Vincent Williams'ın güncelerinden; 5. günce, 2. bölüm, sayfa 216.
16.03.1158
Onun kana olan açlığı geçmiyor aksine günden güne artış gösteriyordu. Canlıların kanlarını akıtmaktan hoşlandığını düşünmeye başladım. Bir vampirden daha çok kana susamış davranıyordu. Bazı söylentiler dolanıyor bu sıra. Karanlıkta aniden ortaya çıkıp bütün bir kasabayı kan gölüne çeviren ve birdenbire yok olan bir canavardan söz ediliyor. Kimisi onun görünmez olduğunu, kimisi de bu dünyaya ait olamayacak kadar korkunç olduğunu söylüyor. Kimse ona zarar veremiyor, ona karşı gelecek güçleri bile yok. Alchera, artık kendi zevkleri için insanları öldürmeye başladı. Durdurulması gerekiyor.
Koruyucular giderek artış gösteriyor fakat biliyorum ki ona karşı fazla şansımız yok. Vakit yaklaşıyor. Yeryüzü bile savaşın yaklaştığını fark etmiş gibi bize ağlıyor. Herkes korkuyor. Ondan ölesiye korkuyorlar. Bunu biliyorum, hissediyorum. Sona doğru ilerliyoruz. Tüm dostlarım şahit olsun ki, pes etmeyeceğim ve canım pahasına savaşacağım.
Gelecekteki Koruyucuların liderine; unutma ki, gökteki yıldızlar ışıldamaya devam ettikçe ve sen kılıcına uzanacak gücü kendinde buldukça karşındaki kim olursa olsun kazanan her seferinde sen olacaksın.
---
Kuklacı ve Antares'in zorlukla Akhyls'i çekelemesine tepki göstermedim bile. Bir portal açmış ve hayatta kalan kişilerle gözden kaybolmuşlardı. Antares son anda Ares'i de portala çektiğinde küçük bir küfür mırıldandım.
Drake ile birlikte diğerlerinin yanına yürüdüğümüzde Flair hızlıca bize atıldı. Drake'in boynuna kollarını sararken "İyi misin?" diye sorduğunu duydum.
Fakat kolumu tutup karnıma elini yaklaştıran Nerissa gözlerimi onlardan çekmeme sebep oldu. "Çok kötü görünüyor."
Karnımdaki yanığa kısa bir bakış atıp, gerçekten kötü durumdaydı, boğazımı temizledim. "Mnestra'ya dönmeliyiz. Akhyls, Ares'i geride bırakmadı. Hâlâ tehlike geçmiş değil."
Elimi kaldırıp bir portal açtığımda Tilda da aynı şekilde bir portal açtı. Kaşlarımı kaldırarak ona baktığımda sırıttı. "Ben ses dalgalarını kontrol edebiliyorum, unuttun mu? Benim açtığım portal seninki kadar güçlü olmasa da iş görüyor."
Tilda'nın açtığı, gümüş ve buz mavisi parıltılar saçan portala bakarken başımı salladım. Buraya da bu şekilde gelmiş olmalıydılar. Henry ve Andriel kollarımdan tutup bana destek olduğunda, Drake, Flair ve Nerissa'nın, Tilda'nın yanına gittiğini gördüm. Vanessa ve Leroy da ellerini omuzlarıma yerleştirdiğinde zihnimden Henry'nin evinin salonunu geçirdim. Portala girdiğimizde, birkaç saniye içinde salona ulaştık.
Portalı kapatırken yorgunluğumu belli etmemeye çabalayarak koltuğa oturdum. Babam endişeli bakışlarla yanıma otururken Keith'in de Drake'in koltuğa oturmasında yardımcı olduğunu gördüm.
"Ne oldu?" diye soran babama bakarken Henry sırıtarak kendini sağ yanıma attı. "Yancy öldü."
"Ne?" dedi şaşkınca bizi ve koltuklara yerleşen diğerlerini izleyen Keith. "Nasıl öldü?"
Vanessa, Leroy'un yanında iyice koltuğa yayılırken kollarını havaya kaldırıp gerindi. "Ejder çocuk onun kalbini deşti! Ah, o anı videoya almadığım için çok pişmanım! Öylesine keyifliydi ki!"
"Ejder çocuk mu?" diye soran babam kafası karışmış gibi konuşmaya başlayan herkesi susturdu. "Birisi her şeyi anlatabilir mi? Özellikle de Yancy'nin ölümünü ve kızımın neden bu kadar kötü durumda olduğunu! Nerissa, şu yanığın durumuna bakar mısın lütfen?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Avery: Metanoia
Fantasi- Avery serisinin ikinci kitabıdır. °Tamamlandı. Karanlıktan kurtulmak için önce ona teslim olmalısın. & Düzen değişiyor, bilinenler usulca bilinmezliğe yelken açıyor. Gecenin karanlığı artık gündüzlere de hükmetmeye başlarken ölümler zamana yayılı...