Geldiği yönden gitmek için arkasını döndüğünde korkuyla sıçradı, tiz çığlığı arkasında bekleyen gölge tarafından kesildiğinde ise etrafı aydınlatan kırmızı yerini siyah bir boşluğa bıraktı. İri adamın elinden kurtulmaya çalışırken kalp atışları hızlanıyor, soluğu düzensizleşiyordu. Duyu organları zayıflarken son duyduğu şey, ölü annesinin sözleriydi. "Bırak artık babanın peşini!" diye bağırıyordu Nehir öfkeyle. "Hiç dönmeyecek birini beklemeyi, seni istemeyen birini aramayı bırak artık! " "Anne!" diye bağırdı Meran oysa imdat demek istediğinden emindi. İri adam ağzını örttü. "N'olur geçmişe tutunma." dedi annesinin geçmişten gelen sesi. "Bırak Meran..." Meran sesinden anladı, annesi ağlıyordu. "Yalvarırım, bırak." Kendisine saldıran adamla boğuşmayı bıraktı. Nefes almaya çalışmayı bıraktı. Bilincine tutunmayı bıraktı. Bıraktı Meran. Ve bayıldı. ... Rusya'da bir Türk çocuğuydu. Fahişelik yapan annesi öldüğünde, Türkiye'ye dönüp, annesinin ve yitik hayatının intikamının peşine düştü. İntikam için ne kadar ileri giderdiniz? Meran insanlığını kış uykusuna yatırdı, içinde büyüttüğü yılanın derisinden bir zırh giydi ve en tehlikeli silahını kuşandı. Güzelliğini.
50 parts