İngiltere, Addison Malikânesi
Robert Jackson'ın Ofisi
18 Haziran 2018
Eva, malikâneye geldiğinden beri huzursuz olan Robert Jackson'ın tedirginliği artık Richard Addison'a da bulaşmıştı. İkisi Robert Jackson'ın ofisinde karşılıklı oturmuş, ses çıkartmadan hatta birbirlerine bile bakmadan Eliot Addison'ın gelmesini bekliyorlardı.
Robert Jackson gece yaptığı ziyaretle Richard Addison'ı sonunda ikna etmeyi başarmıştı ve endişesini ona da yansıtmaktan büyük bir haz duyuyordu.
Kapının çalınması ve içeriye Eliot Addison'ın girmesi ile birlikte ikisi de düşüncelerinden sıyrıldı ve kapıya doğru baktılar. Eliot Addison ise kendini polis merkezinde sorguya çekilecek biri gibi hissediyordu. Alnındaki teri silen Robert Jackson, söze başladı.
"Eva ile tanışmanız nasıldı Eliot?"
"Gayet sıradandı Robert Amca."
Eliot Addison oturmamış, kapattığı kapının önünde elleri ceplerinde rahat bir imaj çizmeye çalışıyordu. Eva'nın adı geçince burnuna beyaz sabun kokusu gelmişti. Ne kadar da güzel kokuyordu diye düşündü.
Konuya itirazı olan kişi ise Richard Addison'dı.
"Hayır. Kütüphaneye girdiğimde sıradan bir tanışma olmadığı açıktı. Ortam çok gergindi."
"Yani bunu kabul etmek zorundayım. Biraz değişikti. Eva nasıl desem farklı bir kıza benziyor."
"Öğleden sonra onu tekrar görmeye gittiğini duydum."
"Bu evde hiçbir şey gizli kalmıyor öyle değil mi?"
Fısıltıya yakın söylediği bu serzenişi mesafeden dolayı Robert Jackson ve Richard Addison duymamıştı. Bu malikânede özel hayatın olmaması Eliot Addison'ın en büyük sıkıntısıydı. Attığı her adımdan herkesin haberi vardı. "Hayatım bana ait değil" diye düşündü. "Benim hayatım Addison Ailesi'ne ait."
"Neler oldu Eliot?"
"Bir şey olmadı büyükbaba. Ondan özür dilemek istedim o kadar. O da özrümü kabul etti ve beni havuzdan kovdu."
Eliot Addison, küçük bir çocuk gibi boynunu bükmüştü. Eva'dan istediği tepkileri alamamak onda hayal kırıklığına neden olmuştu.
"Neden özür diliyorsun? Bu çok saçma. Seninle tanıştıktan sonra adaylık teklifinde bulundum. Aslına bakarsan bunu o teklif etti."
"Peki cevabı ne oldu?"
Eliot Addison ellerini ceplerinden çıkarmış büyükbabasının ağzından çıkacak kelimeleri bekliyordu. İçine az da olsa umut doğmuştu. Bu Eva'nın umuduydu.
"Cevabını yarın verecek. Tekrar soruyorum Eliot. Onu neden görmeye gittin?"
"Bilmiyorum büyükbaba. Onu görme isteğime karşı koyamadım sanırım."
Eliot Addison teslim olurmuşçasına ellerini havaya kaldırdı. Bu itiraf onu rahatlattığı gibi büyükbabasını da memnun etmişti.
"İşte duymak istediğim tam olarak buydu."
"Sence adaylığı kabul eder mi?"
"Öyle olmasını umuyoruz. Gerekli düzenlemeler yapıldı. Tek şart kaldı sadece. Kendi iradesiyle adaylığı kabul etmesi."
"Anlıyorum büyükbaba. Ben odama gidiyorum. Umarım.." Eliot Addison cümlesini tamamlamadan kapıdan çıkıp gitmişti.
"Ne diyorsun Robert, sence her şey tamam mı? Dediğin gibi oldu. Eliot ile Eva arasında bir çekim olduğu apaçık ortada."
Robert Jackson, planının işe yaradığını görünce sevinmişti ama hâlâ endişeleri vardı.
"Bence Eva'nın Eliot'ın ondan hoşlandığını öğrenmesi gerekiyor" dedi.
"Ben bu konuda bir şeyler yapabilirim sanırım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ -Bir Göbekli Tepe Efsanesi 1-#Wattys2021
Misterio / SuspensoGizemli olan ev mi? Zaman mı? Yoksa insan mıydı? Elime bir hançer tutuşturdu. Bronzdan yapıldığını düşündüğüm bu sade hançer belki de malikânedeki en eski nesneydi. Ürpertiyle birlikte bir hançere bir de Robert Amca'ya bakarken içimden "Bütün tarika...