25.BÖLÜM

25 4 0
                                    

Taehyung

Sabah alarmımın sesine uyanmamla zorla gözlerimi açtım ve alarmı kapattım.
Ekranda bir tane mesaj bildirimi vardı.
Saatin 12sinde kim yazmıştı ki?
Merakla mesaja bastım. Peraydı!!

-Teşekkür ederim Taehyung-ah. Pasta çok güzeldi. Ve artık sana kızgın falan değilim. İyi geceler💜
Sonunda kalp mi vardı?? Hemde mor bir kalp. Kalbimdeki kanat çırpıntıları beni olmadığım bir adama dönüştürüyordu. Yatakta oturur pozisyondayken kendimi geri yatağa bıraktım. Yüzümde şuan aptal bir sırıtış vardı.

Hemen yataktan kalkıp banyoya gitmeye karar verdim. Banyodaki işlerimi hallettikten sonra Joongki'nin aramasını gördüm. Onu geri aradım.

-Günaydın Taehyung. Reklam fotoğrafları yayınlanmış. Ortalık yıkılıyor şuan. Haha Bogum'un fotografları harika ama Arin'den çekeceğin var hahaha.

-Ne yayınlandı mı?

Saate baktığımda 9'a geliyordu. Yayınlanalı bir saat olmuş bile.
-Evet daha bakmadın mı?

-Daha değil birazdan bakarım.
-Tamam. Akşam bizde buluşmaya ne dersin? Hem haftasonu yılbaşı tatil planını de konuşuruz.

-Tamam bana uyar. Görüşürüz.
Üzerime siyah bir balıkçı ile siyah pantolon giydim ve salona indim.

Salona geldiğimde mutfaktan takırtılar geliyordu.
Mutfağa doğru ilerleyip kapının kenarından başımı uzattım.

-Günaydın
Elindeki su bardağını bırakıp bana döndü.
-Ahh uyandın mı Taehyung. Bende kahvaltı hazırlayacaktım.
-İşe geç kalmışsın gel seni götüreyim. Kahvaltıyı yolda bir yere uğrar yaparız.

-Bugün işe gitmiyorum

-Hımm??
-Seyeon başhekimden bir gün için daha izin almış. Zaten bugünkü randevular azdı.

Kızsam mı yoksa sevinsem mi bilememiştim. Seyeon'dan hoşlanmasam da bu yaptığı işime gelmişti.

-Kahvaltı hazırlama. Bugün dışarıya çıkalım. Ne dersin? Değişiklik olur.

-Aah bilmem ki.

-Salonda bekliyorum hazırlan hadi.
Arkamı döner dönmez gülümsememi durduramadım. Salona doğru geçtim ve koltuğa oturdum. Bir yandan telefondan Yayınlanan reklama bakmaya çalışırken diğer taraftan da mutfağın kapısına bakıyordum.

Peranın çıkmasıyla tüm dikkatimi telefona vermeye çalıştım.
-Hemen hazırlanıp geliyorum.

-Hıhı acele etme.
Sesim oldukça stabil çıkıyordu. Yani duygularımı ona belli etmek istemiyordum. En azından şimdilik.

Biraz sonra merdivenlerden gelen sesle ayağa kalktım. Krem rengi balıkçıyaka siyah bir pantolon ve pembenin hakim olduğu ekose desenlk bir kabanla çok güzel görünüyordu. Pera hep böyle güzel miydi?

Bende askıdan kabanımı aldım ve ikimiz dışarıya çıktık.
Arabaya bindiğimizde telefonum çaldı.
Luna arıyordu.

-Efendim Luna.
Bir yandan da kemerimi bağlamaya çalışıyordum.

-Taehyung bey rahatsız ediyorum ama acil şirkete gelmeniz lazım. Belgelerden birinde imzanız eksik. Ve bunların bugün gönderilmesi gerekiyor.

-Hemen mi?
-Evet.
-Tamam bi uğrayıp çıkayım o zaman.
Telefonumu kapattığımda Pera dikkatle bana bakıyordu.

-Başka biriyle planın mı vardı?
-Hayır hayır şirkette ufak bir sorun var. Onu halletmem gerek.

-Ahh öyle mi daha sonra çıkarız o zaman.
Tam emniyet kemerini çözecekken ona engel oldum.
-Hayır hayır. Hemen halledip çıkacağım. Küçük bir imza işi sadece.

Train Tracks To Serendipity [KTH]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin