11.BÖLÜM

37 6 4
                                    

Taehyung

İki haftanın sonuna gelmiş ve hastaneye döllenmenin sağlanması için Peranın yumurtalarını aldırmaya geldik.

Doktor da elime küçük bir kutu verdi ve içine boşalmamı söyledi.
İşte herseyi düşünmüş ve buna sıra geleceği hiç aklıma gelmemişti.

Küçücük tuvalette dört dönerken utançtan yerin dibine girecek gibiydim.
Nasıl yapılacağını tabikide biliyordum. Ama şimdi genç olgun bir adam olmuştum. Bunu yapmak utanç verici bir hale geliyordu.

Orada ne kadardır durduğumu bilmiyorum ama sonunda işimi halledip çıktım.
Gerçekten yüzümde ifadesiz bir bakış vardı. Ergenliğimde yaptığım zaman farklı oluyordu ama şimdi bunu yapmış olmak iğrenç hissettirmişti.
Kutuyu laboratuvarın oraya bıraktım ve doktorun yanına gittim.

Onlar da işlemi çoktan bitirmişti.
Doktor bey konuşmaya başladı.
Döllenme sağlandığı zaman size haber vereceğiz. İyi günler.
İşlemlerin bitmesine sadece bir adım kalmıştı.

Sabırsızlıkla bekliyordum.
Sonunda istediğim gibi bebeğim olacaktı. Baba olacaktım.
Gün geçtikçe heyecanım artıyordu.

Arabaya bindik. Pera'nın ismimi söylemesiyle düşüncelerimden arınıp ona döndüm.
-Birşey isteyeceğim.
-Tabi ne istersen söyle.

-Şeyy bu süreçte ikimizde istemiyoruz ama istekliyiz.

Söylediği cümleyle aklım biraz karışsa ve başka yerlere gitse de dinlemeye devam ettim.

-Lütfen başka biriyle beraber olma. Yani en azından bebek doğana kadar. Sana karşı hislerim yok ama bebeğini taşırken senin başka biriyle olman gururumu kırar.

Dediği şey karşısında düşündüğüm şeyi söylemediği için rahatladım. Ellerini tuttum ve bakışlarımı gözlerine sabitledim.

-Pera sana değer veriyorum. Sen benim bebeğimin annesi olacaksın. Söz veriyorum başka birisiyle olmayacağım.
Sana sonsuz saygım var.

Yüzündeki rahatlamayı gördüm ve bende rahatladım.
Bana güvenmesini istiyordum. Tabikide bebeğime hamileyken başka kadınlara gidemezdim. Bu iğrenç birşey olurdu.
Perayı işe bıraktıktan sonra şirkete geçtim. Yol benim için uzuyor olsa bile Pera ile ilgilenmek istiyordum. Bu işi tek başına yapmıyordu çünkü.

Bir kaç gün şirkette yoğun bir iş vardı. Koredeki anlaşma yaptığımız şirketten parfüm numuneleri gelmeye başlamıştı.
İncelemem gereken çok fazla evrak vardı.
Masa başında uyuyakalmıştım ki telefonumun çalmasıyla irkilerek uyandım.
Kadın doğum doktorumuz arıyordu.
Heyecanla telefonu açtım.

-Taehyung bey döllenme işlemi  başarıyla tamamlandı yarın gelin embriyo'yu rahime yerleştirme işlemini yapabiliriz.

-Peki çok teşekkür ederim doktor bey.

Telefonu kapattım ve heyecandan bağırıp zıplamaya başladım. Sonunda gerçek oluyordu. Baba olacaktım.

Kapının açılmasıyla sekreterim Luna'nın bana garip garip bakması üzerine duruşumu ve yüz ifademi düzelttim.
Boğazımı temizledim.
-Birşey mi vardı Luna.
-Ha-hayır efendim ben bağırışınızı duyunca birşey oldu zannettim.

-Birşey olmadı.
Elimle bilgisayarı göstererek.
-Kafamı dağıtmak için oyun oynuyordum.

Ahhh söylediğim bahaneye Luna inanır mıydı. Oyunların hep boş zaman israfı olduğunu söylerdim.

Lunanın hala garip garip bakması üzerine üzerine
-Ceketimi aldım ve odamdan çıktım.
Arabama atladığım sırada gelen mesajlarımı kontrol ettim.
Pera da yazmıştı.

Train Tracks To Serendipity [KTH]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin