12.BÖLÜM

44 6 6
                                    

Pera

Bir hafta geçmişti ve kontrollerde bebeğimin bana uyum sağladığını öğrenince içim rahatlamıştı.
Bugün hafta sonuydu. Ve hayliyle evdeydim.
Yataktan zorla kalktım ve  yüzümü yıkamaya gittim.

Karnım çok açtı ve kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçtim.
Bir hafta boyunca beslenmemde değişiklikler olmuştu.
Çok fazla acıkıyordum.

Mutfakta kendime bir omlet yaptım ve kahvaltıları hazırladım.
Dolaptan şeftali suyunu çıkarıp bardağa koydum ve kahvaltıya oturdum.
İştahla yemeye başladım. Yedikçe gülümsüyordum. Hamileliğim başladığından beri yemek yeme eylemi bana mükemmel birşeymiş gibi geliyordu.
Şeftali suyunun hepsini bir dikişte içtim.
Arin bu akşam hep beraber arkadaşlarla toplanmayı teklif etti.
Hala benim bebek meseleme alışamıyordu. Ve onaylamıyordu. Mantıklı da konuşuyordu ama karnımdaki bebek işin işten geçtiğini söylüyordu.
Telefonumu aldım ve Taehyung'u aradım.
Çok bekletmeden telefonu açtı.

-Günaydın Taehyung ne yapıyorsun?

-Şirkette gidiyorum arabadayım şuan. Siz ne yapıyorsun kahvaltı ettin mi?
-Evet kahvaltı ediyorum şuan. bugün akşam Arin hepimizi çağıracak gidecek misin?
-Gideceğiz.
Beni düzeltmişti. Sonuç olarak bizi bir bebek bağlıyordu. Ben yerine biz olmuştuk.
-Akşam seni alırım.
-Tama...
Midem sarsılıyor gibi hissettim ve öğürmemle telefonu bırakıp koşarak tuvalete gittim.

Klozete eğildim ve yediğim ne varsa çıkardığımı hissediyordum.
Vücudum titriyordu ve en sevmediğim şeyi istemsizce yapıyordum.

Bitince yere oturdum ve derin bir nefes aldım. İğrenç bir histi.
Kalkıp ağzımı çalkaladım ve yüzüne su serptim.
Doktor ilk üç ayın mide bulantısı ve kusmayla geçebileceğini söylemişti.
Ama buna alışabileceğimi düşünmüyordum.

Masaya geldiğimde aklıma Taehyung geldi ve masada açık bıraktığım telefonumu elime aldım.
-Taehyung?
-Pera iyi misin? Evine geliyorum. Bekle beni.
Sesi endişeli geliyordu.
-Taehyung gelmene gerek yok. Midem bulandı ve kustum. Şimdi iyiyim. Hiçbirşeyim yok.
-Emin misin? Hastaneye gidebiliriz.
-Eminim Taehyung. Doktor hamileliğin üç ayının böyle geçeceğini ve normal olduğunu söylemişti zaten. Gelme ve işine git. Ben iyiyim.

Derin bir nefes verdi
-Tamam ama birşey olursa veya kötü hissedersen beni ara hemen gelirim.

-Tamam endişelenme.

Telefonu kapattım ve masaya tekrar oturdum.
Taehyung'un böyle ilgili olması tüm gerginliğimi alıyordu. Tabikide bu ilgi benim için değil bebeği içindi.
Çok iyi bir baba olacağını düşündüm.

Yarım bıraktığım kahvaltı masama baktığımda ne kadar iştahım kaçmış olsa da bebeğim için birşeyler yemeliydim.
Biraz daha yiyip masayı toparladım.

Evde yapacak hiçbirşey yoktu.
Zaten yapacak birşey olsa bile yapamazdım. Taehyung bana çok kızardı.
Salondaki koltuğa uzandım ve ellerimi karnıma götürdüm.
Bebeğime ailemden, işimden ve arkadaşlarımdan bahsettim.
Tabikide beni henüz duyamıyordu ama yinede hissettirdiği şey çok tarifsizdi. Yavaş yavaş hamileliğe alışıyordum.
Hyerin beni arıyordu.
-Pera ne yapıyorsun?
-Uzanıyorum Hyerin. Evdeyim. Sen ne yapıyorsun?
-Bende evdeyim. Nasılsın? Birşeye ihtiyacın var mı?
-Gayet iyiyim. Sorduğun için teşekkür ederim. Ama birşey ihtiyacım yok.
-Tamam birşey istersen hiç çekinme tamam mı? Kendine iyi bakman gerekiyor.

-Hyerin sana birşey sormak istiyorum.
-Dinliyorum canım
-Taehyung ve benim aldığım karardan dolayı kızgın mısınız?
-Peracım yaptığınız şeyi doğru bulmuyorum. Söz konusu bir bebeğin hayatı. Senin ve Taehyung'un hayatı.
Sevmedigin birinden bebeğin var. Hamilesin. Artık bunu geri alamazsınız ve sorumluluk almak zorundasınız. Anlıyor musun?

Train Tracks To Serendipity [KTH]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin