Aras'tan
"Bu kim lan"
Diye bağırdığımda korkuyla gözlerime baktı.
"Aras yemin ederim bilmiyorum ya ne bilim ben"
"Nasıl bilmiyorsun seni seviyorum yazıyor mesajda lan"
"Aras lütfen bağırmayı keser misin sakin bir şekilde konuşmak istiyorum herşeyi bağırarak çözemezsin"
"Öyle mi bana böyle bir mesaj gelseydi sen sakın bir şekilde mi konuşacaktın"
"Evet her kavgamızda bir daha birbirimizi üzmeyeceğimize dair söz veriyoruz ben yoruldum artık seninle kavga etmekten lütfen sakin konuş ya ömrümüz boyunca her şeyde böyle kavga mı edeceğiz"
Dediğinde yanına yaklaşıp yüzünü ellerimin arasına aldım.
"Yavrum bak bana eğer kim olduğunu biliyorsan söyle bana "
"Aras gerçekten bilmiyorum inanmıyor musun bana"
Dediğinde gözlerine uzun süre baktım yalan söyleseydi gözlerinden bile anlardım her hareketini biliyordum zaten.
Telefon çalmaya başlayınca Eylül'ün aradığını gördüm Alya'ya uzatınca açıp konuşmaya başladı telefondan sesini duyuyordum.
"Efendim"
"Alya ne yapıyorsunuz"
"Arasla öyle oturuyoruz da sen niye gülüyorsun bu kadar"
"Sana bir mesaj geldi mi yabancı numaradan"
"Evet neden"
"Ben ve mert attık onu şaka amaçlı"
Dediğinde hala gülüyordu şuan ikisini de öldürmek istiyordum gerizekalı gibi şakalar yapıyorlar Alya konuşmaya devam edince ona baktım.
"Ciddi misin sizin yüzünüzden az kalsın arasla kavga edecektik nasıl şaka bu"
"Gerçekten mi düşünemedik kusura bakmayın"
"Tamam neyse sonra görüşürüz
Diyerek yüzüne kapattı.
"Alya "
"Efendim"
"Bunlar bizim arkadaşlarımız olduklarına eminler mi"
"Bilmiyorum ya off birde bununla uğraşacağım kendi derdim kendime yetmiyormuş gibi"
"Tamam boşver gel buraya sen daha iyi misin"
"Evet hafifledi acı"
"Bebeğim özür dilerim"
"Neden"
"Hemen bağırdığım için"
"Tamam birşey olmaz ama ben artık gerçekten kavga etmek istemiyorum"
"Mesajı görünce sinirlendim biz her zaman böyle yapalım ya sakince konuşalım sevdim ben bu fikri ama yanlışı ben yaptığım zamanda sen sakın konuşacaksın söz mü"
"İhanet etmediğin sürece söz"
"Ben sana ihanet etmem Alya ama evet sende ihanet etmediğin sürece bende söz veriyorum bir daha sakince konuşacağımıza"
"Aras terastaki salıncakta oturalım mi orası çok güzel yanımıza battaniye alıp birde yiyecek birşeyler götürürüz güzel olmaz mı"
"Hadi çıkalım gel buraya"
"Yo hayır ben yürürüm yavaş yavaş sen yiyecek birşeyler getir"
"Emin misin"
"Evet evet"
