Train Tracks To Serendipity [KTH]

45.BÖLÜM

Pera

Klinikten çıkınca arabama doğru ilerlerken arkamda hissettiğim adımlarla arkama döndüm ama kimse yoktu.

-Yanlış duydum galiba..

Tekrar önüme dönüp ilerlerken adımların sesi yeniden gelmişti.
Biraz ürksem de elimi çantamın içine attım ve çok önceden almış olduğum küçük biber gazını aldım.
Adımlar bana iyice yaklaşmışken doğru zamanı bekleyip arkamı döndüm ve gözlerimi o an refleksle kapatıp biber gazını sıktım.

-Dur dur!! Pera benim!

-Sen kimsin?! Hala gözlerimi açmadığımı farketmemle yavaşca araladım ve yüzünü eliyle kapatan adama baktım.

-Benim Seyeon..

-Seyeon?! Sen ne zaman geldin?
Özür dilerim ben..

-Şuan konuşacak gibi değilim Pera beni bir yere oturt gözlerim yanıyor.

-Ahh tamam gel şöyle.

Seyeon'un koluna girdim ve kliniğin bahçesindeki bir çardağa doğru götürdüm. Masaya oturmasını sağladım ve ona beklemesini söyleyip hızlıca kliniğe ilerledim ve ecza dolabının ordan steril su ve kantinden de içme suyu aldım.

Yine aynı hızla Seyeon'un yanına döndüğünde hala gözlerini açmamıştı ve ovuşturup duruyordu.

-Dur dokunma tahriş edeceksin.
Bir doktor bunu nasıl bilmez?

-Heyy bunun bilmekle alakası yok. Biber gazı senin gözüne gelmedi Pera hanım.(!)

Bana imalı şekilde laf sokuşturduktan sonra birşey söylemeyip steril suyun kapağını açtım.
-Gel biraz.

Seyeon'un başını yere doğru eğip avcuma döktüğüm steril suyu gözlerine doğru sürdüm.

-Suya değince gözlerini açmaya çalış.

Biraz inilti çıkarıp dediğimi yapmasıyla gözlerini gazdan iyice arınırdım.

Gözlerini açabiliyordu ve daha az yandığını söyledi.

Masadaki normal sudan avuçlarıma döküp yüzünü yıkadı ve sonra birkaç yudum aldı.

-Özür dilerim Seyeon ama arkamdan öyle gelmemeliydin.

-Ahh önemli değil benim hatam. Sürpriz yapmak istemiştim. Ama sanırım ikimize de sürpriz oldu.

Gülerek söylediği şeyle bende güldüm.
Seyeon hemen hemen 1 aydır Amerika'daki hastanede süreli görev yapıyordu.
Ne zaman geleceğini söylememişti ve haliyle bende onun bugün geleceğini beklemiyordun.

-Karnın epey büyümüş Pera.

Elimi karnıma götürüp okşadım ve başımı salladım.

-Minik prenses büyüyor değil mi?

-Evet büyüyor. Şu aralar fazla hareketli.

-Tamamiyle sana benzeyecek o zaman değil mi?

-Bilmem ki? Taehyung'a da benzeyebilir.

-Bence sana benzemeli. İki tane güzel Pera.

-Saçmalama Seyeon o kadar güzel falan değilim.

-Sen saçmalıyorsun şuan bence. Aynaya bakıyor musun hiç?
Hamile kadınlar genellikle çok kilo alır ve yüzleri falan şişer. Ama sen hala güzelsin.

-Daha 5 aylık Seyeon. Kalan 4 ayda kilo alacağım. O zaman bunu söyleyenezsin.

Güldü ve eline su şişesini alıp bir iki yudum daha aldı.