Taehyung
Ne ara kendimi eve attığımı bilmiyordum.
Sabah yattığım yataktan doğruldum.
İşe gitmek istemesem de kalkmak zorundaydım. Şirket işi beklemez.
Dün geceyi düşündüm.
Bella ile ayrıldık. Benimle herşeye var olan bir kadın evlenip çocuk yapmak istemiyordu.
Aile kurmak istemek saçma birşey mi?Aramız da çok çok güçlü aşk olmasa bile birbirimize saygılıydık.
Şimdi ise bitmişti. Sırf vücudu bozulacak diye çocuk sahibi olmak istemiyordu. Güzellik neydi ki?Üzerime birşeyler giyip evden çıktım.
Bu düşüncelere takılmaya devam edersem işe geç kalacaktım. Garajdaki arabama bindim ve şirkete sürdüm.Şirkette yoğun bir iş temposu vardı.
Direk odama geçtim. Yeni gelen evrakları imzalayıp göndermem gerekiyordu.
Ve tabi anlaşma yapacağımız Koredeki şirketin Ceo suyla bir toplantım da vardı.
Bir an önce burdaki işlerimi halledip rezerv ettiğim kafeye geçmem gerekiyordu.Kapının çalmasıyla içeriye sekreterim girdi.
"Taehyung bey anlaşma yapacağımız Ceo bazı sorunlardan dolayı gelemeyeceğini ve oğlunu gönderdiğini söyledi. 2 saat içinde burada olacaklarmış.""Öyle mi peki teşekkürler başka birşey yoksa işine dönebilirsin."
"Peki efendim."
İşlerimi hızlanfırdım ve en sonunda anlaşma dosyasını da alıp şirketten çıktım. Önce eve gidip duşa girmem ve üzerimi değiştirmem gerekiyordu.
Eve kendimi atar atmaz hızlıca bir duş aldım.Saçlarımı kurutup düzelttim.Siyah takımelbisemi çıkarıp üzerimi giyindim.
Aynaya baktığımda gayet iyi görünüyordum.
Salona bıraktığım telefonum çalıyordu. Gittim ve koltuğun üzerindeki telefonu açtım ve oturdum.
Arayan sekreterimdi."Evet Luna dinliyorum."
"Taehyung bey anlaşma yapacağımız Ceo'nun oğlu ve ailesi için hazırladığımız hediyeleri kafeye gönderdik. Başka bir isteğiniz var mı?""Hayır teşekkürler. İyi iş çıkardınız."
Dedim ve telefonu kapattım.
Evet çıktım yarım saatim vardı
Arabama atladım ve kafeye vardım.
Ve rezerve ettiğim masaya geçtim.Onlar da henüz kapıdan giriyorlardı. Kalktım ve ayakta karşıladım.
Benim yaşlarımda bir adamdı Kang jin wook elini tutan bir kız çocuğu vardı. 3 yaşlarında olan çok şeker bir kızdı.
Arkalarından adamın karısı ve sekreteri olduğunu düşündüğüm bir adam daha vardı.Masaya geldiklerinde elimi uzattım. Ve selam vererek oturmalarını işaret ettim. Küçük kıza dönüp
"Merhaba adın ne güzelim?"
Çocuk hiçbirşey söylemedi. Ve babasına baktı.
Kang jinwook işaret diliyle ona birşeyler söylediğinde çok geç farketmemin üzerine kendimi kötü hissettim."Kızım doğuştan duyma engelli Taehyung bey. Adı Kang Mi Sol"
Başımı ona çevirdim."Üzgünüm bilmiyordum." Dedim titrek bir sesle.
"Önemli değil sizin söylediklerinizi ona anlatabiliriz."
Mi Sol babasını dürterek işaret diliyle birşeyler söyledi.
Babası güldü ve
"Çok yakışıklı bir iş adamı olduğumuzu söylüyor."(Multimedya Mi Sol)
Çok masumdu ve tatlıydı. Onun bu bıcır bıcır hallerini izlemek çocuk sahibi olma arzumu tetikliyordu.
İşaret dili bilmiyordum.
"Nasıl sende çok tatlı ve güzelsin diyebilirim."Kang jinwook memnuniyetle bana hareketleri gösterdi. Kesik kesik olsa da yaptım.
Ellerini çırparak gülümsüyordu.
Biz Kang jinwook ile iş konuşmaya dalmıştık ki Mi Sol çok sıkılmıştı ve babasına kafenin köşesindeki oyun alanını işaret etti.Karısı acil bir telefon görüşmesi olduğu için dışarıya çıkmıştı.
O yüzden sekreterine işaret ederek oyun alanına götürmesini istedi.
Mi sol yine bıcır bıcır halleriyle kalkıp sekreterin elini tuttu.
Elleri minicikti. Acaba benim çocuğum da böyle güzel olur muydu ki diye kendimi düşünmekten alıkoyamadım.Kang jinwook benim Mi sol'e bakışlarımı farketmiş olacak ki.
"Taehyung bey çocuğunuz var mı acaba?"
Bakışlarımı ona çevirdim. Ve hayır anlamında başımı salladım.
"Evli değilim. Ama ilerde sizinki gibi bir ailem olmasımı çok isterim."Güldü ve
"Mi sol çok akıllı bir kız. Engelinin onun önüne geçmesine izin vermiyor.
Çoğu zaman bize zorluk çıkartsa bile onun bu hallerine kıyamıyoruz"
Sohbet sürerken anlaşma sonunda tamamlanmış ve imzaları atmıştık.Kang jinwook un karısı da sonunda gelmişti.
"Hayatım Mi sol nerde."
Sekreterimle beraber oyun alanındaydılar.Kadın birden telaşlandı.
"İyi de sekreter dışarıya telefonla konuşmaya çıktı.
Mi sol nerde?"Hepimiz birden ayaklandık. Bende çok endiselenmiştim.
Oyun alanındaki çocukların arasında Mi sol yoktu.
Sekreter kafenin kapısından içeriye girdi. Kadın koşarak sekreterin yanına gitti.
Sinirli bir sesle "Mi sol nerde onu nasıl yalnız bırakırsın!"Hanımefendi patron aradığı için 2 dakikalığına dışarıya çıktım. Az önce kum havuzunda oynuyordu.
Misol yoktu. Gidip kafenin çalışanlarına sordum. Oyun alanında gördüklerini ama nereye gittiğini bilmediklerini söylediler.
Kang jin wook tam polisi arayacakken
Kapıdan bir kadının elini tutarak giren Mi sol'ü gördük.
Kang jin wook ve karısı koşarak oraya yöneldiler.Babası onu kucağına aldı ve saçlarını öptü. Kadın bana tanıdık gelmişti ama tanımıyordum.
Bayım onu dışarıda köpek yavrularıyla oynarken gördüm.Bana babasının sekreterini takip ettiğini ve sonra kaybolduğunu söyledi.
Bende onu size getireceğimi söyleyip tarif ettiği yere buraya getirdim.
Mi sol de işaret diliyle babasına birşeyler söyledi."Söyledikleri doğru. Hanımefendi çok teşekkür ederiz. Bizim canımızdan bir parçamızı geri getirdiniz.
Numaranızı verirseniz size iyiliğinizin karşılığını vermek isterim."Kang jin wook un karısı da onu onaylarcasına konuşuyordu.
"Üzgünüm beyefendi ben karşılık için birşey yapmadım. Bu tatlı kızı nasıl orada tek başıma bırakabilirdim."Misol babasının kucağından indi ve işaret diliyle ona birşeyler söyledi.
Kadın da işaret diliyle birşeyler söyledi. Ve bu görüntü çok tatlı görünüyordu. Ne kadar anlamasam da.
Mi sol kadına sarıldı ve gülümsüyordu.
Ben artık gitsem iyi olacak. İyi günler diyerek kapıdan çıktı.
.....Yeni bölümü geldi. Nasıl buldunuz. Hikayeyin konusunu az çok tahmin edebiliyorsunuzdur.
Tahminleri alayımm.
Kim Taehyung karakterini nasıl buldunuz?
Yorumlarda buluşalım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Train Tracks To Serendipity [KTH]
Romance"Eliyle gözyaşlarımı sildi. -Pera biliyorum tam bir aptalım. Ama bundan sonra bana yalan söyleme. Açsan açım de, kızdıysan kızdım de, yanına gelmemi istiyorsan gel de. Sizi asla yalnız bırakmayacağım."