Pera
Odama çıkınca üzerimdeki montu çıkarıp yatağın üzerine attım.
Dolaba yaklaşıp içinden birkaç parça kıyafetimi alıp büyük valizime yerleştirdim. Masanın üzerinden bakım malzemelerimin birkaçını ve gerekli eşyalarımı aldım.Daha çok fazla eşyam vardı ama valizime sadece en gerekli olanları koydum. Gerisini daha sonra alabilirdim.
Dolabımın köşesinde duran pakete uzandım. Bu bebeğimiz için aldığımız kıyafetlerdi. Onu geri yerine koydum.Sonuçta burası kızımın ikinci evi olacaktı. Daha birsürü kıyafeti de olacaktı.
Yinede bunlar özeldi. Çünkü ilk kez onun için birseyler almıştık. Taehyung ile birlikte.Valizimi doldurduktan sonra kapatıp kenarıya koydum.
Üzerime pijamalarımı geçirip yatağa girdim.
Altımda birşey hissetmemle doğruldum ve elimi geriye attım.
Bu Taehyung'un aldığı ayıcıktı.Gerçekten bana onu anımsatıyordu. Ya da ben deliriyordum .
-Bana öyle bakma Ayıcık Taehyung.
Doğru olan bu.Onu yüz üstü yanıma koyup yorganıma sarıldım.
Tabi uyuyabilmek ne mümkünse.
Kalbimde bir ağırlık vardı. Suçluluk duygusu mu?
Ona çok yakın ve samimi davranıyordum. Belki biraz olsun düşünceli olsaydım böyle olmazdı.Şimdi yavaş yavaş anlıyordum. Seyeon'dan hoşlanmaması benim yüzümdendi. Ayıcık ve pasta alması. Benimle yemek yemek istemesi.
Yapmayacağı şeyleri benim için yapması.
Sanırım aptal olan bu kez bendim. Taehyung'a aptal derken şimdi ben aptal olmuştum....
Sabah erkenden kalkıp üzerimi değiştirdim.
Taehyung daha uyuyor olmalıydı.
Yatağımı düzenledim ve valizimi alıp odadan çıkacakken yatağın üzerinde bıraktığım ayıcığa baktım.
Onu yanıma almamayı düşünüyordum. Ama sonunda dayanamayıp onu yataktan kaptığım gibi valizime koydum.Sessizce merdivenleri inmeye çalışırken çok doldurmadığım valizimi yavaşca taşıdım.
Sanırım zor kısmı halletmiştim.Saat daha çok erkendi ve hava yeni yeni aydınlanıyordu.
Tam salondan geçip kapıya ilerlerken koltukta uyuyan Taehyung'u farkettim. Dün akşam odasına gitmemiş miydi?Hala montuyla duruyordu. Üşümüş olmalıydı. Koltuğun yanındaki polar pikeyi alıp onun üzerine dikkatle örttüm.
Önünde eğilip yüzüne baktım.
-Üzgünüm Taehyung. Doğru olanı yapmalıyız.
Diye fısıldayıp doğruldum. Tekrar valizimi alıp yavaşça evden çıktım.Arabama geçip valizmi bagaja koydum.
Sürücü koltuğuna yerleştiğimde derin bir nefes verdim.
Anahtarı çevirip motoru çalıştırmamla yola çıktım.Kliniğe vardığımda odama geçecekken Seyeon'un sesiyle arkama döndüm.
-Pera. Erken gelmişsin.
-Ahh evet erken geleyim demiştim.
-Kahvaltı ettin mi?
-Etmedim henüz.-Ne yani Taehyung seni hamile halinle kahvaltı etmeden mi bıraktı?
-Ah hayır hayır Seyeon. Ben erken kalkmıştım ve.. Immm.. klinikte birşeyler atıştırırım diye düşündüm.
Taehyungla alakası yok.Bana sorgular gözlerle bakıyordu.
-Ooww ben çok açım kafeteryaya iniyorum.-Dur bekle bende seninle geleceğim. Beraber kahvaltı edelim.
Başımı salladım ve arkamdan gelmesiyle kafeteryaya indik.
Ben karışık tost ve şeftalili meyve suyu almıştım.
Seyeon da aynısını almıştı.
Tostumdan daha bir ısırık almışken meyve suyunu bitirmiştim bile.-Hahhaa hiç değişmiyorsun Pera.
Masadaki kendi şeftali suyunu bana doğru itti.Ağzımdaki tostla beraber güldüm.
-Ne yapayım çok seviyorum. Ama kendininkini bana vermene gerek yok seyeon.-Pera ben sevmiyorum zaten. Sen içebilirsin.
-Nasıl yani? Ama her zaman benimle beraber alırdın.
-Hiçbir zaman sevmedim. Her seferinde sen seviyorsun diye alırdım. Zaten benimkini de sen içerdin unuttun mu?-Aslında doğruydu. Seyeon'u hiç bunu içerken görmemiştim.
-Ahh öyle miydi?
Dedim gülerek.
-Bu arada bebeğimin cinsiyetini öğrendim biliyor musun?
Heyecanla söylediğim şeyle Seyeon sahte bir şekilde öksürdü ve tostuna döndü.-Öyle mi? Neymiş cinsiyeti?
-Bir kız.-Gülümseyerek tekrar bana baktı.
-Eminim o da senin gibi çok güzel olacak Pera.
-Öyle olur değil mi?Usulca başını salladı. Kahvaltıyı bitirince ikimizde odalarımıza geçtik.
Askılıktan beyaz önlüğümü alıp koltuğuma geçtim.
Taehyung haklı mıydı acaba?
Seyeon hala benden mi hoşlanıyordu.
Sürekli geçmişimizdeki güzel anılardan bahsediyordu.Bebekten veya Taehyung'dan bahsedince yüzü düşüyordu.
Kesinlikle Taehyung'dan hoşlanmıyordu. Belkide yanılıyorum emin değilim.Şu aralar o kadar çok şey olmuştu ki hiçbir şeyi ayırt edemiyordum. Yanlış kararlar vermekten de korkuyordum.
Kapımın tıklatılmasıyla içeriye yakın olduğum stajyer doktor girmişti.
-Merhaba hocam girebilir miyim.-Tabi girebilirsin Kylie.
Kylie 3 aydır bu hastanede stajyerlik yapıyordu. Çoğu zaman ona yardımcı olduğum için yakın olmuştuk. Ve birkaç hafta sonra düğünü olacaktı.
Kapıyı kapattı ve içeriye girdi.
Koltuğa oturmasını işaret ettim. Kylie güzel alımlı bir kadındı.-Çok utanıyorum ama sana birşey sormak istiyorum.
-Neymiş bakalım?-Biliyorsun birkaç hafta sonra düğünüm var.
-Evet biliyorum.
-Şeyy.. Ben biraz korkuyorum.
-Evlilikten mi? Ama dediğine göre uzun zamandır birlikteymişsiniz. Onu seviyorsan neden korkuyorsun ki?-Hayır hocam evlilikten değil.
Şeyyy..Biraz öyle durduktan sonra ne demek istediğini anlamamla sahte bir öksürük bıraktım.
-Yani sen hamilesin. Sana sormak daha uygun olur diye düşündüm. Hata ettiysem özür dilerim
-Ahh Kylie özür dileme. İkimizde kadınız sonuçta bunun için utanmana gerek yok.
Onun utanmasını engellemeye çalışsam da yanaklarımın kızardığını hissediyordum.
-Ne yapmam gerekiyor? Çok utanıyorum.
Tanrımm ne söyleyeceğim şimdi. Bende bilmiyordum ki? Sonuç olarak yapmadım. Aptal Pera sonuç olarak tam tamına 3 aylık hamilesin kız nasıl bilsin.
Onun bakışları üzerine birşey söylemem gerekiyordu.
-Kylie utanmana gerek yok. Bu çok doğal birşey biliyorsun. Zaten nişanlını çok seviyorsun öyle değil mi?
Sadece herşeyi akışına bırak. Hislerin senin yapman gerekeni yapacak zaten.Evet şuan hiçbir ilişki deneyimi olmayan ama hamile olan Pera tavsiye veriyor. Ne kadar utanç verici.
-Evet onu çok seviyorum. Teşekkür ederim hocam. Kendimi daha iyi hissediyorum.
-Teşekkür edilecek birşey yapmadım Kylie. Hadi git şimdi işine dön. Başhekimden azar yemek istemezsin değil mi.
Gülerek söylediğim şeyin ardından oda gülerek başını salladı ve odadan çıktı.
Kendimi tuhaf hissetmiştim. Ve düşündükçe hormonlarımın etkisiyle yanlış yanlış şeyleri hafızama getiriyordum.Tam başımda ki bulutları savuştururken telefonuma gelen bildirimle irkildim.
Taehyung
Beni neden uyandırmadın seni bırakırdım. Kahvaltı ettin mi?
Bana haber ver olur mu?Yeni bölüm geldi millet.
Umarım seversiniz. Bakalım çiftimizi neler bekliyor?Yeni bölümde görüşmek üzeree
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Train Tracks To Serendipity [KTH]
Romance"Eliyle gözyaşlarımı sildi. -Pera biliyorum tam bir aptalım. Ama bundan sonra bana yalan söyleme. Açsan açım de, kızdıysan kızdım de, yanına gelmemi istiyorsan gel de. Sizi asla yalnız bırakmayacağım."