İngiltere, Addison Malikânesi
Richard Addison'ın Ofisi
22 Aralık 2018
Richard Addison ile Robert Jackson bir süredir tartışıyorlardı. Aslında taraflardan biri Richard Addison olunca tartışma durumundan çok da bahsedilemezdi. Richard Addison, emir verir ve herkes uygulardı. Yıllardır bu durumun tek istinası oğlu ya da torunu değil, Addison soyundan gelmeyen, sadece bir bekçi olan Robert Jackson'dı.
Onu bu kadar özel kılansa babasının Richard Addison'a düzenlenen bir suikastta öldürülmüş olmasıydı. Richard Addison yetim kalan Robert Jackson'ı malikâneye almış, onu bir oğuldan ziyade arkadaş gibi görmüş ve bekçiler arasında yerini alana kadar da eğitimini bizzat takip etmişti. Bekçi olduğunda ise sevdiği kadını başkasına değil ona emanet etmişti. Her zaman fikirlerine önem vermiş, asla sadakatinden şüphe etmemişti.
Robert Jackson, hayatı boyunca Addison ailesinin çıkarları uğruna çalışmış, bir aile kurmayı bile becerememişti. Onun için sözlükte ailenin karşısında Addison kelimesi yer almaktaydı. Kendisine sürekli sadece bir hizmetkâr olduğunu hatırlatmış, nerede durması gerektiğini bilmişti.
Tabii tüm bunlar, Eva'yı malikâneye getirmeden önceydi. Önce büyükannesi Theodora'nın sonra babasının ve şimdi de onun bekçisiydi. Doğduğu ilk günden itibaren Eva'yla arasındaki bağı hissetmiş, bunu bir işaret olarak kabul etmişti. Şimdi ise onun öleceğini düşünmek canını çok acıtıyordu. İnancı ve Eva'yı hayatta tutma vazifesi arasında bir seçim yapması gerekiyordu.
Aylardır tarikatın tüm kaynaklarını tarıyor, çıkış yolu arıyor ama bir türlü bulamıyordu. Bu yüzden de köşe bucak Eva'dan kaçıyordu. Onunla konuşmak, hatta görmek bile dayanılmaz bir acı veriyordu.
Robert Jackson, önceki gün Eva'yı anıtların ortasında yatarken bulmuştu ve bu manzara karşısında yüreği çok sızlamıştı. Belki Eva'yı kurtarmaya gücü yetmiyordu ama en azından huzurlu bir hamilelik geçirmesini sağlayabilirdi. İhtiyacı olan tek şey ise Eliot'ı görmesiydi.
"Richard anlamıyorsun Eva çok mutsuz. Eliot'ı görmeye ihtiyacı var."
Richard Addison ise tüm bu olanlar karşısında inanılmaz derecede metanetliydi. Tek istediği artık iyice yaşlandığı bu dönemde torununun çocuğunu kucağına alıp onu elinden geldiğince inancı doğrultusunda eğitebilmekti. Bunun haricinde yaşanan hiçbir şey umurunda değildi.
"Sen beni anlamıyorsun Robert. Eliot'ın inancı fazlasıyla sarsıldı. Eva'dan uzaklaşmaya ihtiyacı var."
"Dün Eva'yı anıtların ortasında yatarken buldum. Karnında çocuğuyla kimsesiz ve zavallı görünüyordu."
Robert Jackson, Richard Addison'nı nereden vuracağını çok iyi biliyordu. İnancı haricinde bir şeye değer veriyorsa o da torununun çocuğuydu. Richard Addison, bir süre kendince homurdandıktan sonra dudakları aralandı.
"Eva'ya bir haber iletmeni istiyorum. Yılbaşında onu ve Eliot'ı yemeğe çıkaracağım. Bu sene kutlamamız gereken çok şey var sonuçta."
"Teşekkürler Richard. Hemen haber veriyorum."
Robert Jackson, en azından bu küçük armağanı kopardığı için mutlu bir şekilde ofisten ayrılmaya hazırlanırken Richard Addison onu durdurdu.
"Bilmeni istiyorum Robert, Victoria'nın saldırdığı gece Eva her şeyi öğrenmiş."
Robert Jackson olduğu yerde donakaldı. Artık mutlu değildi. Kapının tokmağında kalan elini çekip gözlerini kapattı. Eva o geceden beri her şeyi biliyor ama bilmiyormuş gibi davranıyordu. Tüm olayları, yaşananları, düşüncelerini birbirine bağladı ve sonunda gözlerini açtı. Bunun tek bir açıklaması olabilirdi.
"Kaçacaklar Richard."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ -Bir Göbekli Tepe Efsanesi 1-#Wattys2021
Gizem / GerilimGizemli olan ev mi? Zaman mı? Yoksa insan mıydı? Elime bir hançer tutuşturdu. Bronzdan yapıldığını düşündüğüm bu sade hançer belki de malikânedeki en eski nesneydi. Ürpertiyle birlikte bir hançere bir de Robert Amca'ya bakarken içimden "Bütün tarika...