Train Tracks To Serendipity [KTH]

41.BÖLÜM

Taehyung

Joongki'nin hastaneden taburcu olduktan sonra bizimkiler Hyerin ve Joongki'nin birlikte vakit geçirmesi için Mark'ın ailesinin dağ evine haftasonu planı yapmışlardı. Gerçi ben gidecek miydim bilmiyordum bile. 

Perayla arabadaki konuşmamızdan sonra Joongki nin haberi gelince konuşma fırsatımız olmamıştı. Kararının ne olduğunu da bilmediğim için yanlış bir harekette bulunmak da istemiyordum.

Bu gün şirkette kafamı toparlayamadığım için erken çıkmıştım. Arabada ilerlerken yolun kenarında gördüğüm bir bebek dükkanı ilgimi çekmişti.

Hemen sağa çekip park ettim. Bu tarz yerler görünce öylece geçemiyordum nedense.

Dükkana girdiğimde heyecanla kız bebekler için olan reyona ilerledim.

Pembe mor ve beyaz renklerinin hakim olduğu reyonda gezinirken gözüm mor bir elbiseye takıldı. Altında birleşik şortu olan minik mor elbiseyi askılıktan elime aldım. 

İçimi kıpır kıpır yapıyordu böyle şeyler. Benim  kızım olacaktı. Ve benim aldığım kıyafetleri giyecek. Düşüncesi bile çok çok güzelken gerçek olması bambaşka hislere sürüklüyordu beni.

Reyonda gezinirken daha önce internetten araştırdığım için pamuklu şeyler seçmeye özen gösterdim. Umarım Pera da beğenirdi.

Sahi onu çok özlemiştim. Bebeğimle konuşmaya geldim bahanesiyle evine gitsem olur muydu ki. Hayır tabikide bebeğim bahane olamazdı. Her ikisi için de gitmek istiyordum.

Aldıklarımı kasaya götürdüm ve ödemeyi yaptım.

Pera'ya gidip gitmemek arasında kararsız kalırken hep ağır basan tarafımla beraber onun evine doğru gitmeye karar verdim.

Büyük apartmanın önüne geldiğimde bagaja koyduğum paketleri aldım ve içeriye girdim. Asansöre binip 5. Katı tuşlayınca sonunda kapıya gelmiştim.

Elim zile gidecekken duraksadım.

-Merhaba Pera ben geldim. 

Hayır saçmalama böyle olmaz

-Merhaba Pera geçiyordum da bi uğrayayım dedim.

Ahh hayır hayır. Elindeki paketler ne o zaman diyecek.

Böyle birşeyler söylenip dururken birden kapının açılmasıyla olduğum yerden korkuyla irkildim.

-Ohh? Taehyung? Beni şaşırttın.

-Ahh şeyy.. 

-Gelsene içeriye.

Kapıyı iyice açıp geçmemi işaret etti. Onu dinleyerek içeriye girdim. Misafirliğe gelen çekingen çocuklar gibi hissetmiştim. İçeriye geçince Pera elimdeki paketleri işaret ederek

-Bunlar ne?

-Bunlarr.. Bunlar senin hayır.. Bebeğimiz için .

-Gerçekten mii?

Sevinçle paketlere bakarken yanıma oturdu. Yüzümde bir gülümseme yayılırken paketleri ona doğru uzattım.

-Umarım beğenirsin.

Paketlerden birini aldı ve içinden benim çok beğenip aldığım mor elbiseyi çıkarttı.

-Awww bu çok tatlı amaa..

-Bende çok beğenmiştim.

Üzerimdeki gerginlik yavaş yavaş giderken Pera'nın bana tekrar dönmesiyle elimi enseme götürdüm.