9

1K 557 91
                                    

İngiltere, Addison Malikânesi

Dr. Stephan Cavan'ın Muayenehanesi

14 Haziran 2018

Bana ne olmuştu bir türlü hatırlayamıyordum. En son gördüğüm şey neydi? Düşün Havva düşün. Zihnimin derinliklerini kurcalarken bir anda film şeridi başladı. Bolu'dan başlayıp Addison Malikânesi'nde Göbekli Tepe anıtlarını görene kadar devam etti. Zaman ve mekân algımı tekrar kazanmam birkaç saniyemi almıştı. Tepemde duran ışık, gözlerimi rahatsız ediyordu. "Neden üşüyorum?" dememle çıplak olduğumu anlamam bir oldu. Üzerimde sadece iç çamaşırlarım vardı ve bazı garip taşlar. Alnımdan başlayıp cinsel organıma kadar konulmuştu. Taşları kenara itip doğrulmaya çalıştığımda ise sıcak bir el beni sakince geri yatırdı.

"Merhaba, ben Doktor Stephan Cavan. Şu an Addison Malikânesi'ndesin. Küçük bir baygınlık geçirdin ama şimdi her şey kontrol altında. Ama biraz daha dinlenmeni tavsiye ederim."

Otuzlu yaşlarında, deniz mavisi gözleri olan, yakışıklı olmasa da sempatik sayılabilecek beyaz önlüklü biriydi. Sempatikliği biraz iğreti duruyordu ve o da Türkçe konuşuyordu.

Kafamı "Evet" anlamında sallayarak yatmaya devam ettim. Taşları göstererek "Doktor söyler misiniz, üzerimdeki bu taşlar da nedir?" dedim.

"Bunlar doğal taşlar. Vücudundaki yedi çakra bölgesindeki enerjinin dengelenmesine yardımcı oluyorlar. Akupunkturu biliyor musun?"

Sadece başımı salladım. Yanımdan uzaklaşıp bir masaya oturup dizüstü bilgisayarının ekranını açtı.

"Buraya bir kayıt açmam gerekiyor. Adın nedir?"

"Havva Öztürk."

"Doğum Tarihin?"

"30 Ocak 2002."

"Kan Grubun?"

"A Rh +."

"Herhangi bir hastalığın var mı Havva? Kalp, şeker, tansiyon gibi?"

"Hayır, bildiğim kadarıyla yok."

Tavanı izleyerek verdiğim yanıtlar bir robot edasıyla ağzımdan otomatik olarak çıkıyordu.

"Ailende herhangi bir hastalık var mıydı? Anne tarafında genetik bir rahatsızlık?"

Neden sadece annemi soruyor ki?

"Bildiğim kadarıyla yok."

"Sigara, alkol ya da uyuşturucu kullanıyor musun?"

Başımı aniden doktora doğru çevirince alnımdaki taş neredeyse düşüyordu. Sinirli bir ifadeyle "Hayır tabii ki" dedim.

"Üzgünüm, bu sorular genel prosedür kapsamında. Peki Havva, son âdet tarihin nedir?"

"Ne alaka? Bunu neden soruyorsunuz?"

"Bayılmanla alakalı olabilir diye düşünüyorum. Bazı kızlar âdet dönemlerinde bayılırlar."

"Hayır, ben bayılmam. Bir defa şehirlerarası bir yolculuk sonrasında da bayılmıştım. Yolculuktan kaynaklanıyor olabilir. Çok sık yolculuk yapan biri değilimdir" diye açıklama yaptım.

"Son âdet tarihini söylemedin Havva."

Ne kadar da ısrarcıydı. Robert Amca bu huyunu herkese bulaştırmış olmalı. Bu soruya cevap vermek istemesem de doktorun bakışlarından kurtulmak için "Sanırım iki hafta önceydi" dedim.

"Anlıyorum. Sen baygınken kanını alıp tahlile gönderdik. Sonuçlar gelince seni haberdar ederim, şimdi taşları alıyorum ve sen de kalkabilirsin."

SESSİZ -Bir Göbekli Tepe Efsanesi 1-#Wattys2021Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin