Herkese merhaba! Sürpriz bir bölümle geldim. Kısa bir bölüm ama yazmışken bekletmek yerine atmak istedim. Bölümün sonuna bıraktığım küçük sürprize bakmayı ve yorum yapmayı unutmayın, iyi okumalarr ♥️
🌠
Rüzgar dakikalardır yüzüme savurduğu saçlarımın arasında dolaşıyor, güneş sağ tarafımdan suratıma vurarak yanağımı ısıtıyordu. Gözlerimi kapatan saç tellerini çekerek ayaklarımı ucunda oturduğum uçurumdan bir kez daha salladım ve derin bir nefes alıp bugün açık maviliğiyle tek bir buluta dahi ev sahipliği yapmayan gökyüzüne baktım.
Yanımda, çimlerin üzerine uzanmış olan Talos homurtulu bir nefes bıraktı ve kanatlarını gerdirdi. Şehir merkezinden uzakta olmamızın avantajıyla mantikor formunda rahatça durabiliyordu ama büyük kanatları uzanırken onu rahatsız ediyor olacak ki sürekli gerinip homurdanıyordu.
Dün Vanessa'nın yanından ayrılır ayrılmaz babamın yanına gitmiştim. Evde Tilda ve Andriel da vardı ancak o kadar meşgullerdi ki düşünceli bir şekilde yanlarından sıyrılıp kaldığım odaya gittiğimi fark etmediler. Ares birkaç defa beni aramış, cevap vermediğimde ise tekrar ulaşmaya çalışmamıştı. Sanıyordum ki sakinleşmemi bekliyordu, düşünmem için bana vakit tanıyordu fakat bu yararsızdı. O kıza karşı olan düşüncelerim hâlâ değişmemişti ve değişmeyeceğini de biliyordum. Asıl sorun Ares'in bunu anlamıyor oluşuydu.
Sabahın erken saatlerinde henüz babam uyanmamışken evden sessizce çıkmış ve Mnestra'nın çıkışının yakınlarındaki bu uçurum kenarına gelmiştim. Çok vakit geçmemişti ki Talos da yanımda belirmişti. Homurtular eşliğinde bir kez daha gerindiğinde kanadı bana çarptı. Yere düşmekten son anda kurtulurken mahçup sesi zihnimde yankı buldu. "Üzgünüm, uzun süre bir formda kaldığımda diğer formlara dönüşmek tam bir azap oluyor. Son zamanlarda hep karga formunda dolaştığım için de şimdi biraz zorlanıyorum."
"Diğer Uthalara ne oldu? Avery türü katledildiğinde ne yaptılar?" Bir süredir bu soru aklımda dolaşıyordu. Avery türünden kalan son kişi bendim, Talos için de durum böyleydi belki de.
"En son bir Utha gördüğümde henüz sen doğmamıştın. Çok vakit geçti üzerinden." Ufka doğru baktı, bakışları yorgunluğunu ele veriyordu ancak onun bu duruma hüzünlendiğini anlama sebebim bakışları değildi. Hüznün ılık esintisi benim ruhuma da değiyordu, aramızdaki bağ sayesinde hisleri bir aynaya vuran ışık huzmesi gibi bana da yansıyordu. "Karanlık günlerden sonra, son Avery'nin de ruhu ölüler dünyasına geçtiğinde Uthalar yavaş yavaş bu diyardan çekildiler. Gölgeler Denizi'nin ötesinde bir adaya yerleştikleri duyumunu aldım ama hiç gidip kontrol etmedim. Açıkçası karşılaşabileceğim gerçeklerden de biraz çekindim. Kehanetlerde dünyaya yeniden Avery türüne ait birinin geleceği bildirilmişti, o kişi için görevlendirilen Utha bendim. Doğduğun gün, 1999 yılının Temmuz ayının yedisinde, Acetes beni buldu ve kehanette bahsedilen Avery'nin koruyucu ruhunun ben olduğumu söyledi. Fakat o henüz gelmeden önce yüreğimin derinliklerinde hissetmiştim, bir ruh bir başka ruha bağlandığında bunu kalbinde hissedersin."
Dün hissettiğim hayal kırıklığından sonra yüzümde ilk kez bir gülümseme canlandı. Talos, İkarios'ta yaralandığında anlamıştım onun benim için olan değerini. Zarar görmesi beni korkutmuş ve de endişelendirmişti. Bu endişe ise gücümün bilmediğim bir noktasına temas ederek ortaya çıkarmıştı, böylece Talos'un yarası iyileşmişti ve o kurtulmuştu. "Kendi türünü özlemiş olmalısın. Onları ziyaret etmeyi hiç düşündün mü?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Avery: Metanoia
Fantasy- Avery serisinin ikinci kitabıdır. °Tamamlandı. Karanlıktan kurtulmak için önce ona teslim olmalısın. & Düzen değişiyor, bilinenler usulca bilinmezliğe yelken açıyor. Gecenin karanlığı artık gündüzlere de hükmetmeye başlarken ölümler zamana yayılı...