Pera
Cuma günü işten çıktım ve eve gittim. Bugün akşam hazırlanıp havaalanına gitmemiz gerekiyordu.
Eve vardığımda dünden hazırlamış olduğum küçük valizimi kontrol ettim ve herşey hazırdı.
Biraz sonra Taehyung eve geldi.
-Pera hazır mısın?
Salondan gelen sesle valizimi ve montumu alıp merdivenlerden indim.-Sen valiz hazırlamadın mı?
-Hayır. Zaten kendi evime gidiyorum. Orda da kıyafetlerim var.Sorduğum soru çok aptalcaydı. Tabikide onun evine gidiyorduk ve birşeyler almaması normaldi.
Arabaya binip havaalanına gittik. Uçağın kalkmasına 1 saat vardı ve bir yere uğrayıp yemek yedik.
-Umarım uçaktayken midem bulanmaz.
-Umarım olmaz. Zaten Koreye vardığımızda orda saat sabah 8 olacak. Eve gidip iyice dinleniriz.Açıkcası biraz endişeliydim. Saat farkından dolayı dengem bozulacaktı.
Uçağın kalkma vakti geldiğinde kendi yerimizi bulup oturduk.Üzerimde bir gerginlik vardı. Taehyung'un ailesiyle tanışacak ve bebekten bahsedecektik.
O kadar gergindim ki midemin bulanmaya başladığını hissettim.
Derin derin nefes alıp kendimi rahatlatmaya çalıştım.-Pera iyi misin? Miden mi bulanıyor.
-Biraz.
-Lavaboya gitmek ister misin?
Başımla reddetim ve nefes alıp vermeye devam ettim.
Ani bir hareketle Taehyung kolunu omzuma koyup beni göğsüne çekti.
Çok şaşırmıştım.
Diğer eliyle karnımı rahatlatmak için ovalıyordu.
Ve gerçekten işe yarıyor gibiydi.
Midem daha iyi duruma geliyordu.....
-Pera? Hadi uyan geldik bile.
-Hımm??
Gözlerimi zorla açarak doğruldum.
Taehyung da omzunu tutarak doğruldu.
Taehyung üzgünüm uyuyakalmışım.
-Tüm yolculuk boyunca uyudun. Nasıl hissediyorsun bari?
Gerçekten güzel bir uyku çekmiştim ve güzel hissediyordum.
-Omzun çok ağrımış olmalı. Neden uyandırmadın ki?
-Çok derin uyuyordun. En azından kalktığında daha iyi hissedersin diye düşündüm.Yolcular yavaş yavaş inerken bizde indik. Taehyung küçük valizimi aldı ve havaalanının içine girdik.
Telefonunu çıkarıp bir arama yaptıktan sonra
-Hadi gidelim. Bizi alacak araba gelmiş.
Yüzümdeki kararsızlığı farketmiş olmalı ki elimi tuttu.
-Endişelenmene gerek yok Pera. Herşeyi halledeceğim.
Başımı salladım ve Taehyung'un arkasından ilerledim.
Bir arabaya doğru ilerledik ve arabadan bir adam çıktı.
-Hoşgeldiniz Taehyung bey. Lütfen geçin.
-Taehyung bagaja valizimi koyduktan sonra ikimiz arka koltuğa geçtik.Bir süre sessizce arabada giderken elimin üzerinde Taehyung'un elini hissettim. Gerginliğimi almaya çalışıyor gibiydi.
Sonunda büyük bir evin bahçesine girdik.Araba durunca Taehyung arabadan indi. Ben de onunla beraber inecekken bana elini uzattı.
Evet 2 günlüğüne birbirimize aşıkmış gibi davranmamız gerekiyordu.
Elini tuttum ve arabadan indim.Taehyung şoföre valizi içeriye götürmesini söyledi.
Elimi sıkıca kavradı ve eve yürümeye başladık.
Kapıdan girdigimiz an kocaman bir salona açıldı. Salonda oturanlar Taehyung'un anne ve babası olmalıydı. İkiside ayağa kalktı.
Taehyung'un annesi
-Ohh Taehyung oğlum hoşgeldiniz.
Yanımıza geldi ve önce Taehyung'a sarıldı.
Sonra bana döndü.
-Taehyung kız arkadaşın korece bilmiyor değil mi?
-Hayır hanımefendi biliyorum. Ben Pera Lee tanıştığıma çok memnun oldum.
-Ohh öyle mi işte bu çok iyi. Hoşgeldin kızım.
Bana da sarıldı ve salona geçmemizi söyledi.
Taehyung'un babası da bize doğru ilerledi.
-Merbaha kızım hoşgeldin. Kendini evinde gibi hisset. Ve sen Taehyung-ah bu kadar güzel bir kız arkadaşın vardı ve bize ne zaman söylemeyi düşünüyordun?Taehyung gülümsedi ve kolunu belime sararak beni kendine çekti. Garip tepkiler vermemek için kendimle savaşıyor gibiydim.
-Baba söyledim ya ikimizde çok yoğunuz. Elbette sizi tanıştıracaktım.
-Hadin gelin kahvaltı hazır çocuklar.
Yolculuk boyunca acıkmış olmalısınız.
Şu ana kadar sevindiğim en iyi şey kahvaltıydı sanırım.
-Evet Pera kızım acıkmış olmalı. Hadin kahvaltıya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Train Tracks To Serendipity [KTH]
Romance"Eliyle gözyaşlarımı sildi. -Pera biliyorum tam bir aptalım. Ama bundan sonra bana yalan söyleme. Açsan açım de, kızdıysan kızdım de, yanına gelmemi istiyorsan gel de. Sizi asla yalnız bırakmayacağım."