne geldiğimizde elini çekip diğer eliyle birleştirdi ve eğildi.

" Çık hadi. " İtaat edip ellerine basarak yukarıya tırmandığımda gülümsedim. "Güzel değil mi?" Güzel ne kelime? Nefes kesici. Parmaklarını yeniden elimde hissettiğimde gülümseyerek ona döndüm. O ise manzarayı izlemeye devam ediyordu. "Cani sıkıldığında buraya gelir. Sadece manzarayı izler ve.. düşünür. Seni.."

...devam edecek...






Beyaz ve Siyah~Eve DönüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin