14. Bölüm

3.8K 555 229
                                    

Merhabalar!

Bu bölüm başlarda hiç içime sinmemişti, olay akışını değiştirmeyi bile düşündüm. Ama açıkçası sonradan fikrim değişti çünkü yazarken benim bile içim içime sığmadı. Soluksuz okuyacağınız bir bölüm bırakıyorum buraya. Ben bile dönüp birkaç kez okudum şu bölümü ksgxksgzk. Neden bilmiyorum ama çok hoşuma gitti.

İlk olarak, kullanıcı adımın ve kitabın adının anlamını soranlar olduğu için onlara dair minicik bir açıklama yapacağım. Kullanıcı adım, yani Deldmidth, Gece gölgesinin dehşeti anlamına geliyor. Bu ismi nereden bulduğumu merak edenler için, yazarınız koyu bir Tolkien hayranı. Bilmeyenler için Tolkien, Yüzüklerin Efendisi'nin yazarıdır. Deldmidth ismini de, onun kendi yarattığı arda tarihi sözlüğünde görüp çok beğendim ve kullanıcı adım yapmaya karar verdim.

Bu kitabın adına gelecek olursak, Metanoia; ruhsal ve düşünsel olarak değişim, iyileşme anlamına geliyor. Kitap için isim düşünürken bir yerde karşıma çıktı. Aria'nın ve diğerlerinin ikinci kitaptaki duygu durumu yalnızca bu kelime ile tanımlanabilirdi sanırım.

Ve yeni bir kitap yazmaya başladım. Fantastik türünde değil ama o da heyecanlı olayların yaşandığı, gizem dolu bir kitap. Yayınlayıp yayınlamayacağıma henüz karar vermedim. Yayınlamaya karar verirsem mutlaka haberiniz olacak.

Neyse sizi fazla tutmak istemiyorum. Hemen gidip bölümü okuyun ve yorum yapmayı unutmayın. Sevgilerle, ilham perileriyle kanlı bıçaklı olan yazarınız 🍂

---

Planlara ve basmakalıp düşüncelere öylesine önem veriyor, anlamlar yüklüyorduk ki bazen risk almamız gerektiğini unutuyorduk. Hayat yaptığımız planlarla devam etmiyordu. İsteklerimiz doğrultusunda dönmüyordu dünya. Risk almalı, kalıplaşmış fikirlerin dışına çıkabilmeliydik.

İkarios'a gitmek planlarımın arasında bulunan bir şey değildi. Ares'in böyle bir durumda kalacağını aklımdan geçirmemiştim. Onu kurtarmak için risk almak zorundaydım. Sonucu kötü bitebilecek, aksiliklerin kovalayacağı bir riskti bu. Şimdiye dek bütün gizli görevlerimizden daha zorlu olacaktı. Büyük bir kumar oynuyorduk ve işin sonunda birilerinin bu borcu canıyla ödemesini istemiyordum.

Konu üzerinde belli bir karara vardığımızda Mnestra'ya dönmek için portal açacağım sırada, Vanessa beni durdurdu. Salonda oluşan sessizliği bölen ise kaşlarını çatmış bir şekilde konuşan Leroy oldu. "Ne oluyor?"

"Dışarıda biri var." diyen Vanessa pencereye doğru yaklaştı temkinli adımlarla. O kadar ağır hareket ediyordu ki, sanki birisi pencereyi kırıp üzerine atlayacaktı. Öylesine dikkatli ve kuşkuluydu.

"Ne var bunda? Sokaktan birisi geçiyordur." diyerek omuz silken Nerissa bakışlarımızı görüp gözlerini devirdi. "Bu kadar paranoyak olmayın!"

"Sokakta değil Koruyucu. Heykel bahçesinde biri var."

Andriel onun gibi pencereye yaklaşırken Nerissa yanaklarını şişirip sıkıntıyla nefesini dışarıya bıraktı. "Biri heykel almak için gelmiştir."

Vanessa biraz sonra ona atılacakmış gibi çığırdı. "Orası aylardır kapalı! Kes sesini de silahlarını hazır tut. Biri bizi gözetliyor."

"Ne bekliyorsunuz? Öyleyse gidip şu gözcüyü bulalım." diyerek eliyle kapıyı gösteren Leroy'a hak verip salondan çıktım.

Diğerlerinin peşimden gelip gelmediğine dahi bakmadan evden ayrılıp hızlıca merdivenleri indim. Demir kapıyı açıp kendimi dışarıya attım.

Avery: Metanoia Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin