8.BÖLÜM

50 14 36
                                    

Taehyung

Pera ve Mi Sol'ü izlerken gülümsediğimi o an anlayıp Peranın bakmadıyla yüzümü düzelttim.
Kang Jinwook yarın koreye geri döneceği için anlaşmayla alakalı son birşeyler konuşmak ve yemek için beni evine davet etmişti.
Özel bir misafirin daha geleceğini söylediğinde onun Pera olabileceği aklımın ucundan geçmemişti.

Kang Jinwook Pera ya Mi Sol e verdiği hediye için teşekkür etti.

Geldiğiniz için çok teşekkür ederim. Mi Sol normalde insanlardan uzak duran ve içine kapanık birisidir ama seninle bu kadar ilgilendiğini görmek bizi şaşırtmadı değil doğrusu.

-Asıl ben davet ettiğiniz için teşekkür ederim.
O an telefonuma gelen aramayla müsade isteyerek kalktım. Ve salondan çıktım.
Koridorda sekreterimin bilgi vermesini dinledim ve kısa kesip kapattım.
Lavaboya gidip yüzümü yıkamak istedim. Pera'yı gördükçe o gece aklıma geliyordu.
Lavaboda yüzüme bir iki kere su çarptım ve yüzümü kuruladım.

Tam çıkmak için kapıyı açmıştım ki
Karşımda Pera duruyordu.
Kapının açılmasıyla şaşırmış olmalıydı.
Hiçbirşey söylemeden öylece durdum.

-Taehyung bak burada olacağından haberim yoktu. Bay Kang ile anlaşma yaptığını dahi bilmiyordum. Bilseydim bir bahane bulup gelmezdim. Dedi bir solukta.

-Sakin ol sorun değil. Sadece rahat ol ve hiçbirşey olmamış gibi davran.
Yüzündeki endişe hala devam ediyordu ki.
-Aramızda geçenleri burada belli etmek istemezsin diye düşünüyorum.
O yüzden gülümse.
Dedim ve yanımdan geçip salona gittim.

Bir süre sonra Pera da geldi ve yemeğe başladık
-Acaba siz nerden tanışıyorsunuz? Burada beraber olmanız tam bir tesadüf değil mi?
Sejong'un sorusu üzerine
-Sadece ortak arkadaşımız var ordan tanışıyoruz.
Diye söze atladı Pera
Ben de onu onaylarcasına başımı kaldırmadan salladım.

Yemek muhabbet sonunda bitmişti.

Biraz Mi Sol ile oynadım. Çok tatlı bir çocuktu.
Kendi kendine oyun kurmaya ve bizi de dahil etmeye başladı.
Pera'nın yanına gidip elini tuttu ve yanıma sürükleyip oturmasını istedi.

Pera onu kırmamak için istediğini yapıyordu.
Daha sonra oyuncak sepetinden bir bebek alıp Pera nın kucağına verdi. Kendisi de yan yana oturan anne babasının arasına oturup minik ellerini çırpmaya başladı.
O eğleniyordu ama yaptığı şey bizi çok şaşırmıştı.

Pera hiçbir şey söylemiyordu.
Sejong gülerek
-Mi Sol hep bu tarz oyunlar oynuyor.
Aile kavramı onun için çok özel baksanıza sizi de bebeğin anne babası yaptı.

Zorla gülümsemeye çalıştım.
Mi Sol'ün uykusu gelmiş ve babasının kucağında uyuya kalmıştı.

Gidip onu odasına yatırdı ve geri döndü.

-Ben artık kalksam iyi olacak Bay Kang
Saat oldukça geç oldu. Ve yarın erkenden işe gitmem gerek.

Peranın kalkması üzerine ben de müsade istedim.
Ve bizi kapıya kadar uğurladılar.

Pera beyaz bir arabaya doğru ilerledi. Ve araca bindi.
Bende kendi arabama bindim.
Neden beklediğimi bilmiyordum ama aynadan arka tarafımdaki Pera'nın gitmesini bekledim.

Arabayı çalıştırdı ama araba stop ediyordu.
Birkaç kez tekrarladı.
Ne olduğunu sormak için indim ve oraya gidip arabanın camına tıkladım.  Beni farkedince kulağındaki telefonu kapattı ve pencereyi açtı.
-Sorun ne?

-Arabanın klimasını açık unutmuşum sanırım akü bitmiş bilemiyorum.
Saat çok geç olduğu için teknik servis de açmıyor.
Taksi çağıracağım.

-Gel seni evine bırakayım. Ödeşmiş oluruz.
Dedim soğuk sesimle.
-Önemli değil Taehyung rahatsız olmanı istemiyorum kendim halledebilirim.

-Rahatsız olmam merak etme sadece seni evine bırakacağım.
Tekrar reddetmeye çalıştığında kapıyı açtım ve onu kolundan tutup nazikçe çektim.

Sonunda kabul etmişti. Arabaya bindik ve sessizce yola devam ediyorduk.
-Buraya senin geleceğini bilmiyordum. Mi Sol beni görmeyi istediğini söylediği için onu hayal kırıklığına uğratmak istemedim.

-İyi yapmışsın en azından onu da hayal kırıklığına uğratmadın.

-Son kelimelerini bastırarak söylemiştim.
Derin bir nefes verdi ve bana döndü. Bense sadece yola bakıyordum.

-Taehyung isteğini nasıl kabul edebilirdim. Hiç tanımadığım bir adam bana çocuk yapmayı teklif ediyor. Hemde sarhoşken. Aklımda binbir soru işaretiyle nasıl kabul edebilirdim söylesen ya.
Basit birşey olduğunu mu sanıyorsun.
Hadi yaptık diyelim bebek kimde kalacak evli dahi olmayan anne baba arasında nasıl yaşayacak.

-Evlenip boşanmış çiftler gibi olacaktık. Bebek doğduktan sonra onu alıp senden kaçacak değildim ya.
Onlar nasıl nasıl yapıyorsa öyle yapacaktık. Birbirimize sevgi aşk beslemek zorunda falan değildik.
Ben sadece baba olmak istiyordum ve sen önce beni kabul edip sonra bana acıdığın için kabul ettiğini söyledin.
Sesim istemsizce sert ve yüksek çıkmaya başladı.

-Arabayı durdur!
Dinlemedim.
-Kim Taehyung sana arabayı durdur dedim. Hızlıca kenara çektim.

Pera kapıyı çarparak çıktı. Gaza basıp gideceğim sırada arabanım yan aynasından Pera'nın bayıldığını gördüm. Hemen arabadan indim ve koşarak yanına gidip eğildim.

-Pera!! Peraa uyan!
Onu kucağıma alıp arabaya geri götürüp oturttum.
Üzerimdeki kabanı çıkarıp onun üzerine örttüm. Elleri buz gibiydi.
Arka koltukta bir su şisesi vardı ve elime döküp Peranın yüzünü ve boynunu ısladım.
Aşırı baskı altında kaldığı için bayılmış olmalıydı. Ve buna ben sebep olmuştum.
Bir süre orda arabada öylece onu izledim.
Kendine gelmeye başlamıştı.

-İyi misin?
Sesim fısıltı şeklinde çıkmıştı. Sadece başını salladı.

-Evine bırakacağım seni. Ve gerçekten üzgünüm. Çok fazla üstüne geldim.

Cevap vermedi. Ve başını cama yasladı. Arabayı çalıştırdım ve onu evine götürdüm. Vardığımızda çok daha iyiydi arabadan indi.
Bende indim. Yanına geçip eve kadar eşlik edecektim ki gerek olmadığımı söyleyip apartmana doğru bir iki adım attım.

Duraksadı ve tekrar bana döndü.
-Taehyung baksana. Düşüneceğim. Yani bebek meselesini. Ama söz vermiyorum. Sadece bana zaman ver. Bir hafta kadar bir zaman.

Tekrar arkasını döndü ve adımlarımı hızlandırarak apartmana girdi.

Şaşkınlığı üzerimden atamadım ve orda ne kadar öylece durduğumu bilmiyorum.

Düşüneceğini söylemişti. Yanlış duymadım değil mi? İçim nedense kıpır kıpır olmuştu. Minik bir bebek sadece onun ağzından çıkacak birkaç  kelimeye bakıyordu.

Arabayı çalıştırıp eve sürdüm. Ve hemen üzerimi değiştirdim. Ama aklım sürekli Peradaydı.
Acaba kabul edecek miydi. Yoksa yine geçiştirmek için mi öyle söylemişti.
Kabul etme ihtimali midemi gıdıklarken reddetme ihtimali de içime huzursuzluk hissi veriyordu.
Kendimi yatağa attım ama uyuyabileceğimi sanmıyordum.

Hala aklımdan birçok ihtimaller ve sorular dolaşıyordu.

Merhaba millet yeni bir bölümle daha geldim.
Sizce Pera kabul edecek mi?
İlerde daha neler olacak tahminleri alayım.

Yeni bölümde görüşmek üzere😚😇







Train Tracks To Serendipity [KTH]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin